Köşe Yazıları

Erman Cinasoğlu,”Pozitif ayrımcılık”

Pozitif ayrımcılık

Geçtiğimiz haftanın en enteresan konusu Sakarya Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı için onay aldı denilen Ekrem Yüce’nin yerine, Serdivan Belediye Başkanı Yusuf Alemdar’ın aday gösterilmesiydi hiç şüphesiz. Öyle tahmin ediyorum ki herkes gibi kendisine de sürpriz olmuştur. Zira aldığımız bir duyuma göre Ekrem Yüce’ye haber yoldayken gelince geri dönmüş. Her neyse sonuç itibariyle beş yıllık Yüce döneminden sonra Yusuf Alemdar’ın aday gösterilmesiyle yeni bir dönemin fitili ateşlenmiş oldu. İlçe belediyesi imkanlarıyla üç dönemdir Serdivan Belediye Başkanlığı’nı yapan Alemdar’ın şimdi daha büyük bir bütçe ve daha büyük bir kadro ile neler yapabileceği merak konusu oldu. Zira Serdivan’ın Alemdar döneminde nereden nereye geldiği malum. İlçe adeta kendini beşe katladı. Hem nüfus olarak hem sosyal aktivite hem de yatırım ve yapılaşma anlamında sınırlarını zorlayacak kadar büyüdü. Emin olun üç dönemin ardından olduğu yerde bir dönem daha aday gösterilseydi öyle sanıyorum ki yine açık ara farkla kazanabilirdi.
Başkanlığı döneminde yüzlerce kez kuzey tarafına gelen Alemdar bu taraflara yabancı değil. En az Serdivan’daki kadar popülaritesi olan güçlü bir siyasi figür. Keza adaylığının açıklanmasının ardından ilk turlarından birini Kocaali ve Karasu’ya yapması kendisinin de bize olan ilgisinin net bir göstergesi. Eline geçen her fırsatta Kocaali’ye gelen, davet edildiği programlara yüksek oranda katılım sağlayan, iftarından mevlidine, düğününden cenazesine kadar her türlü cemiyette varlığına alışkın olduğumuz değerli bir isim. Belediyecilik faaliyetleri bağlamında bakacak olursak, bu güçlü bağlar sayesinde Kocaali ve Karasu’muzun pozitif ayrımcılık göreceğini, daha nitelikli ve daha kaliteli hizmet alacağımızı düşünenlerden biriyim.
Ancak burada Ekrem Yüce’nin de emeğini unutmamak lazım. Merkeze en uzak ilçe olmamıza, birçok hizmetten geri kalmış olmamıza rağmen bize olan ilgisini hiçbir zaman eksik etmedi. Özellikle yol ve asfalt işleri bağlamında en çok yatırımı beş yıllık Yüce döneminde aldık. Kimi zaman Akyazı, Hendek, Sapanca gibi ilçelerin işleri varken Kocaali’nin öne alındığına da şahit olduk. Yine son yıllarda yaşadığımız sel felaketlerinin hepsi Yüce dönemine denk geldi. Yaşadığımız o felaketlerde de büyükşehir belediyesinin varlığını en güçlü şekilde gördük. Elbette halen devam eden sözü edildiği halde yapılamayan bazı projeler mevcut. Ancak ben şahsen bu dönemde yaşadığımız türlü imkansızlıkları da göz önünde bulundurarak bunların aksamalarının normal olduğunu düşünüyorum. İki yıla yakın bir süre yaşadığımız pandemi ve kapanma dönemi, hemen ardından gelen ekonomik dalgalanma birçok şeyin maliyetini kat be kat artırdı. Birçok proje maliyet artışından dolayı ertelenmek zorunda kaldı. Hatta ihalesi yapılmış işler bile yüklenici firmaların talebinden dolayı yeniden yapılmak zorunda kaldı. Dolayısı ile bazı aksaklıkların yaşanması bence gayet normal. Demem o ki yiğidi öldür hakkını yeme.
Şu dönemde büyükşehirin heybesinde kültür merkezi projesi, Çamdağı Projesi, sahil rekreasyon projesi, devam eden Maden Deresi Projesi gibi projelerimiz mevcut. Kazanması halinde Alemdar döneminin ilk iki yılı dolmadan bu projelerin tamamlanabileceğini düşünüyorum. Keza Alemdar iş bitiricilik konusunda oldukça hızlı. Bunun etkilerini net bir şekilde göreceğimizden eminim. Sağlıkla kalın…