KarasuSiyaset

Derdimiz geçim ittifakı

 

Memleketin asıl meselesi geçim değil seçim ittifakı sloganı ile Saadet Partisi Karasu İlçe Başkanı Oğuzhan Coşkun ve yönetimi, Karasu Atatürk Bulvarı’nda basın açıklamasında bulundu. Coşkun, “Bizim tek derdimiz geçim ittifakı” dedi.

 

İNSANLAR PATLAMA NOKTASINA GELDİ

Saadet Partisi Karasu İlçe Başkanı Oğuzhan Coşkun ve yönetimi “Memleketin asıl meselesi geçim değil seçim ittifakı” sloganı ile Karasu Atatürk Bulvarı’nda basın açıklamasında bulundu. Vatandaşların dertlerinin her geçen gün katlandığını açıklamasında belirten Coşkun, “Siyasetteki skandallar, ekonomideki beceriksizlikler ve salgın süreci derken insanlarımız adeta patlama noktasına gelmiştir. İktidardaki arkadaşlar gündemi meşgul etmek ve ekonomik krizi gölgelemek için her geçen gün yeni bir müjde vermeye çalışıyorlar ama kendileri dahi bunlara inanmıyorlar, içten içe gülüyorlar. Ne siyasette ne de ekonomide artık mızrak çuvala sığmıyor, beceriksizliğin bedeli yanlış politikalarla halkımıza ödetiliyor ve gelecek nesillerimize dahi fatura ediliyor” ifadelerini kullandı.

İKTİDAR DERTLERLE BESLENİYOR

Coşkun, “Biz Saadet Partisi olarak, insanımızın, ülkemizin, devletimizin sorunlarını konuşuyor, iktidarın yanlış politikalarını eleştiriyor ve bunların çözüm yollarını gösteriyoruz. İktidardaki arkadaşlar ise dertlere derman olmak yerine dertlerden besleniyorlar, onları bilerek büyütüyor ve derinleştiriyorlar. Her geçen gün sayıları artan mazlumlar, mağdurlar ve mahzunlar ordusu, iktidarın tutum ve davranışlarındaki akılsızlığı ve yanlışları gösteriyor. Bütün bunlar ehliyet ve liyakatin esas alınmadığı bir yönetim anlayışının doğal sonucudur. Çetelerin ortaya çıkması, mafyanın türemesi, mide bulandırıcı siyaset-medya-mafya üçgeninin oluşmasının temel nedeni işte bu yönetim anlayışıdır. Bu anlayışta olanlar ise milletin geçim derdini umursamamaktadır” dedi.

BANKALARA KÖLE YAPTILAR

Yönetme kabiliyetini yitirenler, iyi gün – kötü gün demeden vergi toplayanlar, esnafımızı ve topyekun insanımızı zor günlerinde yalnız bıraktılar” ifadelerini kullanan Coşkun, “Vatandaşın derdi ile dertlenmeyi külfet görenler, kendi itibarları uğruna milletimizin emeklerini israf ettiler. Kendileri ve yakınları varlık içinde yüzerken, milyonların geçim derdini görmezden geldiler ve maalesef inatla görmezden, duymazdan gelmeye devam ediyorlar. Yanlış politikalarında ısrarcı olarak ekonomiyi çıkmaza soktular, insanımızı hayat pahalılığına ve geçim sıkıntısına maruz bıraktılar. İşçiyi, esnafı, memuru, emekliyi dert sahibi yaptılar. Sanayicimizin, çiftçimizin, besicimizin üretim arzusunu kırdılar, bankalara köle yaptılar, faiz lobilerinin ekmeğine yağ sürdüler” şeklinde açıklamalarda bulundu.

BUNALIMA GİREN İNSANLAR VAR

Devlet olarak zor günlerden geçiyoruz” diyerek insanımızın duygularını sömürdüler vatandaşımıza zor günlerinde sırt çevirdiler ifadelerini kullanan Coşkun, “Bugün ülkemizde olduğu gibi şehrimizde de, siftah yapamadan dükkan kapatan, pandemiden dolayı iflas eden yüzlerce esnafımız var. Bu caddelerde, sokaklarda işsiz gezen ve gelecek hayalini yurt dışında yaşamak üzere kuran binlerce gencimiz var. Başını yastığa koyduğunda, ay sonu nasıl gelecek, kira ve faturalar nasıl ödenecek diye kara kara düşünmekten gözlerine uyku girmeyen on binlerce insanımız var. Maalesef, geçim sıkıntısının bunalımıyla intihar edenler var. İçinde bulunduğumuz bu perişan halin bir tek sorumlusu varsa, o da ülkeyi yöneten iktidardır. Maalesef iktidar meselelere yanlış yaklaşmakta, ‘ben yaptım oldu’ mantığını esas alan bir yönetim anlayışı ortaya koymaktadır” dedi.

İNSANLAR AÇ VE YOKSUL

Türkiye’miz bir an öce vakit kaybetmeden bu anlayıştan kurtulması gerekmektedir “ifadelerini kullanan Coşkun, “Adeta her gün yapılan zamlar, milletimizin sırtına yüklenen ağır vergiler, esnafımıza bir türlü verilmeyen destekler, işsiz bırakılan insanlarımız ve vatandaşlarımızın çok büyük bir kısmı açlık ve yoksulluk sınırının altında hayata tutunmaya çalışırken, bunca sorunumuz varken, bu sorunların çözümüne ilişkin bir tek doğru adım atılmıyor. İktidar yanlış yapıyor, daha da kötüsü bu yanlışlıkları bilerek, isteyerek ve hatta inadına yapıyor. Geçtiğimiz günlerde Ak Parti Genel Başkanının ifade ettiği, ‘Aç olarak dolaşanları buyurun, siz de doyuruverin’ sözlerinden hicap duyduğumuzu ifade etmek isteriz. İnsanımızı aç ve yoksul bırakanlar, kendileri değil mi” ifadelerini kullandı.

