Kenan Tiryaki,”Kirli eller”
Sıra Kadın Voleybol Mili Takımızda. Birileri yine o kirli elleri ile bir yerlerden düğmeye bastılar.
Bizde bir şeyler iyi gittiği zaman hep ortalığı karıştıracak bir şeyler buluyor. O malum kirli eller. Bunu şu olimpiyat turnuvası esnasında, Voleybol Milli Takımızda net olarak görüyoruz.
Aslında bakarsanız milletler ligi turnuvasından önce ve müsabakalar döneminde, sakatlıktı şuydu buydu, kadro seçimiydi falan derken işlerin iyi gitmediğini zaten görmüştük.
İyice gün yüzüne çıkmış durum da şu günlerde.
Gecen yıl milletler ligini toz duman eden kadın Voleybol Milli Takımımızdan bu yıl eser yok.
Milletler ligindeki maçlarda ilk belirtileri vermişti ama ben iyi niyetimden ve takıma toz konduramadığımdan, dedim ki “herhalde olimpiyatlara konsantre oluyorlar.”
Ama dediğim o kirli eller hiç boş bırakmıyor ki!
Şimdi de tutup konuyu Türklükle ilişkilendirip iyi giden bir şeylere çomak soktular.
2024 Paris Olimpiyatları’nda Kadın Milli Voleybol Takımımız iki galibiyet bir mağlubiyet alarak çeyrek finale kaldı. Biz takımımızdan altın madalya bekliyoruz ama o madalyadan çok çok uzaktayız. Takımımız olan bitenden çok etkilenmiş malesef. Son dakikada gerçekleşen oyuncu değişikliği ile şaşkına döndük. Kabul ama takımımız formundan çok uzak kalmış. İtalya’ya yenildiğimiz maçta bunu iyice gördük.
Başa dönecek olursak, İlkin Aydın, bildiğiniz gibi kadroda değildi. Ne oldu, kimler devreye girdi bilemiyoruz ama son anda Tuğba Şenoğlu takımdan çıkarılıp yerine İlkin Aydın’ın alınması akıllara cevabı bilinmeyen soru işaretleri bıraktı.
Muhtemelen olimpiyatların bitiminde, neler olduğu ile ilgili açıklama yapılır ve biz de öğreniriz ama umarım ve dilerim ki bu durum madalya alma şansımızı yok etmez.
Tek bir açıklama İlkinden geldi. İlkin, İstiklal Marşı’mız okunurken Türk sporcuyla el ele tutuşmak istiyormuş. Kübalı değil Türk görmek istiyormuş sahada…
Hemen soralım. Kübalı Vargas’tan rahatsızsın.
Peki, seni çalıştıran İtalyan antrenörden de rahatsız mısın?
Santrelli de İstiklal Marşı’mıza eşlik etmiyor!
Rahatsızlığın gerçekten buysa, “Ben başında Türk olmayan bir takımda forma giymem” de de, o zaman görelim Türklüğünü!
Ama Türklük bu değil! Sevgili İlkin…
Türklük kafatası ölçmekte değil, dini de önemli değil, ten rengi de… Türklük bir kültürdür ve kaderdir.
Türklük; Vargas filenin üzerine yükselirken sanki bayrağımız yükseliyormuş gibi hissetmektir, Türklük Vargas servis atarken “ace olsun” diye kalbinin sevinçle çarpmasıdır, Türklük geride kaldığımızda Vargas’ın yüzündeki “devam kızlar” tebessümüdür. Türklük Vargas’ın ben Malatyalıyım demesidir, Türklük kişisel hırslardan uzak durup, ahlaklı olmaktır, Türklük o formayı gururla giymektir.
Kim ne derse desin, biz Vargas’ın Türklüğünden memnunuz.
Ama işler bizim bildiğimiz anladığımız gibi değilmiş meğer.
Oynadığımız ilk Hollanda maçında da gördük ki daha kötü durumlar söz konusu.
Tuğba’nın son anda kadrodan çıkarılması ve yerine formsuz İlkin’nin dahil edilmesi. Yine o kirli ellerin parmak basma oyunuymuş anladık bir kere daha.
Daha sonra sakatlığı bahane edilerek Zehra’nın + 1 pozisyonun dan çıkarılıp yedek pozisyonuna geçirtilmesi işin kirlilik boyutunu net bir şekilde ortaya koydu.
Tıpkı futbol da A milli takımımızın Avrupa Şampiyonası’nda menajerlerin oyuncağı edildiği gibi.
Olimpiyat turnuvasında ikinci maçımızı da güç bela kazandık. Ama ortalığı karıştıranlar hiç aman vermiyorlar ki. Bu seferde sahaya sürülen ilk altıdaki parmak oyunları çıktı ortaya.
Bu şekilde devam ederse maalesef ki madalya şansı yok. İnşallah ben yanılırım ama görünen köy kılavuz istemez.
İlkin Aydın’ın “ben İstiklal Marşı okunurken bir Türk’ün elini tutmak istiyorum” sözleri eğer söylenmiş ise tam bir facia ve işin geldiği boyutun vahametini gösteriyor zaten.
Aslında işin aslı şu: söyleyene değil söyletene bakacaksın…
O beğenmediği ve elini tutmak istemediği Vargas Hollanda maçını iki sıfırdan çevirdi ve 30 sayı ile en skorer oyuncumuz oldu. İkinci maçımız da öyle…
Peki İlkin kaç dakika yer aldı üç maçta biliyor musunuz?
Toplam da 18 dakika.
Kadro kurumu ve kadro seçimi yanlışlığı tüm gerçekleri ile göz önünde değil mi?
Kadrolarda değişiklikler ve ortada dolaşan söylentiler, bunlar hep olumsuz şekilde etkilemiş Türkiye cumhuriyetinin kızlarını. Hem de gördüğüm kadarı ile takıma çok çok yansımış.
Oyuna giren çıkan kızların yüz ifadeleri bunu net bir şekilde yansıtıyor.
Umarım bir an önce toparlarlar. Santarelli de kendini toparlar. Onun da son durumu ve konsantrasyonu hem geçen yıl bizdeki hem daha önce Sırbistan’daki hocalık dönemlerinden bu yıl eser yok…
Ben yine de umutluyum en kötü ihtimalle bronz madalya alırız diye düşünüyorum. Yine de ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti’nin altın kızlarının yanındayız sonsuza kadar. Yürekten başarılar diliyorum.
Sağlık ve esenlikle…