Köşe Yazıları

Şakir Şen, “Eğitim öğretim”

Eğitim öğretim

Üniversiteye girişi belirleyen TYT ve AYT sınavlarını geride bıraktık.  Her sınavın kendisine ait karakteristik özellikleri vardır. Bazen Türkçe soruları daha zor olarak nitelenirken, bazen de Matematik ve Fen soruları için, daha zor tanımı kullanılır.
Bu sınavlarda esas olan, yüzdelik dilimde daha çok adayı geride bırakarak, sıralamada ön sıralarda yer almayı başarmaktır. Sonuçta üç milyondan fazla öğrencinin yarıştığı, Yüksek Öğrenim Kurumları Sınavı’ndan (YKS) söz ediyoruz.
Çok çalışanın çok soru, az çalışanın daha az soru yaparak sınavdan çıkacağını bilmek için kâhin olmak gerekmez.
İbn-i Sina 980-1037 yılları arasında Horasan Bölgesinde yaşayan bir Türk dür. Tıp alanında yazdığı, El Kanun Fit-Tıp kısaca, Kanun adlı kitabı 12. Yüzyılda Latinceye çevrilmiş, Avrupa’da 300 yıl ders kitabı olarak okutulmuştur. Halen bu kitabın 4 ciltlik son baskısı piyasada satılmaktadır. Eser 1000 yıl sonra da değerini kaybetmemiştir.
Bugün Ankara’da bulunan İbni Sina Hastanesi ismi de buradan gelmektedir.
İbn-i Sina hayatı ile ilgili Metafizik konusundan şöyle bahsetmektedir.
“Aristo’nun Metafizik konusunda yazdığı kitabı 40’dan fazla sayıda okudum. Hiçbir şey anlamadım. O kadar çok okudum ki! Kitap ezberimde kaldı. Ancak hiçbir şey anlamıyorum. Sahaflar çarşısında gezerken bir kitap satıcısı peşime takıldı.”
“Size bir kitap satacağım, çok ucuza üç dirheme vereceğim. Üstelik bu kitabı alarak bir fakire de iyilik yapmış olacaksınız”
“Kitabın Metafizik kitabı olduğunu görünce, anlamam, diyerek yürüdüm.”
“Bu kitabı hem çok ucuza veriyorum; hem de bu kitabı alarak bir fakire iyilik yapmış oluyorsunuz”
“Bu durumda kitabı aldım. Akşam eve gittiğimde ilk işim kitabı okumaktı. Kitabı okuyunca Aristo’nun anlamadığım metafizik kitabının bütün şifreleri adeta çözülmüştü. Her şeyi anlıyordum. Bunun üzerine şükür namazı kıldım. Ertesi gün çarşıya inerek bol miktarda sadaka dağıttım.”
Kıssadan hisse, hangimiz anlamadığımız bir konunun üzerine bu kadar çok gidiyoruz. Özellikle öğrencilere söylüyorum. Unutmayın! Hiçbir başarı tesadüf değildir.