Ali Sarımert, “Vergi Dini İnsani Ve Milli Bir Görevdir”

Vergi Dini İnsani Ve Milli Bir Görevdir

Allah(c.c) Kur’anı Kerimde vergi vermekle ilgili şöyle buyuruyor, “Dediler ki: Zülkarneyn! Doğrusu Ye’cuc ve Me’cüc bu ülke de bozgunculuk yapıyorlar. Bizimle onların arasına bir sed yapman için sana bir vergi verelim mi?” Kehf Suresi: Ayet: 94

Ey Zülkarneyn! Biz inandık Rabbimize! Biz teslim olduk onun emirlerine. Ama bizim imanlarımızı tehdit eden, bizim Allah’a kulluğumuzu engelleyen Ye’cuc ve Me’cüc isimli iki toplum var. Onlar bozgunculuk yapıyorlar. Bizimle onların arasında bir set yapman için sana bir vergi verelim mi? Bu iş karşılığında sana haraç versek de bizi onlardan kurtarsan dediler. Yâni kendi aralarında mal toplayıp bunu Zülkarneyn’e vermek istediler sed yapsın diye.

Bir ülkeyi yöneten devletin o ülke vatandaşları için yapmakla yükümlü olduğu temel görevleri yerine getirmesi için ihtiyaç duyduğu kaynadığı o ülke içinde yer anlan kişi ve kurumlara elde etmiş oldukları gelirler orantısında dağıtması gibi kabul edebileceğimiz vergi bizlerin ülkemize sevgimizi göstermemizin ve görevlerimizi yapmanın ilk aşamasıdır aslında.

Vergiyi kısaca devletin gerçek ve tüzel kişilere yüklediği ekonomik yükümlülük, olarak izah edebiliriz. Devletin bizlere başka bir deyişle yurttaşlara yüklediği bu ekonomik yükümlülüğün asıl işlevi, yapılmış olan devlet harcamalarını karşılayarak yol, su, elektrik, sıhhat gibi altyapı hizmetlerini sağlayabilmektir. Vergi ödemenin en temel ilkelerinden ve esas ilkelerinden biri, toplumsal sınıf farkı tanımadan tüm yurttaşların bu görevi yerine getirmeleridir.

Devletin belirlediği vergileri öderken, vergi ödeyen kişilerin, kamu hizmetlerinden faydalanma düzeyi kesinkes göz önünde bulundurulmaz, bu tamamıyla kişilerin ödeme gücüyle orantılı bir paylaşımdır. Yani, A ile B’nin devletten faydalandığı hizmetler kesinlikle göz önünde bulundurulmamaktadır. Vergiler ödenirken devlet, yalnızca yurttaşlarının gelir düzeyine bakar ve kişilerin ödeme gücüne bağlı olarak bir ödeme sistemi geliştirir. A’nın aylık gelirinin B’den daha fazla olduğunu düşünürsen A, B’ye oranla devlete daha fazla vergi ödeyecektir.

Devlete kaynak ortaya koyarak, yapılmış ve yapılacak olan yatırım ve harcamalarını karşılanmasını sağlar. Büyümeye katkıda bulunarak, gelir ve servet paylaşımını tertip eder. Devletin sağlamakla yükümlü olduğu sağlık, güvenlik gibi temel hizmetleri ve altyapı hizmetlerinin gerçekleşmesini sağlar.

Örnek uygulama:

Rasûl-i Ekrem (sav) ve onun Râşid Halifeleri vergiyi, devletin diğer gelirlerinden titizlikle ayırmışlar, onun için ayrı bir bütçe ve hazine oluşturmuşlar, Kur’an-ı Kerîm’de öngörülen yerlere sarf etmişlerdir. Bu uygulamanın örnek alınması aynı zamanda bir dinî vecibedir.

Aynı ülkede yaşayan, devletin sunduğu hizmetlerden istifade eden yurttaşlar olarak hepimizin devlete vergi ödemesi gerekir. Bu ödediğimiz vergiler ile devlet bizlere çeşitli imkânlar sağlamaktadır. Devlet, yurttaşlarının çok daha rahat yaşayabilmesi için, biz yurttaşlardan aldığı vergiler ile halkına çeşitli kullanım imkanları yaratır. Bu imkanları, eğitim aldığın okulu yaptırmak, kullandığın suyu veya televizyon izleyebilmen için harcadığın elektriği evine getirmek olarak sayabiliriz. Vergi ödemek, bir ülkede yaşayan her yurttaşın en mukaddes görevlerinden biridir. Devletin de bu vergilerden topladıklarıyla en iyi şekilde hizmet sunması da, yurttaşlarına karşı yerine getirmesi gereken en ehemmiyetli görevlerden biridir.

“Dinimiz, meşru yoldan kazanç elde etme prensibini esas almıştır. Hırsızlık, gasp, faiz, kumar ve şans oyunları; rüşvet, kamu mallarını zimmete geçirmek, müşteriyi aldatmak, görevi ihmal ve terk etmek, çalışanlara hak ettiği ücreti, devlete vergiyi, fakire zekatı vermeden elde edilen servet gibi, gayrı meşru kazanç yollarını da yasaklamıştır.” “Haksızlık edip de hak sahibine hakkını ödemeyenler, gıybet, iftira, dedikodu yaparak insanlar arasında huzursuzluğa sebep olanlar, mal ve can emanetine zarar verenler, işçisine alın terini ödemeyenler, zulmedenler, emanete hıyanet edenler, vergisini ödemeyerek başkalarının hakkını üzerine geçirenler; ahirette pişmanlık duyacaklar ve çetin bir azaba uğrayacaklardır.” Nerde bu devlet deme, yatır vergiyi, gör devlet nerede! Verginin kökleri acı, meyvesi tatlıdır. Kalkınmaksa hedefimiz, ödenmeli vergilerimiz. Vergi devletin direği, bu direk Milletin emeği! Vergi vermek zor değil, zor olan geciktirmek. Geciktirme vergiyi üzme yüce devleti…