Köşe Yazıları

Antrenörler ve çokbilmiş ebeveynler

 

Bizim ülkemizin futbol dünyası ile diğer ülkelerin futbol dünyası arasında deyim yerinde ise uçurum var. Benim uzmanlık alanım altyapı olduğu için konuya kısaca giriş yapıp ve bir özet şeklinde okuyucularla paylaşmak istiyorum. Tabi konunun asıl ögesi anne ve babalar olduğu için onlardan başlamak istiyorum.

Değerli anneler ve babalar. Sizler ile çok önemli bazı konuları paylaşmak istiyorum. Türk futbol dünyasında, ebeveyn dediğimizde, hep erkekler gelir aklımıza nedense. Oysa kadınların olmadığı bir dünyadan bahsetmek bana göre, dünyanın bir öküzün boynuzlarının üzerinde durduğu ve o öküz başını salladığında deprem oluyor demek gibi saçma sapan bir fikir gibidir. Kadınların olmadığı bir dünyadan bahsediyoruz ve fikre birilerinin katılmasını bekliyoruz. Sorsak yüzde 99’u babaların çocukları ile ilgilendiğini, kulüplerle ilişkileri yönettiğini, antrenörle ilişkiler kurduğunu söylerler ama külliyen yalandır bu düşünce tarzı. Çünkü kadınların her işte emeğinin olduğu kadar yıldız futbolcuların yetişmesinde de onların kutsal emekleri var.

Peki, neden böyle bir düşünce yapısı vardır ülkemizde, kısaca açıklayayım.

Öyle babalar var ki antrenörlerle kavga ederler, kulüplerdeki yöneticilerle kavga yaparlar, kötü oynadı ya da gol kaçırdı diye çocuklarını döverler, çocuğuna tribünden taktik verirler, yetmez çocuğuna tribünden küfür ederler ve asıl önemlisi ise “Yola çıktığını, yolda bulduğuna satan babalar” baba tiplerini her tribünde ve bolca görmek mümkündür.

Ben bu günkü yazımda çocuğu futbolcu olan ya da başka spor yapan ana babalara seslenmek istiyorum.

Biz öncelikle futbolcu babalarını irdeleyelim.

Avrupa’da resmi olarak menajerlik yapan arkadaşlarımla görüştüğümde, şu gerçek ortaya net bir şekilde çıkıyor. Türk futbolcular ile kesinlikle ilgilenmiyorlar. Avrupa’daki teknik adamlar gelin birlikte neden diye sorgulayalım.

Sorduğumda bana diyorlar ki “Hocam Allah rızası için bize Türk futbolcu önerme.” Daha da önemlisi “Hocam oyuncu ile sorun yaşamıyoruz ama babaları ile yaşıyoruz.” Sürekli bu söyleniyor bize.

İşin çok daha ilginci ise bu düşünceyi sadece, gurbetçi antrenör ve menajerler dillendirmiyor. Aynısını Türk antrenörler ve menajerler de söylüyorlar.

Ve bana bu yaşımda bile şu nasihati net şekilde yapıyorlar.

Değerli hocam sen Türk gençleri için mücadele eden bir insansın ama bak o güvendiğin gençlerde seni yarı yolda bırakıyorlar, onlar bırakmasa babaları bırakıyor“…

Şunu üzerine basa basa söylemek istiyorum. Değerli “babalar” hem çocuğunuzun istikbali ile oynuyorsunuz hem de arkadan gelebilecek gençlerin önünü kapatıyorsunuz. Neyi yanlış yapıyorsunuz, nasıl paranoyaklıkla yola çıkıyorsunuz biliyor musunuz. Daha da vahimi kafanızda kuruyorsunuz, kurduğun şeye kendinizi inandırıyorsunuz. Olur olmaz her şeye karışıyor veya üzerinize vazife olmayan şeyler hakkında yorum veya dedikodu yapıyorsunuz.

Benim yılların tecrübesine dayanarak bildiğim şu ki; çok kaliteli antrenör arkadaşlarımız var.

Genç antrenörlerimiz var. Açıklar, şeffaflar, onların her şeyi paylaştıkları veliler bile kendilerini hayal kırıklığına uğrattığınızı belirtiyorlar.

Değerli futbolcu “babalar“ı ben bu işe deyim yerinde ise ömrümü verdim.

Elli yıl önce Türk gençlerinin uluslararası standartlarda futbolcu olabileceklerine inanarak yola çıktım. Onların da birer insan olduğunu ispatlamak için çok mücadele verdim. Onlara üç kuruş para verip kendilerini futbolcuların tek sahibi sananlarla adete savaştım. O gün bu gündür bu uğurda çok mesafe kat ettik. Ama bu seferde ebeveynlerle mücadele etmeye başladık fakat öyle sanıyorum ki bu işin çözümü yok gibi. Beni ve bir dünya meslektaşımı bu işten soğutmayın. Bizim de yönümüzü yabancı futbolculara çevirtmeyin lütfen. Çocukların istikbali ile oynamayın ve bizim emeklerimizi de göz ardı etmeyin.

Antrenörler diplomalarını bakkaldan almıyorlar unutmayın.

 

Not: Spor ve basın camiasına hizmetleri ile yıllarını vermiş çok değerli ve güzel insan Cihan Emre, Pazar günü yapılan Karasu Esnaf ve Sanatkarlar Odası seçimini kazanarak başkan olmuş. Böyle güzel haberler almayı nasıl özlemişiz meğerse. Kendisine büyük mücadele vererek kazandığı bu yolda başarılar ve kolaylıklar diliyorum. Karasu için hayırlı ve iyi haberlerin müjdecisi olsun inşallah.

Selam ve dua ile