Gençlerimiz, Milli Ve Manevi Değerlerimizin Emanetçisidir
GENÇLERİMİZ, MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLERİMİZİN EMANETÇİSİDİR
Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK ve beraberindeki kahramanların 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’dan Anadolu’ya ayak basarak milli mücadeleyi başlattıkları tarihi günün 105. yıl dönümünü büyük bir coşkuyla kutluyoruz.
19 Mayıs 1919; milletimizin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde işgal devletlerine karşı bağımsızlık ateşini yaktığı zaferin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasına uzanan sürecin ilk adımıdır. Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutladığımız 19 Mayıs, hem milli mücadelemizin silinmez bir hatırası, hem de yüzünü geleceğe dönmüş nesillerin en büyük ilham kaynağıdır.
Bugün gençlerimize düşen en büyük görev; bu kutsal vatanı geliştirerek tertemiz bir şekilde gelecek nesillere teslim etmektir. Çünkü bu vatan bizlere emanet edilmiş paha biçilmez bir hazinedir. Bu emaneti bütün güzellikleriyle, milli ve manevi zenginlikleriyle gelecek kuşaklara teslim etmek tüm gençlerimizin en başta gelen görev ve sorumluluğudur.Hangi ülke genç kuşakların yetişmesine büyük önem vermişse daima ileriye gitmiş ve kalkınmıştır. Bu nedenle gençlerimizi kendine güvenen, çağdaş, bilgi birikimine sahip, milli ve manevi değerlerine sahip çıkan, demokrasiye inanan, çalışkan, verimli, üretken insanlar olarak yetiştirmek en önemli görevimizdir. İçinde bulunduğumuz yüzyılın güçlü ve itibarlı Türkiye’si sizlerin omuzlarında yükselecektir.
Yüce Rabbimizin bizlere verdiği en büyük nimetlerden birisi gençliktir. Gençlik, fiziksel, ruhsal ve duygusal değişim yaşadığımız, karakter ve kişiliğimizin geliştiği bir çağdır. İnsan, geleceğini büyük oranda gençlik döneminde şekillendirir. Edep ve ahlak, sevgi ve saygı, sabır ve yardımlaşma gibi erdemler bu dönemde belirginleşir. Saygıdeğer Genç Kardeşim! Sen, İslam’ın kıymetli bir neferisin. Devletimizin ve milletimizin umudusun. Milli ve manevi değerlerimizin emanetçisi sensin. Tarihin akışını değiştiren ecdadımızın emaneti senin omuzlarındadır. Kur’an ve sünnetin rehberliğinde istikametin bellidir senin. Sen, hakikat arayışı ve tevhit mücadelesinde Hz. İbrâhim gibi olmaya namzetsin. Nefsani istek ve arzular karşısında “Ben Allah’a sığınırım” diyen Hz. Yûsuf gibi olmak yakışır sana. İffet ve onur abidesi Hz. Meryem gibi olma azmi sendedir. “Şüphesiz onlar Rablerine inanmış birkaç genç yiğitti. Biz de onların hidayetlerini artırmıştık.” Kehf, 18/13. ayetinde övülen Ashâb-ı Kehf gibi sarsılmayan bir duruş vardır senin özünde. Gençliğin yegâne rehberi, güzel ahlakın timsali, âlemlere rahmet Peygamberimiz (s.a.s)’in izindesin sen. Sana, O’nun kutlu mektebinde yetişen gençler gibi ilim ve irfanın, hikmet ve adaletin peşinde olmak yaraşır. Kıymetli Anne Babalar!
Gençlerimiz bizlerden fikirlerini içtenlikle dinlememizi istiyor. Kendilerine güvenmemizi, saygı duymamızı ve hedeflerine ulaşma noktasında desteğimizi bekliyor. Öyleyse gençlerimize zaman ayıralım. Onları samimiyetle dinleyelim. Sevgi ve muhabbetimizi onlardan esirgemeyelim. Hz. Ali Efendimizin de ifade ettiği gibi, onları içinde bulunacakları çağın şartlarına göre yetiştirelim. Onların heyecan ve enerjilerini İslam’ın şefkat ve rahmet yüklü mesajlarıyla buluşturalım. Değerli Anne Babalar!
Rabbimizin kabul ettiği dualardan birisi de anne babanın çocukları için yaptığı duadır. “Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazı devamlı kılanlardan eyle.” İbrâhîm, 14/40. yakarışıyla Rabbinden tertemiz bir nesil istemiştir. Bizler de Hz. İbrâhim gibi gençlerimizin alnı secdeli, dili dualı, güzel ahlaklı olmaları için Cenâb-ı Hakk’a niyazda bulunalım. Gençlerimizin dünyayı anlama, insanın varoluş gayesini idrak etme, millet olarak bizi bir arada tutan değerlerimizi benimseme noktasında rehberliğimize ihtiyacı vardır.
Geleceğimizin teminatı, yarınlara dair umudumuz olan gençlerimize dinimizi, tarihimizi, medeniyetimizi, hâsılı bizi biz yapan değerlerimizi öğretmek ortak sorumluluğumuzdur. Allah’a imanı, aileye sadakati, milletimize hizmeti, insanlığa faydalı olmayı kendine düstur edinen bir gençlik yetiştirmek ortak vazifemizdir. Unutmayalım ki, yeryüzünün imarı, güvenli bir geleceğin inşası, ilmin değerini bilen, okuyan, araştıran, tefekkür eden gençlerimiz eliyle olacaktır. Hak ve adaletten ayrılmayan, zulme rıza göstermeyen, mazlum ve mağdurun hakkını koruyan gençlerimiz dünyayı barış yurdu kılacaktır.
Bu vesileyle, geçmişten günümüze milli ve manevi değerlerimizi gençliğimize aktarmada önderlik yapmış şanlı ecdadımızı, Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm Türk Büyüklerini, bu toprakları bizlere vatan yapmak için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.