Ah şu haberler
Büyük ulusların büyük sorunları olur. Neyi neyle mukayese edeceğimiz göreceli olarak önemli tabi ki. İyi günler iyi haftalar…
Geçtiğimiz hafta haber internet sitelerinde Rusya – Ukrayna savaş kaynaklı bazı ürünlerde hammadde bir takım sıkıntılar yaşanacağı ile ilgili haberler çıktı. Bu öngörülen bir husus ama bunu borazan gibi öttüre ötüre kulağımızın dibinde naralar atarak söylenmesi hoş değil. Biz Türk toplumu olarak önlem almayı severiz hazırlık yaparız olası tüm olaylara ve duruma göre kendimizi hazırlar buna göre şartları geliştiririz. Buraya kadar her şey doğal. Ne zaman bir ürünle ile sıkıntı yaşanacağı haberi çıksa o ürünün evde olup olmadığına bakılmaksızın kişilerin maddi durumuna göre alım gerçekleşir. Yukarıda bahsettiğim haber, yağ ve unla ilgili. Geçtiğimiz hafta haberlerin devamında marketlerde yağ talebi en üst seviyeye çıkmış oldu. Öyle ki taleplere nasıl önlem alacağını bilemeyen market yöneticileri broşürlerinde bulunan yağ fiyatları tarih beklemeden güncellemek zorunda kaldı. Arkadaşım yağ alacaktı bende şifayen şu markette falanca marka yağ şu tarihe kadar böyle dedim. Arkadaşım o markete gitti bana watsaptan resim atıyor. Yağ fiyatları broşürde gösterildiği gibi değil. Yalnız şu detay var. Aynı marka aynı litre sadece plastik ambalajı değişik uzun kare değil yuvarlak bir şişe yapmışlar. Sonuç olarak almadan çıkmak zorunda kaldı. Şimdi sorum şu. Haberlerde bir korku gibi salınan bu paylaşımlar yapılmasaydı bu sosyal medyalarda şahit olduğumuz yağ kapışma görüntüleri olur muydu ne dersiniz? Bence olmazdı. İnsanları korkuya, kıtlığa sevk edecek düşünce ve paylaşımların yerine neler yapılabilir bu konuda fikri, akademik bilgisi olan paylaşmalı yoksa herkes havanda su döver zaten. Şimdi gelelim diğer açıya. En kötü senaryoyu düşünsek bile son tahlilde devlet – hükümet bunun tedbirini alır. Zerre kadar şüphem yok ve diyeceğim o ki yağ kıtlığı yaşanmaz. Lokal sıkıntılar olur oda çözülür. Ama bu yaşadığımız olayları şöyle bir analiz ettiğimde ahiliğe yakışmayan yaklaşımlar beni üzüyor. Bu yaşananlarda iki tarafında mutlaka payı var. Biz en önceliğimiz tarım politikamızı geliştirmek ve potansiyeli olan tüm arazileri tohumlar ile buluşturmak gerekirse devlet olarak STK’lar olarak bu üretim hamlesine girilmesi lazım. Kendinize iyi bakın, hoşça kalın…