Köşe Yazıları

Esnaf Odası seçimi

 

Karasu Esnaf ve Sanatkarlar Odası seçim sürecini en net yansıtan kurumun gazetemiz olduğunu kabul etmek lazım.

Tüm süreci başından sonuna kadar takip eden bir kardeşiniz olarak seçim sürecini kısa bir değerlendirmek isterim. Seçim sürecinin başında yaşananları zaten sahada duyuyorsunuzdur.

1996’dan bu yana başkanlık görevini sürdüren İlyas Balcı tecrübesine ve yaptıklarına güveniyor. Herkesin kabul etmesi gereken şeyler de yaptı. Bunları zaten defalarca gerek gazetemizde gerekse kendi ziyaretlerinde dile getirdi.

Sezar’ın hakkı Sezar’a derler. Oda’nın kurumsal kimlik kazanması noktasında da yeni binasının yapılmasında da başrolde İlyas Balcı var.

Eksi noktaları yıpranmışlığı. Pandemi sürecinde esnafı tatmin edecek kadar aktif olmaması. Seçim sürecinde kendini seçmene iyi ifade etmeye çalıştı. Sonucunu Pazar günü görmüş olacağız.

Cihan Emre’ye gelince. 2010 yılından bu yana aday olan Cihan Emre seçim kazanmasa da ciddi bir seçim deneyimine sahip. Hiçbir seçimden sonra pes etmedi. Seçim bitti ertesi gün, “Ben gelecek seçimde adayım” dedi. Sahaya çıktı.

Sosyal medyayı şüphesiz en etkin kullanan isim Cihan Emre.

Olumsuz yönlerine gelince… Çevresinin genç ve tecrübesiz görüntüsünden bir türlü kurtulamadı. Yaşı 45 civarında olmasına rağmen “Genç” sıfatından hiç kurtulamadı. Sosyal medyadaki gücünü kendi lehine bozmak için kullanması olumsuz yönü. Eğer sosyal medyadaki desteği sandığa yansıtırsa başarılı olması mümkün.

Hüseyin Can seçime çok kısa bir süre kala sahaya çıkmasına rağmen dengeleri değiştirdi. Cihan Emre ve İlyas Balcı’yı kendine yakın bulmadığı için sandığa gitmeyi düşünmeyen pek çok kişinin bakış açısını değiştirdi. “Erken çıksaydık” demek yerine “Geç çıkmamıza rağmen” düşüncesi sahaya çıktı. Kendini hiç bozmadı, olmadığı gibi görünmedi. Vaatlerde bulunup insanların güvenini sarsmadı. Her geçen gün oylarını artırdı. Sessiz bir şekilde yoluna yürümeye devam etti. Ciddi bir destek yakaladı.

Olumsuz yönlerine gelince… İlk kez seçime girdiği için esnaf tarafından “Daha önce kaç oyu vardı” sorusu yanıtsız kaldı. Sahada “kaç oyunuz var” sorusu ile sık karşılaştı. Adaylık sürecine geç çıktığı için zaman kaybı yaşadı. Son bir haftayı etkin geçirirse başarılı olmaması için bir neden yok.

Şimdi gelelim kendi değerlendirmemize… Esnafın pek çoğu ya herkese mavi boncuk dağıtıyor ya da renk vermiyor. Bir kısmı ise tarafını belli etmekten çekinmiyor. Bir çok esnafın halen Esnaf ve Sanatkarlar Odası ile Esnaf Kefaret Kredi Kooperatifi ile karıştırıyor. Pek çok kişi Esnaf Odası Yönetimi’ne “Bana ne faydası var” düşüncesi ile bakıyor. Seçime gelmeyecek kişi sayısı muhtemelen kazanan adayın oyundan fazla olacak.

Seçimi kim alır konusu bence gerçekten çok sürpriz. Ancak şu kadarını söyleyeyim ki her aday birbirine yakın durumda. Son anda büyük bir oy kayması olmazsa kimse mahcup olacağı sayıda oy almaz.

Son yıllardaki en yakın oy sayılarına tanıklık edebiliriz.
Umarız hak eden ve hayırlı olan kazansın…

 

UKRAYNA-RUS SAVAŞI VE KARASU

Rusya ile Ukrayna arasında bir savaş var. Daha doğrusu Rusya’nın Ukrayna’yı işgali söz konusu. Bu konularla ilgili haberleri zaten medyadan takip ediyorsunuz. Size bildiğiniz şeyleri söyleyecek değilim.

