Ahde vefa dostluğu
Hayatın içerisinde karşılığı olmayan hiç bir olgu yoktur. Ama sebebi ve karşılığı ne olursa olsun bizim ahde vefaya sımsıkı bağlı kalmamız gerekir. Bu söylediğim tek taraflı bir şey değil bunu kesinlikle biliyorum. Karşı taraftan ahde vefa beklediğimiz gibi biz de buna sımsıkı bağlı kalmalıyız. Dünyamız yaşam sürülür vaziyet aldığı günden beri örnekler ile doludur. Ben sadece Hz. Ömer’in halifelik döneminde yaşanan bir ibretlik hikaye ile yazıma devam etmek istiyorum. Hz. Ömer arkadaşları ile sohbet ederken huzura üç genç girer ve derler ki “Ey Halife bu aramızdaki arkadaş bizim babamızı öldürdü. Ne gerekiyorsa lütfen yerine getirin.” Bu söz üzerine Hz. Ömer suçlanan gence dönerek, “Söyledikleri doğru mu” diye sorar. Suçlanan genç derki “Evet doğru”. Bu söz üzerine Hz. Ömer, “Anlat bakalım nasıl oldu” diye sorar. Genç anlatmaya başlar derki, “Ben bulunduğum kasabada hali vakti yerinde olan biriyim. Gezmeye çıktım. Bu arkadaşların bulunduğu arazide hayvanlarımın arasından güzel bir atım vardı. Bu atım bu arkadaşların bahçesinden meyve ağacının dalından meyve kopardığını fark ettim. Hemen atıma doğru yöneldim ki bu arkadaşların babasının bir hışımla çıktığını gördüm. Sonra atıma bir taş attı ve atım oracıkta öldü. Nefsime bu durum ağır geldi. Bende bir taş attım babası öldü. Kaçabilirdim de kaçmadım. Durum bundan ibaret.” Hz. Ömer gerekli araştırma yaptırdıktan sonra suçunun idam olduğunu söyledi. Delikanlı, “Efendim bir özrüm var. Ben memleketinde zengin bir insanım. Babam rahmetli olmadan epey bir altın bıraktı. Gelirken kardeşim küçük diye altını saklamak zorunda kaldım. Şimdi siz bu cezayı infaz ederseniz yetimin hakkı zayi olacak. Allah indinde sorumlu olursunuz. Bana üç gün süre verin. Ben emaneti kardeşime, yakınlarıma teslim edeyim geleyim” der. Fakat üç gün için yerine birini bırakması istenir. Genç topluma yabancı olmasına rağmen ortama bir göz atar ve Hz. Ebu Zer için “Bu benim yerime kalır” der. Hz. Ömer, Ebu Zer’e dönerek “Ne diyorsun Ebu Zer” der Ebu Zer, “Evet ben kefilim” der. Genç serbest kalır. Üçüncü günün sonunda vakit dolmak üzere gençten bir haber yoktur. Medine’nin ileri gelenleri Hz. Ömer’e çıkarak gencin gelmeyeceği dolayısıyla Ebu Zer’e verilecek idamın yerine maktulün diyetinin verilmesini teklif ederler. Fakat gençler razı olmaz. Hz. Ömer, “Bu kefil babam olsa fark etmez, cezayı infaz ederim.” Ebu Zer teslimiyet içerisinde biz sözümüzün arkasındayız der ve topluluk içerisinden genç çıkar gelir. Hz. Ömer gence dönerek “Evladım gelmeme gibi önemli bir fırsatın vardı neden geldin.” Genç, “Ahde vefasızlık etti demeyesiniz diye geldim” der. Hz. Ömer bu sefer Ebu Zer’e derki “Sen bu delikanlıyı tanımıyorsun nasıl oldu yerine kefil oldun.” Ebu Zer, “İnsanlık öldü dedirtmemek için kabul ettim” der. Sonrası ölen adamın çocukları “Biz bu davadan vaz geçiyoruz” derler. Bunun üzerine Hz. Ömer, “Ne oldu biraz evvel infazı istiyordunuz şimdi neden vaz geçtiniz.” Gençler ise, “Merhametsiz insan kalmadı demesinler diye” dedi ve olay kapandı. Kıssadan hisse… Ders alırız, faydası olur umarım. Kendinize iyi bakın, hoşça kalın…