Köşe Yazıları

Fırsatçılığa gerek yok

 

Açlık ile imtihan gerçekten zordur. Tarihte birçok savaşlar gıda kaynakları, enerji kaynakları ve su kaynakları için yapılmıştır. İmparatorlukların jeopolitik durumunu da göz önünde bulundurmamız gerekir tabi ki. İyi günler iyi haftalar… Hali hazırda devam eden gıda fiyatlarındaki artış durmuş değil sürekli olarak günlük, haftalık yani mütemadiyen devam ediyor artışlar. Bazı kalemlerde değil her kalemde artış sürüyor. Bir gün ayçiçek yağını konuşuyoruz bir gün tuvalet kağıdını… Falanca kişi şu kadar tuvalet kağıdı aldım bu kadar kardayım diyor. Yine filanca kişi şu kadar şu fiyattan yağ aldım işte bu kadar kardayım… Yani anlam veremiyorum A’dan Z’ye her şeyde yığma yapamayız herhalde. Geçtiğimiz haftalar benzin, mazot ve LPG’ye gelen zamlardan ötürü araç sahipleri her gelen zammı değerlendirmek için yaklaşık bir ya da iki aydır depolar dolu dolu gezildi veya geziliyor. Yine geçen hafta süte zam geldi haliyle süte zam gelmesi yoğurt, tereyağı, ayran, peynirin ve sütün tüm çeşitlerine haliyle zam geliyor. Kısmen çeşitli markalar uyguladı ve uygulanmakta. Şimdi süte zam haberi gelir gelmez markette süt ürünlerine hücum eden bir tayfa oldu. Bir market çalışanı bu konudan muzdaripliğini aktardı. Süte zam haberi gelince elindeki süt ürünlerini anlamsız bir şekilde alım yapan bir kişiye vermektense yirmi kişiye, otuz kişiye vermek daha ahlaklı olduğunu söyledi ve ekledi: “Zaman zaman kavgalara varan durum ile karşı karşıya geliyoruz” dedi. Evet gerçekten de gerek var mı bence yok yani. Ülkelerde zaman zaman enflasyon artışı olur. Tarih bunlardan ibaret ve elbet biter ama bu esnada yetkililerin aldığı kararlar önemli rol oynar ve yine üretimde bir aksama olmaz ise derinleşmeden toparlamaya girer. Bu yüzden üretim herkes için mikro ölçekte olsa çok önemlidir. Tabi gıda fiyatlarındaki artış hem psikolojimizi hem de moralimizi bozuyor. Bu anlamsız artış bir şekilde bir yerde durması gerekiyor. Umarım çok uzun sürmez toparlanmaya gireriz. Bizim topraklarımız bereketli topraklar. Yetişmeyen hiçbir şey yok. Bu topraklar bizi aç bırakmaz. Yeter ki ekelim, biçelim toprağa hak ettiği değeri verelim. Birde bölgesel olarak kim ne ekecek arz talep durumunu göz önünde bulundurarak faaliyet yapalım. Biliyorsunuz mesela bir sene falanca bir mahsulü eken çok oluyor. Haliyle ucuz oluyor. Sonra seneye birden o mahsulü yüzde doksan bırakıyor. Sonra o mahsul uçuyor gidiyor. Onun için arz talep önemli. Kendinize iyi bakın, hoşça kalın…