Kenan Tiryaki, “Saadet zinciri ve futbol dünyası”
Saadet zinciri ve futbol dünyası
Bankacı bir kadın saadet zinciri kurmuş, başta dünya çapında bir teknik adamımız ve çoğu futbolcu onlarca kişi yüksek kazanç sağlamak (kayıt dışı faiz) için sıraya girmişler…
İşin garibi bu futbolcular özel yaşamlarında faize şiddetle karşı çıkmaları ile ve inançları gereği kutsal toprakları ziyaretlerinden çarşaf çarşaf fotoğraf paylaşımları ile tanınıyorlar, sosyal medya üzerinden.
Faiz yasa dışı olunca haram olmuyor! Demek ki.
Tabi onları dolandıranlarında yahut sosyal medya üzerinden şov yaparak vidolarında avrolarla dolarlarla veya yatlarda lüks malikanelerde çekilmiş görüntülerini paylaşıp, şatafatlı ve lüks içinde yaşayan diğer fenomenlerde yine o dolandırıldıklarını iddia eden futbolcular gibi kutsal mekanlardan çarşaf çarşaf fotoğraflar paylaşarak insanların maneviyat duygularını kullanmışlardır.
Bu vuku bulan iki hadisede de durum mahkemelere yansımış ve hala devam etmektedir.
Ben bir Türk vatandaşı olarak Türkiye cumhuriyeti savcılarına yürekten inanıyorum. Ama diğer taraftan hangi birisi ile uğraşacaklar ki, emin olun bu iki vaka aysbergin görünen yüzü sadece, azıcık karıştırılsın altından neler çıkar neler…
Bizi ilgilendiren boyutu ise futbol kamuoyuna mal olmuş bu saygın! kişilerin, inançları gereği faize haram deyip, illegal bir şekilde faizden gelir elde etme hırsları. Başta da belirttim ya, faiz yasa dışı olunca haram olmuyor demek ki, tabi bu malum zatlara göre. Yoksa dini siyasete alet etmeyen samimi inanç sahiplerine laf edersek dilimiz lal olur yoksa.
Yani kayıt dışı bir şekilde ve resmi makbuzu olmadan a dört kağıtlarına yazılmış milyon milyon rakamlar teslim etmişler o topluma mal olmuş kişiler. Ve toplumun önünde düştükleri hallere bakın…
Bu futbolcular ünlü bir teknik adamın adının verildiği hayali bir fona ve kayıt dışı yollarla 44 milyon dolar para vermişler… Çanta çanta içinde… Kimi 300 bin dolar, kimi bir milyon dolar, kimi 15 milyon dolar yatırmış…
Bankacı kadın ise bunlara 40 gün,60 gün içinde verdiklerinin iki katını geri alacaklarını vaat etmiş…
Yüzde 100… Yüzde 200 faiz vereceğini söylemiş…
Bir kısmı verdiği parayı misliyle geri almış tabi “fona adı verilen kişi” bir kısmı ise varını yoğunu kaptırmış…
Saadet zincirine ilk girenler dolar üzerinden çok tatlı faiz almışlar.
Halen birinci ligde teknik adamlık yapan ünlü antrenör ise o tatlı parayı duyunca, elinde avucunda ne varsa satıp sarmalayıp götürüp bankacı kadına teslim etmiş, yetmemiş futbol oynadığı kulübün bir idarecisinden yüklü miktarda borç alarak götürmüş o fonu oluşturan bankacı kadına elden teslim etmiş.
O kadar (milyon dolarları) neyle taşıdılar nasıl götürdüler, bankada değil de nerede teslim ettiler bunlar kamuoyuna göre karanlık tabi.
Kimileri dolarları kafede verdiklerini, kimileri bankacının ofisinde verdiklerini iddia ediyorlar.
Milyon dolarlar çanta içlerinde el değiştirmiş ama hepsi kayıt dışı!.
Saadet zincirine girenlerin o dolarları nasıl buldukları, hangi bankadaki hesaplarından çekip çanta içinde getirdikleri henüz ortaya çıkmadı.
O paralar kara paramı değil mi henüz belli değil.
Neyse bu başka bir mevzu…
Ama işin daha da tuhafı hiçbiri bu fon nasıl bir fon diye sormamış, sorgulamamış…
Dolar üzerinden yüzde 200 faiz getirisi olan fon ne fonu diye merak etmemişler.
E tabi etmezler avrolar dolarlar gelsin de gerisi (faiz) harammış durumu onlar için faso fiso.
En acısı ise bu adı geçen teknik adamların ve ünlü futbolcuların kazançları, ülkemizin para kazanma durumu noktasındaki yüzde beşlik kesimin içinde oluşları. Ülkenin en çok gelir elde eden gurubunun içinde bunlar. Yani ihtiyaçları yok o kayıt dışı faiz paralarına.
