Köşe Yazıları

Arşın gölgesindeki gençlik

 

Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “İnsanoğluna beş şeyden hesap sorulmadıkça kıyamet günü hiçbir tarafa hareket etmeyecektir; Ömrünü nerede ve nasıl tükettiğinden, gençliğini nerde yıprattığından, malını nerden kazanıp nerde harcadığından öğrendiği bilgilerle yaşayıp yaşamadığından.” Bu hafta özellikle genç kardeşlerimize seslenmek istiyorum.

Sevgili Gençler!

Bugün siz Ezan-ı Muhammediyi işitip Rabbimizin Cuma namazı davetine icabet ettiğiniz gibi, asırlar önce alemlere rahmet Hatemü’n-Nebi Efendimizin İslam davetine, iman çağrısına icabet edenler olmuştu. Hz. Ali, Zeyd b. Harise, Ammar b. Yasir, Sa’d b. Ebi Vakkas, Mus’ab b. Umeyr, Habeşli Bilal gibi Mekke’nin gençleri bu kutlu davete icabet edenlerdendi. İman edip İslam’la şereflendikleri andan itibaren son nefeslerine kadar Allah ve Resulüne itaat, Din-i Mübine hizmet yolunda büyük bir gayret gösterdi onların her biri. Erkam’ın evinde gizlice yapılan Kur’an derslerinde, Kabe’nin gölgesinde cemaatle ilk kılınan namazda, hicret yolculuğunda, Mescid-i Nebevi’nin inşasında, Bedir’de, Uhud’da, Hendek’te hep bu gençleri görüyoruz Resulullah’ın yanında.

Genç Kardeşlerim!

Bu kutsi mekanlardan aldığınız ruh ve ilhamla, iman ve cesaretle Yüce Mevla’nın; “Onlar Rablerine inanmış birkaç genç yiğitti. Biz de onların hidayetlerini artırmıştık.  Methine mazhar olan, bugünün Ashab-ı Kehf’i, ilim ve irfanıyla Ashab-ı Suffa’sı siz olacaksınız. İslam dünyasında akan gözyaşına mendil, açılan yaralara merhem olacak, ümmet-i Muhammed’in yüzünü siz güldüreceksiniz. Siz gözünü kıskançlık bürüyen, nefretine yenik düşen ve hiç düşünmeden kardeşini öldüren Kabil değil, “Sen beni öldürmek için bana elini uzatsan da ben seni öldürmek için sana elimi uzatacak değilim” diyen Habil olacak, en büyük cihadın kişinin kendi nefsiyle mücadelesi olduğunu yaşayarak ortaya koyacaksınız. Siz İsmail olacaksınız. Canını tereddütsüz Allah yoluna kurban edecek kadar gözü pek ve teslimiyetle; “Babacığım emrolunduğun şeyi yap” diyecek kadar anne-babaya itaatkar ve hürmetli; “şüphesiz beni sabredenlerden bulacaksın” duruşuyla azimli ve kararlı bir kul olacaksınız. Siz Yusuf olacaksınız. Dünyanın bütün gayr-i meşru arzuları önünüzde arz-ı endam etse dönüp bakmayan, “ben Allah’a sığınırım” diyerek edep ve iffetine sahip çıkan olacaksınız. Siz anne-babasının amel defterini kıyamete dek kapatmayan, arkalarından hayır dualarla yad ettiren Salih evlatlar olacaksınız. Unutmayın ki siz, Alem-i İslam’ın ümidisiniz. Sevinip mutlu olun ki siz, “Rabbine ibadetle yetişen gençler kıyamette Allah’ın arşı altında gölgelenecekler”  buyuran Nebinin müjdesisiniz. Kendini İslam’a ve insanlığa hizmete adamış, iman denizinin büyük dalgalarında kaybolan ve var olan, büyük davalara gönül verip, ulvi sevdalarla sevdalanan gençler olmaları için dua edelim.