“Güle Güle Yürekli Başkan…”
“GÜLE GÜLE
YÜREKLİ BAŞKAN…”
Trabzon Sürmene’den, İstanbul
Kasımpaşa’ya yerleşip, Deniz
Yollarında işe başlayan, Dursun
ve ev hanımı Zehra’nın evladı
olarak 1950 yılında dünyaya
gelmişti, Kasımpaşa’daki 2 katlı
mütevazi bir evinde…
*
İlk ve orta tahsilini Kasımpaşa’da
tamamladıktan sonra, Halkalı
Ziraat Okulunu bitirerek, kendisi
için zorlu meşakkatli bir yaşama
merhaba demişti…
*
Yürekli, esnemez duruşuyla,
bulunduğu her toplulukta önder
olmuş, daima her topluluğun
aradığı kişilik olmuştu…
*
Gençliği, toplumun en dibindekilerle,
en üsttekiler arasında geçmiş,
tam bir Halk adamıydı…
*
Akrabalarının, Karasu’da olması
sebebiyle, genç yaşta kaybettiği
babasından sonra, Zehra annesiyle
birlikte, Karasu’ya yerleşmiş, gönlünü
kaptırdığı ziraatçı Muazır beyin kızı
Zühal ile evlenmişti…
Serkan,Uğur ve Işıl gibi pırıl
pırıl evlatlarıyla, artık, tam bir
Karasulu olmuştu artık…
*
Karasu Gençlik Spor’da,
kalın kemik yapısıyla, attığı
çalımlar ve rakipleri tarafından
ayağından top almanın zorluğu
ile her zaman ilk onbirde oynamış,
fakat, babasız zor koşullar,
bu futbol döneminin çabuk
bitmesine sebep olmuş,
zamanın cazibeli işi, Otobüsçülüğe
bir otobüs olarak başlamış, İstanbul
Mersin Trabzon seferleri ile
mücadelesini sürdürmüştü…
*
Etrafında, her zaman, yüreği ve
bileğine sağlamlığıyla sempati
kazanmış, Karasu’da, siyasette
söz sahibi kişiler ve bazı feodal
ailelerin de kendisini sevmesiyle,
siyasete adımı atmış, önce Halkçı
Parti, sonrasında da, Sosyal Demokrat
Halkçı Partinin İlçe Başkanlıklarını yürütmüştü…
*
1984 yılında, SHP’den Belediye
Başkanı seçilen Selahattin Tatlı’yla
ilçe başkanlığını sürdürüyor,
disiplinli çalışmasıyla takdir
topluyor ve çok seviliyordu…
*
Selahattin Tatlıyla arasına giren
kara kedi sebebiyle, 1989 yılında
Belediye Başkanlığına aday olması
Karasu’da olay olmuş, görevdeki
Belediye Başkanına karşı genel
merkezi de etkileyerek adaylık
için ön seçim şartını kabul ettirmişti…
*
Herkesin birbirini çok iyi tanıdığı
ve ilişkide olduğu o günkü Karasu’da
tüm gözler bu ön seçime çevrilmişti…
Bir tarafta, feodal bir aile ve kendisine
güç veren Belediye Başkanlığı gücü ile
Selahattin Tatlı, diğer tarafta, karşı tarafa
göre, çevresi pek güçlü görünmeyen
ve yalnız gibi duran bir kişilikti…
*
Ön seçimi, 3 oy farkla kazanması ile,
sessiz çoğunluğun sesi olmuş ve
sessiz çoğunluktan aldığı güçle de
1989 seçimlerini kıl payı iktidar
partisinden almıştı…
*
1989-94 arası başkanlıkta gösterdiği
performansla, halkın takdirini kazanmış,
daha sonraki seçimlerde sosyal
demokratların Selahattin Tatlı
Doğru Yol’dan, Sedat Büyük DSP’den,
ve Muzaffer Tatlı CHP’den aday
olarak Karasu’da üçe bölünmesi
sebebiyle, bir daha Sosyal
Demokratların Karasu’da söz
sahibi olamadığı günlere gelinmişti…
*
Karasu’nun rant ve yağma ile
yabancılaşan yüzü karşısında,
artık köşesine çekilmiş, çocuklarına
kuracağı düzen için uğraş
vermeye başlamıştı…
*
Çeyrek asırdan bu yana, Karasu’da
iktidar olamayan Sosyal demokratların
çarşı merkezinden de çekilmesi,
yok olmasıyla, kendisine her zaman
kucak açan Ak Parti eski Belediye
Başkanı Ahmet Genç ve Bayram
Özcan gibi kişilerle dostluklarını
geliştirmiş, eski otobüsçü arkadaşı
Hasan Eminoğlu’yla, yakalandığı
amansız hastalığı bir nebze olsun
unutabilmek amacıyla günlerini geçiriyordu…
*
En büyük arzusu olan Karasu’da
ve Türkiye’de Sosyal Demokratların
iktidarını, maalesef göremeden,
geçen hafta Cuma günü, on günlük
yoğun bakım süresi sonrasında
hayata gözlerini yumdu…
*
Cumartesi günü, Yalı Mahallesindeki
son yolculuğunda, gözü yaşlı Sakarya
Milletvekili Engin Özkoç’a yaklaşarak ;
“Başkan seni çok severdi. Tek arzusu
CHP iktidarını görmekti…Göremedi”
deyince, Özkoç da bana ; “İnşallah
14 Mayısta oluşacak Millet iktidarıyla
Yürekli Başkan Sedat Büyük, yattığı
yerde huzur bulacak, bizler nasıl kendisine
hakkımızı helal ettiysek, o da, bizlere
hakkını helal edecektir” diyerek
gönlümüzü rahatlatıyordu…
*
Güle güle Yürekli Büyük Başkan…
Ruhun şad mekanın cennet olsun…