Başhekim değişecek mi
Sağlık Bakanlığı’nın sözleşme dönemi geliyor. Karasu hakkındaki kararlar Karasululardan habersiz alınıyor. Seyrediyoruz biz. Hatta seyir bile edemiyoruz. Sonucunu görüyoruz o kadar.
Karasu İlçe Sağlık Müdürü Yavuz Selim Özdin’in merkeze gitme talebi var. İlçe içinden bir hanım doktorun İlçe Sağlık Müdürü olmak istediğini biliyoruz. Özdin’in gidişi kişisel bir tercih. Gelecek olan doktorun da yetkin olduğunu biliyorum. Ancak yine de Karasuluların bu konular hakkında fikir sahibi olmaması değişik bir durum.
Karasu Devlet Hastanesi Başhekimi Celalettin Akyol’un da görev süresi doluyor. Akyol’un değerlendirmesi de yine İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılacak. Neye göre? Karasululara sorulacak mı? Yoksa evrak üzerinden ya da ikili ilişkilere göre mi değerlendirmede bulunulacak?
Akyol çok iyi bir adam. Karasuluların hangi işi düşse halletmeye de çalıştı. Kişileri konuşmuyorum. Lütfen yanlış anlaşılmasın. Benim dile getirmek istediğim konu sistemin kendisi. Benimle çalışacak insanların gelişi konusunda da gidişi konusunda da bana sorulmuyor.
Kurumlar kendilerini idare etmeli de idare ederken beni idare etmemeli. Kendi idarem konusunda benim de fikrimi alsanız iyi olur.
Hani derler ya “Eşekleri fikri değil ölçüsü alınır” diye. Karasu’nun nüfusunu, iş yükünü hesaplarsanız ölçümüzü almış olursunuz. Ama fikrimiz…
Hastane müdürü ve başhemşiresi de yeni sözleşme döneminde değerlendirmeye tabi tutulacak bu arada. Bildiğimiz kadarıyla müdür Nezir Mavi yeni dönemde Karasu’da görev yapmak istemiyor. Başhemşire Müge Yıldız ise uzun yıllardan bu yana yaptığı başhemşireliği sürdürme tarafında.
İşin içinde sendikalar var, siyasiler var, idareciler ve ikili ilişkiler var ama… Karasulu yok.
Merak etmeyin, 14 nisandan sonra bizim gazetede kimin başhekim, kimi ilçe sağlık müdürü, kimin hastane müdürü, kimin başhemşire olduğunu bizim gazete yazar. Biz de oturup okuruz.
Sütte leke var Sarı’da yok
Karasu Belediye Başkanı İshak Sarı Artem Tv’de canlı yayına katıldı. Yayından belli bölümleri izleme şansımız oldu. Şahsımla ilgili söylediklerine yanıtı siyasi olarak verdiğim için ve her platformda da söylediklerimin arkasında olduğum için buradan aynı şeyleri yazıp sizin zamanınızı almayacağım da…
Yayında İshak Bey’in kullandığı bir cümle gerçekten ilgimi çekti. İshak Bey, işten çıkarılan işçilerin geri dönüşü ile ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı işe dönüş vaadini yorumlayan Belediye Başkanı Sarı, “Bence Cumhurbaşkanımız sehven böyle bir açıklama yaptı” dedi.
Türk Dil Kurumu’na göre Sehven, “Dalgınlık veya unutkanlık sonucunda oluşan yanlışlıkla” demek. Yani İshak Bey’e göre Recep Tayyip Erdoğan bu açıklamayı dalgınlıkla veya yanlışlıkla yapıyor. Bunun ardından aynı dalgınlıkla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin bu konu ile ilgili taslak hazırlıyor. Ama İshak Bey yanlışlıkla bu sözü söylemiş olmuyor.
Yemin ederim hayret etmemek elde değil. Kimseye akıl verecek durumda değilim de… Tayyip Bey’in sehven söylemiş olma ihtimali mi fazladır yoksa İshak Bey’in canlı yayında gaf yapmış olma ihtimali mi?
Aba altından sopa mı
Karasu’da bazı muhtarların kırsal mahalleden köye dönme taleplerini içeren dilekçe verdiklerini daha önce gazetemizde haber yapmıştık. Bu haberin ardından muhtarlar ile Karasu Belediye Başkanı bir araya gelmiş. İddiaya göre Karasu Belediye Başkanı İshak Sarı, muhtarlara, merkezden topladığı vergilerle köylere hizmet etmesinin mümkün olmayacağını, hizmet almak isteyenin köye dönme dilekçesini geri alması gerektiğini söylemiş.
Köylerden gelen talep para ne kadardır bilmiyorum. Bilmek de istemiyorum. Ama devlet hizmet ederken devlet gibi davranır. Kurum idare edenler de kendi keselerinden değil devletin kesesinden harcama yaparlar. Alınan kararlar bireysel değil kurumsaldır. Yani devlet adına karar alırken şahıs gibi düşünemezsiniz.
Sonuçta köye dönen vatandaşlar da vergilerini devlete vermeye devam etmektedir. Ödedikleri vergiler düşük olursa bu vatandaşlara ceza veremezsiniz.
Siz hizmet etmezseniz başkası edecektir. Merak etmeyin.
Su faturanız yüksek mi geldi
Karasu ve Kocaali’de kırsal mahallelerde yaşayan vatandaşlar su faturalarına şaşkınlıkla bakıyor. Şimdiye kadar 1 lira olan suyun ton bedeli 8 liraya çıktı. Eğer bir düzenleme yapılmazsa bu şekilde olmaya da devam edecek. Bu durumda da hayvanlara su verilmesi veya ahırların temizlenmesi imkansız bir hal alacak.
Ya sütün litre fiyatı 8 katına çıkacak ya da süt falan üretilmeyecek.
Bu durumla ilgili Sakarya Büyükşehir Belediye Meclisi’nin ya da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin acil bir karar alması gerekiyor. Yoksa yandı gülüm keten helva. Hayvancılığın ruhuna da El Fatiha…
Alkışlar Kuzey Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’ne
Kuzey Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Doğu Marmara Kalkınma Ajansı’ndan 2 buçuk milyon liralık teşvik almaya hak kazandı. Kooperatif Başkanı Özgür Uğur 2013 yılında kurulan kooperatifin bugün hatrı sayılır bir piyasa değerine ulaştığını ve son olarak da Doğu Marmara Kalkınma Ajansı’ndan teşvik almaya hak kazandığını söyledi.
Haberi duyurmak için yaptığı paylaşımda da süreçte yanlarında olan herkese teşekkür ettiklerini söyledi.
Biz de Uğur ve tüm Kuzey Tarımsal Kalkınma Kooperatifi üyelerine, kooperatifçilikteki başarıları için, üreticilerin umudu oldukları için teşekkür ediyoruz. Allah yollarını açık etsin.
Hecati: Koyunlar kurttan korkarak yaşar ama çoğunca onları kurttan koruyan çoban yer…
