Okul öğrencilerine

10 Yaşına kadar geçen sürenin bir kısmını hatırlamıyorsunuz. Hatırlamadığınız bu dönemde anne ve babalarınızın emeği ile ayakta kalabildiniz. Hatırladığınız, 5-10 yaş aralığında, aileniz ve öğretmenlerinizin emeğine, sizin de katkılarınız oldu. Zekânızın, az da olsa açılması ile kendinizi idare etmeyi öğrendiniz.10-18 Ergenlik dönemi, 15-25 ise gençlik dönemidir. On yaşından sonra cinsiyete bağlı olarak görünüşleriniz de yavaş-yavaş değişmeye başladı. Sesleriniz, boyunuz, kilonuz bu değişimden payını aldı.Sekizinci sınıfta, liselere giriş sınavı için terlediniz. Daha, kim olduğunuzu bilemeden, başarı ve başarısızlıkla tanıştınız. 15-16 Yaşlarına geldiğinizde zekânız büyük ölçüde açılmış olmakla birlikte, kendinizi yönetme konusunda yeterli olmadığınızı söyleyebiliriz. Böyle olduğu için, 18 yaşından küçüklerin suç işlemesi durumunda, çocuk mahkemeleri görev yapar.Büyüme sürecini de içerisine alan okul yıllarında, bütün çocukların hata yapma oranı, yetişkinlere göre daha yüksektir. Durum böyle olunca, en iyi öğrenmeniz gerekenlerden birisi de “özür” kelimesidir. Özür dilemek, “yaptığım hatanın farkındayım, affedersiniz” demektir. “Bundan sonra daha dikkatli olacağım” demektir. Özür dilenen kişinin bu durumu anlayışla karşılaması, farklı havalara girmemesi gerekir. Öğrencilik ve arkadaşlık, tamamıyla bunu gerektirir.Lise okuyan öğrenciler, başarılı olmak istiyorsa, kesinlikle, ortaokulda çalıştıkları ders saat sayısının en az iki katı kadar çalışmalıdır. Aksi takdirde başarılı olma şansı yoktur. Lise ve üniversite ders programları daha kapsamlıdır. Öğrenciye, yetişkin bir birey gözü ile bakar. Konular detaylı olarak incelenirken, yeni terimler ve tanımlar gündeme gelir. Daha önce hiç duyulmayan sözcükler kullanılır. Hiç kimsenin beyni, bu bilgileri hemen kaydetmez. Kayıt işlemini belirleyen, bilginin çok tekrarı ve çalışma saat sayısıdır.iyi üniversitelerin iyi fakültelerine gitmede esas belirleyici olan, akıl ve zekâ değil çalışma saat sayısıdır. Bıkmadan, inatla tekrar yaparak, bilgiyi hafızaya kaydedenler için başarı kaçınılmazdır ve kesinlikle gelecektir.Liseyi kolay bitirmek isteyenler sözel alanı seçebilir. Bu durumda lisenin üçüncü ve dördüncü sınıfında AYT Matematiği, Fizik, Kimya, Biyoloji dersleri okunmaz. Fen dersleri ve AYT için matematik okumadan mezun olunur. Bunu düşünen öğrenciler için üniversite kapısı büyük oranda kapanmıştır.Eşit ağırlık okuyan öğrenciler matematik okumakla birlikte lise üçüncü ve dördüncü sınıflarda fizik, kimya, biyoloji derslerini okumaz. Böyle öğrenciler için ise tıp, eczacılık, diş hekimliği, veterinerlik ve bütün mühendislik fakültelerinin kapıları maalesef çok büyük oranda kapanmıştır.Üniversiteye girişte en avantajlı bölüm, lisede sayısal okumaktır. Sayısal öğrencileri lise hayatını Matematik, Fizik, Kimya ve Biyoloji derslerini görerek tamamlar.Acı gerçek şudur. Çocuklar daha kim olduklarını öğrenemeden, gelecekleri ile ilgili büyük kararları vermek durumundadır. Hata yapmaları çok normaldir. Doğru kararlarda belirleyici olan, anne-baba katkısı ve öğretmenlerin desteğidir. “ÖZŞEN” ismi de bu konuda karar verirken akılda tutulmalıdır.

Exit mobile version