Ancak bu savaşın Karasu’ya doğrudan olumsuz etkisi var. Liman’daki sevkiyat yavaşladı. Bu durum Karasu’daki tırcıların işlerinin azalması anlamına geliyor. Tahıl ithalatı büyük oranda Karasu İçtaş Limanı’ndan yapılıyordu. Bu durumun ekmek fiyatlarına hemen yansıyacağına ilişkin spekülasyon yapanlar medya maymunluğu peşinde.

Ne yani Türkiye akşam Ukrayna’dan buğday alıp sabah o buğdayla mı ekmek yapıyordu.

Buğday fiyatı artarmış. Kısmen doğru da… Kardeşim biz alamadığımıza göre onlar da satamıyor. Haliyle bizde talep onlarda arz fazla. Savaş biter bitmez buğday hemen dengesini bulur.

Amaçları felaket tellallığı olanları hariç tutuyorum ama durduk yere galeyana gelip ortalara düşmenin kime ne faydası var? Devleti idare edenler bizim düşündüklerimizin biraz fazlasını düşünmek ve gerekli önlemleri almakla yükümlü.

Siz kendi işinizi düzgün yapmaya bakın. Elinizden gelmeyen konular için de canınızı sıkmayın.

 

VATANDAŞ BÖYLE DİYOR

Bazen yaşanmışlıklar inanılmaz tecrübeler içeriyor. Çok fazla insanla temas ettiğimiz için bu tecrübelere sık tanık oluyoruz.

Dost sohbetlerinde konu sıklıkla siyasete geliyor. Genel siyaset bittikten sonra konu yerel siyasete geliyor. Biz de buradan yazdığımız açıklıkla gördüğümüz hizmetleri de eksiklikleri de konuşuyoruz.

Sıklıkla dediğimiz gibi belediyenin yaptığı hizmetleri halka aktarmakta güçlük çektiğini bunun da temelde diyalog eksikliğinden kaynaklandığını dile getiriyoruz.

Vatandaşın biri belediyenin gidişatından dert yanarken: “Vatandaşa hizmet etmesi gerekenler vatandaşı kendisine hizmet ettirmeye çalışıyor” dedi.

Durum öyle mi değil mi bilmiyorum da… Vatandaşın dediği bu! Haberiniz olsun.

 

KAVGALARLA ANILMAYA DEVAM EDELİM Mİ

Adapazarı’nda bir düğünde çıkan kavga görüntüleri ulusal medyaya yansıdı. Münferit bir olaydır. İnsanın olduğu yerde fikir ayrılığı hatta kavga olabilir. Emniyet teşkilatında “İnsanın olduğu yerde suç vardır” diye bir ön kabul vardır. Dolayısıyla insan varsa çatışma da uzlaşı kadar normaldir.

De…

Bu hafta sonu da yine bizim futbol takımlarımız arasındaki müsabakada kavga çıktı. Adapazarı’nda maça çıkan iki Karasu ekibi birbirine girdi. Olay sonunda yaralanmalar oldu. Gözaltına alınanların da olduğu söyleniyor. Kardeşim biz kavga dövüş ile anılmak zorunda mıyız? Daha güzel şeylerle nam yapmak bize nasip olmayacak mı?

Bu şekilde anılan bir ilçeye kim ziyarette bulunmak ister? Böyle nam salan bir ilçede kim yatırım yapmak ister? Kavgacı bir ilçeye kim kız vermek ister?

Tüm bunlara “Bana ne” diyebiliyorsanız… Aynen devam.

 

MECLİS NEDEN ERTELENDİ

Şubat Ayı oturumunun sonunda1 Mart’ta yapılacağı duyurulan belediye meclis toplantısı Perşembe günü yapılacak.

Nedeni ise basit. 5393 Sayılı Belediyeler Kanunu’na göre meclis gündemi en az üç gün önceden belediye meclis üyelerine ulaştırılmalı. Önceki ay meclis gündemi meclis üyelerine bir gün önceden gönderilmişti. Geçen ay bir haftaya yakın bir süre önce gönderildi. Ancak bu ayki gündem pazartesi günü gönderilebildi. Bu şekilde olunca da meclisin üç gün sonra yani Perşembe günü yapılması gerekti. Durum bundan ibaret.