Köşe Yazıları

Bozkurt Saray’a girmişse

 

Mesleği; tetikçi ve baba (Suç örgütü)…

Ali ve Şakire’den doğma Trabzon Arsin Fındıklı Köyü nüfusuna kayıtlı. Türk mafya ve organize suç örgütü lideri…

***

“Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, tehdit, adam öldürmeye azmettirici gibi suçlardan mahkum olduktan ve hapisten çıktıktan sonra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi ziyaret eden ve boy boy fotoğrafları basına servis edilen Alaattin Çakıcı, Devlet Bahçeli’nin “İnfaz düzeltme” talebi ile AKEPE hükümetince çıkarılan kısmi afla, salıverildikten hemen sonra yine basına verilen Kılıçdaroğlu’na hakaret ve tehditleri içeren mektubu koskoca CHP topluluğuna meydan okuyordu adeta…

***

Geçtiğimiz hafta ise; Alaattin Çakıcı gibi çıkar amaçlı suç örgütü liderliği, yağma, tehdit, kasten adam yaralama gibi suçlardan, 66 yıl ceza yemiş, Kürşat Yılmaz Organize Suç Lideri, infaz düzenlemesinden yararlanarak hapisten çıkar çıkmaz, yine basına servis edilen fotoğraflar ile adeta hukukun üstünlüğüne meydan okuyarak, üstünlerin hukukunun tek geçerli seçenek olduğunu anlatıyorlardı Türk toplumuna…

***

Demek, AKEPE ve onun lideri Tayyip Erdoğan’a, en ağır hakaretleri yağdıran, 18 Ağustos 2015 tarihinden sonra da, AKEPE Ankara Milletvekili Aydın Ünal’ın; “Ağzından köpükler saçarak konuşan, siyasetin zavallısı” diyerek aşağıladığı Devlet Bahçeli için, o köpükleri yalayacak günler başlıyor, derken aslında “Bozkurtlar da Saray’a” giriyordu…

***

Halbuki, Türk milletine yol gösteren “Bozkurt”, her türlü hayvanın, sirklerde terbiye edilerek, çeşitli gösterilere konu olmasının aksine, o hiçbir zaman sirke girmemiş ve terbiye edilmemiştir…

***

Ama bugün, maalesef  “Bozkurt Saray’a girmiş ve “Rabia’yla dansı” ile tabandaki gerçek ülkücüleri üzmüş kahretmiştir…

***

Tıpkı, Karasu’daki, pazar yerinde beni yakalayıp 50 yıllık davasının partisi, MHP’yi bırakıp, İyi Parti’ye geçtiğini söyleyen, Sinoplu pazarcı kökten ülkücü Raif gibi…

***

Ne oldu da, MHP’den ayrıldın? Diye sormama gerek kalmadan, Devlet Bahçeli’nin, bu yüce duyguları taşıyamaz bir kişilik olduğunu, bugün Rabia işaretiyle, Toroslar’da kurduğumuz kamplar ve uğrunda ölümü göze aldığımız davamızla, artık yolundan çıkarak, sarayın hizmetine giren partisinden bir daha geri dönmemek üzere ayrıldığını, gözü yaşlı bir şekilde anlatıyordu…

***

Raif de, tıpkı Çalışma Bakanlığı yapmış ömrünü “Ülküsüne” adamış Yaşar Okuyan ve 9 yaşında “Türkçü -Turancı”, 21 yaşında da gençlik kolları genel başkanı olmuş 50 yıllık ülkücü, eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek’in söylediği gibi Başbuğ Alparslan Türkeş’in el yazması mektubunda, Devlet Bahçeli için işaret ettiği iddiasının ne kadar doğru olduğunu anlatıyordu bana…

***

18 Ağustos 2015 tarihinden sonra ne olmuştu da AKEPE’ye kayıtsız şartsız teslim olmuştu büyük ülkücü camiasının partisi MHP?

Ne olmuştu da, “Bozkurt Saray’a girmiş” ve bozkurtluğu, tıpkı sirkte terbiye edilen

aslanlar, kaplanlar, filler gibi bozulmuştu…

Bozkurt hiç Saray’a girer miydi? Saraya giren Bozkurt’un bozkurtluğu kalır mıydı?

***

Hele de, “Rabia’yla Dansı”, tabandaki gerçek ülkücüleri kahretmiş, (Sinoplu) pazarcı Raif gibi, davasına küstürmüştü…

***

Fikrinden, ya da yazdıklarından dolayı basın emekçileri mahpuslarda çile doldururken, yeraltı dünyasının kabadayıları, Alaattin Çakıcı ile Kürşat Yılmaz’a yapılan kıyaklar ile boy boy çekilen fotoğraflar, üniversiteli yıllarımda sempati duyduğum, Ülkücü Hareket’ten, Adalet Partili Senatör (rahmetli) Mümin Kırlı’nın, kaldığımız Sakarya Öğrenci Yurdu’nda meydana gelen olaylar sonrasında, arkadaşım olan oğlunu, merak edip, tesadüfen telefona benim çıkmam ile bana söylediği “Evladım merak etmeyin, arkanızdayız her zaman” dediğinde “Sermayenin sokak gücü olarak kullanıldığımız” kuşkusunda, bugün ne kadar haklı olduğumu, bir kez daha anlıyordum…

Maalesef , “Bozkurt Saray’a girmişti…”