Köşe Yazıları

Satranç gibi ilerliyor

Siyaset satranç gibi. Aday olmak isteyenler, aday adayı olmadan önce istişare ve bağlantı kuruyor. Sonra listede yer almak için görüşmeler yapıyor. Genel merkezlerde bağlantılar arıyor.

Herkes kendi hamlesi kadar diğer partililerin hamlesini de kontrol etmek zorunda. Bu durumda karşısındakinin hamlesinin ardından atması gereken adımı da planlamak zorunda.

Kimse kesin konuşma hakkına sahip değil. Üstelik sorunun daha büyüğü ilk rakipleriniz kendi partilileriniz. Yani önüne geçmek için siyasi manevra yaptığınız kişi ile seçim alanında defalarca karşılaşacaksınız. Belki de aynı listede yer alacaksınız ve o kişinin de sizin için çalışması gerekecek.

Bu süreçte aday adayı olurken hem acımasızca listede yer almak için gayret edeceksiniz hem de olabildiğince nezaket sınırları içinde kalacaksınız. Siyaset de burada devreye giriyor.

Ancak siyasette elde edilen başarı mutlak başarı değildir. Asıl başarı toplumda kalıcı bir yer edinme ve evlatlarına iyi bir isim miras bırakmaktır.

Evet! Siyaset bir satranç oyunu gibidir. Ama oyun bitince şahla piyonun aynı kutuya konduğunu da unutmamak gerekir.

 

Genç ne durumda

İki dönem Karasu Belediye Başkanlığı yapan Ahmet Genç aday adaylık başvurusunda bulundu. Ahmet Genç Karasu’da siyasetin hem içinde hem dışında kaldı. İçinde olduğu dönemde yaptığı yanlışları tribünde kaldığı süreden iyi gözlemleme şansı oldu.

Genç’in ofisini ziyaret edenler arasında pek çok görüşten insan var.

Seçim öncesi süreçten bahsediyorum. Genç’in ofisine Muzaffer Tatlı da gider, Sedat Büyük de gider, Bayram Özcan da gider, Remzi Akbaş da gider, Suat Köse de gider, Cihan Ersöz de gider ben de giderim…

Genç’in en samimi arkadaşları arasında yer alan Ali İnci her Karasu ziyaretinde Genç’in ofisine uğrar.

Ahmet Genç belediye başkanlığından ayrıldıktan sonra aktif görevden çekildi ama hep sahnede kaldı.

Zaten aday adaylık başvurusunda da bunu görmüş olduk. Ahmet Genç’in aday adaylık ziyaretlerinde yanında duran isimleri iyi okumak lazım. Bu isimler teşkilatçılığı da seçimin nasıl kazanılacağını da bilen isimler.

Dolayısıyla Ahmet Genç’in aday olması durumunda ekibinin eskiden olduğu gibi hazır olduğu görülüyor. Hani derler ya “Takımı topluyoruz. Tıpkı eski günlerdeki gibi…” Ahmet Genç’in başvurusu tam da o şekilde oldu. Genç aday adaylık başvurusunda bulunacağını ifade ettiğinde ekip kendiliğinden toplandı.

Karar vericilerin Genç’in o fotoğrafına dikkatle bakması gerekir.

 

Bayraktar’ın şansı ne

Geçtiğimiz dönem Ak Parti listesinin son sırasında yer alan Lütfi Bayraktar bu dönem de başvuruda bulundu. Bayraktar, Fiskobirlik Genel Başkanı olması dolayısıyla sahneden hiç inmemiş oldu.

Fiskobirlik’in kurtuluşu noktasında ciddi adımları oldu. Bu süreç içinde kurum ile hükümeti hiç ters düşürmedi. Destek de verdi destek de aldı.

Bu süreç içinde popülerliğini hiç kaybetmedi. Dahası karar verme aşamasında etkin olan Ali İhsan Yavuz ile samimiyeti de biliniyor.

Bayraktar aynı zamanda Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar ile de akraba. Tüm bu koşullar altında Lütfi Bayraktar’ın Sakarya listesinde yer alma ihtimali kuvvetleniyor.

 

Orta vadeli hesap

7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’nden aday olan Hüseyin Avni Şahin bu dönem başvuru yapmadı. Şahin’in aday adaylığı başvurusu yapmamasının bizdeki karşılığını söyle ifade edelim…

Cumhuriyet Halk Partisi’nin ikinci sırası Ender Serbes’e vaat edilmiş gibi. Muhafazakar seçmenden oy alma ihtimali olan, popülerliği elden bırakmayan, toplumun her kesimi ve basın ile ilişkileri sağlam olan Serbes CHP’nin tercihi olacak gibi.

Ancak Şahin’in başvuru yapmaması siyaseti bıraktığı manasına gelmiyor.

Mesela Avni Şahin’in aday olduğu dönemde CHP tarihinde Sakarya’da aldığı en yüksek oya ulaştı. Bu oy sayısına geçtiğimiz dönemde bile ulaşamadı.

Önümüzdeki dönem Millet İttifakı seçimi kazanırsa Engin Özkoç’un bakan olmasına kesin gözü ile bakılıyor. Bu durumda da Avni Şahin’in bakan yardımcılığı veya farklı bir statüde değerlendirilmesi söz konusu olabilecek.

Siyaset günlük düşünülecek bir şey değildir. Bu yaşadığımız süreç de bunun en güzel örneği konumundadır.

 

Acar doğrusunu yaptı

Kocaali Belediye Başkanı Ahmet Acar’ın üç dönemden bu yana görev yapmasından dolayı milletvekili aday adayı olması beklenen bir durumdu. Çevresindeki pek çok kişi Acar’a aday olması yönünde destekte bulundu.

Acar 15 yıl Ankara’da milletvekili danışmanlığı yapmış. 15 yıla yakın bir süreden bu yana da belediye başkanlığı yapıyor.

Üstelik Ak Parti’den belediye başkanlığı seçimini kazandığı süreçte Ak Parti, Kocaali’de bir önceki seçimde 5. Parti olmuştu.

Kocaali’de şimdiye kadar 3 dönem belediye başkanlığı yapan tek isim de Ahmet Acar’dır.

Tüm bunlara rağmen Acar’ın milletvekili adayı olması konusunda kendisinin başvurması değil, kendisine talep gelmesi gerekirdi.

Acar’ın yaşı siyaset için oldukça genç. Ahmet Acar, bir yıl daha Kocaali’ye belediye başkanı olarak hizmet eder. Sonrasında dört dönem kuralı ihlal edilirse yeniden aday olabilir. O da olmazsa daire başkanlığı veya bakan yardımcılığı olabilir.

Tüm bu süreç içinde Ahmet Acar, görevden ayrılmayarak doğru olanı yapmıştır. Bu şekilde Kocaali’ye daha fazla hizmeti olacaktır.