DERTLERE ÇÖZÜM VAR

Coşkun, “Müsterih olun, umudunuzu hiç kaybetmeyin. Biz varız. Biz, yolsuzluğun her türlüsünü, israfı ve verimsiz harcamaları önlemek için buradayız ve hazırız. Yanlış yönetilen kaynakları vatandaşımıza aktarmakta kararlıyız. Biz, ülkemizde açlık ve yoksulluk diye bir problem, geçim derdi diye bir dert kalmasın diye buradayız, çalışıyoruz ve sizlerle beraberiz. Umutsuzluğa yer yok, karamsar olmaya hiç gerek yok. Karanlığın en koyu olduğu an şafağın en yakın olduğu andır. Herkes bilmeli ki; şafak yakın. Evet, dert var, sorun var ama çözüm de var; işte biz buradayız. Bizler Saadet Partisi olarak insanımızın geçim mücadelesine destek olmak, insanımızı dinlemek, sesine ses olmak ve sorunlarına çözüm üretmek için hep birlikte bir ‘Geçim İttifakı’ kuralım istiyoruz” dedi.

TENCEREDE DERT KAYNIYOR

Türkiye’nin bugünkü haline bakıp da üzülen, bunalan, yorulan ve sıkılan her bir vatandaşımıza geçim ittifakında bir araya gelme çağrısında bulunuyoruz” diyerek devam eden Coşkun, “İktidarın yanlış ekonomi politikalarındaki inadı ve insanımızın derdine duyarsız kalması sebebiyle geldiğimiz noktada; sorunlar, sıkıntılar, problemler artık mutfaklardaki tencerelere dayanmıştır. Biliyoruz ki uzun zamandır giderek daha da pahalıya kaynayan hepimizin evindeki bu tencere, artık kaynamaz hale gelmiştir. Görüyoruz ki iktidar umursamasa da görmezden gelse de evlerimizdeki bu tencere, aş değil, dert pişirmeye başlamıştır. İnsanımızın çarşı-pazardan eli boş dönmek zorunda kalması nedeniyle bu tencere, artık dolmaz hale gelmiştir” şeklinde açıklamalarda bulundu.

HEP BİRLİKTE SAHİP ÇIKALIM

Coşkun, “Saadet Partisi olarak, hayat pahalılığına, adaletsiz gelir dağılımına, üretmeyen ekonomiye, işsizliğe, ağır vergilere, itibar uğruna yapılan israflara karşı çıkarak; ‘Bu tencerede artık dert değil, aş pişirmek istiyorum’ diyen tüm vatandaşlarımızı, hepimizin ortak gündemine, geçim İttifakı’na davet ediyoruz. Mutfağımıza, evimize, sokağımıza, mahallemize, ilçemize, şehrimize ve de ülkemize hep birlikte sahip çıkalım istiyoruz. İşimize, aşımıza, kendimize ve geleceğimize hep birlikte sahip çıkalım diyoruz. Çünkü biz daha iyisine, en iyisine layığız, bizim diğer toplumlardan hiçbir eksiğimiz yok, hatta fazlamız var” ifadelerini kullandı.

GEÇİM ÖNERİLERİ

Geçim ittifakı acil eylem planımız çerçevesinde hazırladıkları çözüm önerilerini Karasu halkı ile paylaşan Coşkun, “İsraf ekonomisinden üretim ekonomisine geçilmeli, özellikle gıda enflasyonunu önlemek öncelikli hedef haline getirilmelidir. Açlık sınırının dahi altında düşen asgari ücret yeniden düzenlenmeli ve bu ücretlerden vergi alınmamalıdır. Yeni istihdamlar vergi indirimleri ve hibelerle desteklenmelidir. Girişimcilere yönelik finansman olanakları genişletilmeli; katılım yapıları oluşturulmalıdır. Esnafımıza acilen Sicil Affı getirilmeli, yeni ve bembeyaz bir sayfa açmaları kolaylaştırılmalıdır. İş kurma ve iş yapabilme süreçleri hızlandırılmalı, bunaltıcı bürokratik engellerin tamamı kaldırılmalıdır. Kredi kartı faiz oranları düşürülmeli; yerli malı ürünlerde vade sayısındaki artışlar teşvik edilmelidir” dedi.

BUNLARI YAPMAK ZOR DEĞİL

Açıklamalarına devam eden Coşkun, “Bankaların pos cihazı komisyon oranları sıfırlanmalı ve para akışlarındaki gecikmeler kaldırılmalıdır. Elektrik, su, doğalgaz, internet ve iletişim giderleri gibi sabit giderlerden alınan vergiler azaltılmalı ve uzun vadede kaldırılmalıdır. Esnaf ve sanatkarlarımızın küçük ölçekli işlemlerde yaşadıkları kısa dönemli ödeme aksaklıklarının giderilmesi için ivedilikle bir fon oluşturulmalıdır. İnsanımızın, esnafımızın, asgari ücretli çalışanlarımızın hızlı bir şekilde toparlanması ve bir nebze de olsa rahat nefes alabilmesi için hayata geçirilmesi gereken adımlar. İnanın bunlar zor değil, yeter ki vatandaş odaklı politikalar esas alınsın. Yeter ki, insanımızın derdini, geçimini önceleyen kadrolar iş başında olsun. Herkesi bunları düşünmeye, bu sese kulak vermeye ve bu çağrımıza ortak olmaya, milletin derdiyle dertlenen kadroları yetkilendirmeye davet ediyoruz” dedi. Gülcan Elmalı