Köşe Yazıları

KATMA DEĞER

Aslında yazıma üç güzel haberle başlamak isterdim ama A milli futbol takımımız beni hüsrana uğrattı.
Yıllar önce milli takımımız en farklı mağlubiyetini İngiltere karşısında 8 gol yiyerek almıştık.
O takımın kalecisi aynı zamanda FB’nin kalecisi idi. Ona maç sonu analizi sorulduğunda “adamlar 22 kişi oynuyorlardı” o yüzden bu kadar çok gol yedik demişti.
Şaka maka bir tarafa A milli futbol takımımız, İspanya karşisında, o “kova” dedikleri Uğurcan olmasa onluk olmuştuk. Sahanın en iyi görevini yapan oyuncusu idi, bana göre, 6 gol yemesine rağmen.
“Yenileceğimiz belliydi” diyenlere iki sözüm olacak:
Karşımızdaki takım mahalle takımı değildi. Dünyanın pas yüzdesi olarak istatistikçileri bile hayrete düşürecek kadar pas yapan İspanya takımı idi.
Golü erken yiyince deyim yerinde ise gardımız hemen düştü. Bu gard düşme olayı Türk futbolunun çözüm üretilemez bir çıkmazı. Ülkemizdeki bütün kulüpler için aynı durum söz konusu. Yani golü yediğimiz anda psikolojik olarak bu golü nasıl çıkarırız moduna giriyoruz ve bu durum hata üstüne hata yaptırıyor ve dünyamız yıkılıyor adeta.
Moral ve motivasyon olarak golü yedikten sonra toparlanamıyoruz ve maç kopup gidiyor.
İspanya iyi takımı kabul, dünyanin en iyi pas yapan takımı, kabul, en iyi futbolcu kadrosuna sahip kabul  ama yenilgiyi kabul etmek ne demek, olacak iş değil.
Hiç bir şey yapamıyorsanız koşarsınız, mücadele edersiniz ve dersiniz ki “elimizden geleni yaptık ama olmadı.” Sonrasında bükemediğiniz bileği öpersiniz. Fakat biz mücadele adına da hiç bir varlık göstermedik.
Bundan çıkaracağımız çooook dersler var. Umarım yetkililer gerekli önlemleri alırlar ve bu futbolumuza yansır ve gurubumuzdan ikinci olarak çıkmayı başarırız.
Gelelim çok çok önemli iki başarıya.
Kadın milli voleybol takımımız Dünya kupasında finale kalarak yüzümüzü guldürdüler. Ve final maçında çok büyük bir mücadele ve iyi oyun sergileyerek rakibimiz İtalya’ya 3-2 yenilerek Dünya ikincisi oldular. Tarihimizde ilk defa finale kaldığımız bir müsabakayı hem de iyi oynayarak karar setinde kaybettik.
Bu ülke sporu ve voleybolu için büyük bir başarıdır ve Türk milletine çok büyük bir gurur yaşattılar. Hepsinin emeklerine sağlık, yüreklerine sağlık.
Bu sonucu hazmedemeyen ve hala ve hala kadın milli voleybol takımızın bu başarısını çekemeyen ve kafalarını onların kılık kıyafetlerine takan gerici ve yobaz zihniyet sahiplerine de hayal kırıklığı yaşattılar, bu hayal kırıklıkları devam edecek hiç merak etmesinler.
Ve tabi ki Erzurum’da bir müzik gurubunun vereceği konseri, grup üyelerinin kılık kıyafetlerini bahane göstererek konseri yasaklayan zihniyete de Kadın milli voleybol takımımız yani Cumhuriyetin kadınları tokat gibi bir cevap verdiler bu başarıları ile.
Fakat o zihniyet sahiplerinin kafası hep belden aşağıyı düşündükleri için onlardan başka bir şey beklemek elbette ki mümkün değil.
Kadınlara bakış açılarının “cinsellikten” öteyi geçemeyen ve düşünemeyen zihniyet sahiplerinin bu ülkenin varlığına kattıkları en küçük bir katma değerleri yoktur, olmamıştır, olmayacaktır da…
Ama onlara rağmen Türk kadınlarının başarı kervanı onurlu ve gururlu bir şekilde yol almaktadır, alacaktır.
Anlayan zaten anladı….
Gelelim on iki dev adamın başarısına.
Efeler guruptan bütün maçlarını kazanarak lider olarak çıktılar ve ilk on altıya kaldılar. Rakiplerinin hepsi Dünya basketbolunda söz sahibi takımlardı ve içlerinde Sırbistan gibi dünya şampiyonu olmuş takımda vardı ve biz o takımı da yenerek guruptan çıktık ve ilk on altıya kaldık.
Ve on altı takımın oynadığı ilk maçlar esnasında rakibimizi yenerek çeyrek finale kalma başarısını gösterdiler.
Bu form düzeyi ile finale kadar yolumuz açık. Ergün Atamanın öğrencileri öylesine kenetlenmiş durumdalar ki ve kendilerine çok güveniyorlar inanıyorlar ve tabi ki hepsinin tek düşüncesi var dünya kupasını kazanmak.
Bizde ülke olarak on iki dev adamla gurur duyduk ve onlara inanıyoruz kupayı ülkemize getireceklerini yürekten inanıyoruz. Bu saatten sonra sonuç ne olursa olsun başarı ve ülke sporu adına her türlü zorluğu aşarak ellerinden gelenin çok üstünde performans sergilemişlerdir. Elbette ki bu emeğin karşılığı dünya kupasını almak olmalı ama ikincilik de üçüncülük de hatta dördüncülük de bizim için gurur duyulacak bir başarı öyküsü olur.
Bu ülkenin katma değerine kim bir katkı veriyorsa hepsine teşekkürlerimi sunuyorum.
Umarım ve dilerim ki A Milli Futbol Takımız da gurubundan ikinci olarak çıkar ve başarıları ile yüzümüzü güldürürler.
Sağlık ve esenlikle