Münir Ali Kara, “Fırtına öncesi sessizlik”
Nasrettin Hoca kendi eşeğini türkü söyleyerek arıyormuş. Bu durumu görenler “Hocam elin eşeğini türkü söyleyerek araman normal de kendi eşeğini türkü söyleyerek aramak da neyin nesi” demişler. Hoca da “Son olarak şu karşıki dağın arkasında bir umudum kaldı. Orada da bulamazsam göreceksiniz feryadı” demiş.
Piyasalar kötü, inşaat sektörü durma noktasına geldi. Piyasada borçlar birikti. Herkesin bir umudu kaldı, o da fındık fiyatları. Ancak onunla ilgili de Sakarya Milletvekili ve aynı zamanda Fiskobirlik Genel Başkanı Lütfi Bayraktar sinyalleri verdi. Zaten kimse de fındığın 200 lira olmasını beklemiyor. Ama açık konuşmak gerekirse kimse de fındık fiyatının 130 lira olacağını ümit etmiyor.
Bu sene deniz hiç olmadığı kadar tatsız. İnşaat sektörü son 20 yılın en zor günlerini yaşıyor. Ama yine de insanların bir ümidi var. O da fındık fiyatlarının yüksek olması.
Başta anlattığımız fıkrada olduğu gibi: Eğer fındık fiyatı da hayal ettiğimiz gibi olmazsa göreceksiniz feryadı.
Okulların erken açılması şart mı
Bir konu herkesin dikkatinden kaçıyor. Fındık sezonu geliyor. Bölgemizde fındığa genel olarak ağustos ortasında başlanıyor. Daha yüksek kesimlerde eylül başında başlıyoruz. Peki okullar bu sene ne zaman açılacak? 2 Eylül’de. Yani çoğumuz daha fındığa başlamamışken okullar açılacak.
Hal böyle olunca küçük çocuğu olan fındık işçileri bir an önce memleketlerine dönmek isteyecek. En geç de eylül ortasında işçi sıkıntısı baş gösterecek. Bu dönem içinde birkaç gün de yağmur yağarsa bak sen işe…
Bu durumda bölgemizin en önemli gelir kalemlerinden olan, ülkemiz için de stratejik ürün kapsamında olan fındık yerde kalacak. İşçi bulamadığımız için çok daha uzun süre çile çekmek zorunda kalacağız.
İşçi yevmiyeleri “çorba taşınca kepçenin pahası sorulmaz” misali alıp başını gidecek ve sonunda da olan üreticiye olacak.
Okulların bir hafta erken açılmasının eğitime ne şekilde katkı sağladığını bilmiyorum. Çocuklar okumaya bir hafta erken geçse ne olur bir hafta gecikse ne kaybederiz?
Ama okullar açıldığında her velide bir vicdan hesabı, “Acaba çocuğum diğer arkadaşlarından geri mi kalır” endişesi baş gösteriyor.
Fındığın fiyatı kadar önemli olan bu konunun gözden kaçırılmaması gerektiğini düşünüyorum. Zira fındık ne kadar para ederse etsin, siz onu toplayamadıktan sonra bir kıymeti yok.
Alkışlar Turan Başkan’a
Kocaali son zamanlarda sosyal faaliyetleri ile farkını ortaya koymaya başladı. Sahile kurulan açık hava sineması, Karasu’dan kaçanları bile ağırlıyor. Ben pek çok Karasulunun gidip Kocaali’de açık hava sineması izlediğini gördüm.
Kocaali Sahili’nde bu manada bir hareketlenme olduğunu görmek de mümkün.
Seçildiğinin ilk yılında Kocaali’de festival yapan Turan Yüzücü’yü de bu manada tebrik etmek lazım. Kuzey bölgesinin uzunca bir süreden beri festival kültürünü özlediğini görmüş olduk. Konser programı olduğunu duyanlar, sanatçıların hayranları, sadece o ortamı görmek isteyenler… on bine yakın (belki de fazla) kişi alanı doldurdu.
Diğer bir tebrik de Kocaali halkına tabi. O kadar insan, tek bir taşkınlık yaşamadan güzel bir etkinlik izledi.
Neresinden bakarsanız muhteşemdi.
Emeği geçenlere, sponsorlara, yöneticilere, emniyet ekiplerine ve elbette bu işin başında yer alan Turan Yüzücü’ye tebrikler.
Öyle mi oldu böyle mi oldu
Bilenler için tekrar olacak ama bilmeyenler için olayı baştan aşağı anlatayım. Karasu’da pek çok kaçak yapı var. Bunların tespit edilmesi için belediye yetkilileri kafa yormuş. Sonunda da bu işin kaynağının beton santralleri olduğu tespit edilmiş. Demişler ki, “Beton santralden çıkmadan kaçak yapı inşası mümkün değil. O zaman biz santrallerden betonun nereye döküleceğine ilişkin belge isteyelim. İşi kaynağında çözelim.”
Buraya kadar sorun yok. Bu durum Karasu Belediye Meclisi’nde gündeme geldi. Konu normal olarak Hukuk Komisyonu’na havale edildi.
Karasu Belediyesi’nde komisyonlar beş üyeden oluşuyor. Bu üyelerden üç tanesi Ak Partili, birer tanesi de MHP ve Yeniden Refah Partili üyelerden oluşuyor. Hukuk Komisyonu’nda kimlerin olduğunu burada yazmaya gerek yok. Ancak pazartesi günü düzenlenen basın toplantısında Yeniden Refahlı Hukuk Komisyonu Üyesi Mustafa Çalık, bu kararın ne şekilde alınacağına ilişkin kendilerinden bilgi saklandığını söyledi. Açık yüreklilikle bir özeleştiride de bulunarak, “Anlatılanların ardından, imzaladığım kararı okumadım” dedi. Mecliste de bu kararın neden alındığı açıklandı ancak müteahhitlerden bu denetim için para isteneceği ifade edilmedi.
Kararı da kimse okumamış. Madde Meclis Gündemi’nde Hukuk Komisyonu’ndan geldiği şekli ile oylandı ve oy birliği ile kabul edildi.
Müteahhitlerden para istenmeye başlandığında da işler sarpa sardı. Belediye Başkanı İshak Sarı, istenen meblağın çok cüzi bir miktar olduğunu söylüyor. Belediye Meclis Üyeleri ise kendilerinden bilgi saklandığını. İşin enteresan tarafı Ağustos ayında meclis yok. Yani kararın iptali için meclisin toplanması lazım. Zira Meclis’in aldığı kararı sadece Meclis iptal edebiliyor.
Sırf bu kararın düzeltilmesi ve yeniden oylatılması için meclis yeniden toplanır mı? Yoksa alınan bu karar bir ay daha uygulanmaya devam eder mi? Onu da zaman gösterecek.