Biraz daha açalım konuyu, İçlerinden biri 80 bin dolar vermiş, bir hafta sonra 160 bin dolar almış. Aldığı 160 bin doları ikiye katlamak için yeniden bankacı kadına vermiş, ama bu sefer para kuş olup uçmuş…
Çünkü zincir kırılmış!…
Şimdi çıkmışlar ortaya diyorlar ki mağduruz.
Yani Hukuk diliyle müştekiler…
Ne müştekisi kardeşim ne mağduru ya…
Hukukunu bilmem ama vicdanen bunların hepsi suçlu! Bana göre.
80 bin dolar ver 160 bin dolar al; oh ne güzel…
40 günde, 60 günde,90 günde hadi bir yılda diyelim dolar bazında yüzde 200’lük kazanç nasıl sağlanır?
Değerli okuyucular ben bu konulardan hiç anlamam ama normal bir aklım var ve onun algıladığı şekle göre, iki türlü bu paralar sağlanır.
Birincisi Uyuşturucu veya silah ticaretiyle…
İkincisi kolay para kazanma uyanıklarını,
sisteme sokarak onların parasının üzerine yan gelip yatarak.
Yani saadet zinciri ile…
Bunun başka yolu yok… Bankacı kadın medyaya yansıyan telefon görüşmelerinde diyor ki, bana para verenler bunun yasa dışı bir işlem olduğunu biliyorlardı.
O yüzden kandırıldık, aldatıldık, mağduruz diyemezler.
Toplumun gözünde hepsi suçlu ve hepsi kanun önünde yargılanmalı.
Değerli okuyucular bu ülkede ne saadet zinciri bir ilk, ne de kara para aklama meselesiyle ilk defa tanışıyoruz.
Diğer taraftan sosyal medya Fenomenleri teker teker yakalanıyor 40/45 milyon dolar kara paranın bu kişiler üzerinden sisteme sokularak temizlendiği söyleniyor.
Türkiye çalkalanıyor!…
Geçen gün çok ünlü bir ekonomist Dr. Mahfi Eğilmez yazdı… 2022 yılında Türkiye’ye kaynağı belirsiz para olarak giren paranın miktarı 26 milyar dolar.
Yirmi altı milyar dolar…
Ekonomi diliyle Merkez Bankası kayıtlarında net hata noksan diye geçiyormuş.
Bu ekonomist özetle bu para ne parası diye soruyor ve ekliyor; bu para araştırılmalı diyor ama üzeri örtbas edildi bu ekonomisti hiç kimse duymadı, ciddiye almadı.
Daha kötüsünü söyleyeyim. Dün akşam bir TV kanalında bir program yapımcısı, soyadı Kahveci olan bir gazeteci programda şöyle dedi.
Nisan ve mayıs ayında net hata noksan kaleminden 15 milyar dolar para yurt dışına çıkmış ve girmiş.
Seçim sürecine denk gelmesi ise tamamen tesadüf!
Bu paralar kimin parası?
Bu mesele konuşulmuyor, mevzu edilmiyor.
Niye Türkiye çalkalanmıyor!
40-45 milyon dolar ülkeyi ayağa kaldırıyor ama bir futbol kulübünün başkanlığını da yapmış ünlü bir iş insanı devlet bankasından aldığı bir milyar doları hala geri ödeyememiş, yani demem o ki 44 milyon nere bir milyar dolar nere…
Varın bir hesap edin bir milyar 44 milyonun kaç katı.
Fakat kamuoyu ona ses çıkarmazken 44 milyon kaptıran futbolcuları manşet yapıyor TV’lerde yazılı basında.
Değerli okuyucular bana göre Türkiye’nin gündemini sarsan bu futbolcu ve teknik adam aktörleri belki de en masum olanlar…
Ama eminim ki Türk yargısı bu tip olayların üzerine sonuna kadar gidecek ve suçlulara gereken ve hak ettikleri cezayı verecektir.
Beni en çok üzen kısmı bu insanların futbol camiasından olmaları. Hiç yakıştıramadım hiç…
O ekonomistlerin bahsettikleri, net hata noksan kalemindeki 15 milyar dolar parayı keşke fakire fukaraya emekliye verseler bu ülkede bir tane fakir kalmaz, diğer iş adamının alıp ödeyemediği bir milyar dolara kaç okul, kaç yurt yapılırdı bir düşünün.
Ben eminim ki karanlık çökünce pazardaki çöplerden kimseler çürük sebze meyve toplamaz ve herkes ülkeyi yöneten idarecilere dua ederdi onlarda bu sayede cennetlik olurlardı.
Bazı din adamlarının da cenneti pazarlama lüksü ortadan kalkmış olurdu böylece.
Son cümle; bu ülkenin ne dolandırıcıları, ne dolandırılanları nede dini pazarlayanları biter. O yüzden iki yakamız bir araya gelmiyor…
Sağlıcakla kalın esenlikler diliyorum.