Kapımız açık
Geçtiğimiz hafta içi başlayan aday adaylığı başvuru süreci ile birlikte seçim süreci adeta fırtına gibi başladı. Teşkilatlar, ziyaretler öyle bir arttı ki her birini ayrı ayrı takip edebilmek her birine yetişebilmek neredeyse imkansız oldu. Sadece son birkaç günde Kocaali’ye bana ulaşanlara göre otuzun üzerinde aday adayı ziyareti gerçekleşti. Tabi bu konuda şu an bir şey söylesek yersiz olur. Kimin ne kadar katkı verebileceğini adaylar netleştikten sonra konuşmakta fayda görüyorum. Takdir edersiniz ki Kocaali’de en çok konuşulan konulardan biri iktidar cephesindeki adaylık meselesiydi. En çok öne çıkan iki isim de Fiskobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Bayraktar ve Belediye Başkanı Ahmet Acar’ın aday adaylığı ve adaylık süreciydi. Nihayetinde genel merkezin kararı üzerine Bayraktar aday adaylığı müracaatını yaptı, Acar ise görevine devam ediyor. Başkan Acar sürece dair basın açıklaması yaparak durumu kamuoyu ile paylaştı. Başkan Bayraktar’ın adaylığı ise hem teşkilatta hem de ilçe genelinde geniş yankı buldu. Açık konuşmak gerekirse üst sıralarda yer bulmasına da çok sıcak bakılıyor. Sokakta oluşan genel intiba, bölge insanının milletvekilliği gibi bir konumda olması ilçenin gelişimi adına büyük önem arz ettiği önünde. Keza biz bunun ne kadar önemli olduğunu Hasan Ali Çelik ve Münir Kutluata döneminde görmüştük. Yine ilçemizden muhalefet kanadında yer alan ve yıldızı parlıyor diye nitelendirebileceğimiz Selçuk Kılıçaslan, Celal Abatay gibi birçok isim mevcut. İnşallah listeler netleştiğinde her biri için ayrı ayrı yazma fırsatımız olacak.
Bu arada şunu da belirtmek lazım. İçinde bulunduğumuz süreç sıradan bir seçim süreci değil. Bir yanda deprem, bir yanda sel felaketi, diğer yanda yeni afetlere hazırlık çalışmaları, diğer yanda uluslararası meselelerin ciddi tehdit haline geldiği sancılı bir süreçten geçiyoruz. Ve zaman gerçekten çok kısıtlı. Sadece Ak Parti değil, diğer partiler de adayları netleştirip bir an önce sahaya inmek için elini çabuk tutmaya çalışıyor. Hızlandırılmış bir süreç yaşıyoruz. Dolayısı ile gördüğümüz ön değerlendirme süreci her yerde aynı şekilde işledi. Ve hepimiz listelerin nasıl şekilleneceğini merakla bekliyoruz. Elbette sadece Kocaali değil çevre ilçelerimizden başvuruda bulunup bizim ilçemize de hizmet edebilecek pozitif ayrımcılık yapabilecek birçok isim var onların da haklarını yemeyelim ama takdir edersiniz ki ben Kocaali’yi ön planda tutmak durumundayım. Velhasıl geçmişe göre çok daha çetin olmasına rağmen afetler nedeniyle coşkusu bastırılmış bir dönem yaşayacağız. Şimdiden hayırlı olması temennisinde bulunuyor. Ve bu süreçte kapımızın vatanımızın bölünmez bütünlüğüne el ve dil uzatmayan, milletimizin birlik ve beraberliğine halel getirme çabasında olmayan ve siyaseti ülkemizin milli menfaatleri uğrunda, aydınlık yarınlara ulaşmasına bir araç olarak gören her adaya, her siyasetçiye açık olduğunu vurgulamak istiyorum.
Orayı unutmayın
Seçim siyaset vesaire bir yana şu günlerde Mübarek Ramazan-ı Şerif’i de karşılıyoruz. Allah nasip ederse bir sonraki yazımızda ayın ilk haftasını geride bırakmış olacağız. Elbette Ramazan bizim için manevi anlamda önemli olduğu kadar yardımlaşma ve dayanışma anlamında da milli birlik ruhumuzun en üst düzeyde vuku bulduğu bir ay. Kendi içimizde elbette birbirimize destek oluyor çevremizdeki ihtiyaçlı komşularımızın, kardeşlerimizin yarasına merhem olmaya çalışıyoruz. Ancak bu yıl için bu konuda biraz daha hassas davranmak zorundayız. Yaşadığımız deprem ve sel afetlerinden dolayı bölgede yaklaşık 15 milyon vatandaşımız, kardeşimiz zor durumda kaldı. Elbette devlet millet el ele. Siyaset, dil, din, ırk, mezhep, cinsiyet ayırt etmeksizin milyonlarca insan, afetzede kardeşlerimize el uzatmak için canla başla gayret gösteriyor. İlçemizde de bu Ramazan ayında yapılacak olan hayır ve hasenat işlerinizde afet bölgemizi de unutmamanızı, hayırlarınızın içinde onlara da yer ayırmanızı hem gönülden istiyor, hem de çağrıda bulunuyorum. Bu vesile ile Mübarek Ramazan-ı Şerifinizi kutluyor, hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum.