Köşe Yazıları

Öpücük hastalığı nedir? Belirtileri ve tedavi yöntemleri nelerdir?

Öpücük hastalığı nedir? Belirtileri ve tedavi yöntemleri nelerdir?

Tıp literatüründe enfeksiyöz mononükleoz halk arasında ise öpücük hastalığı kısaca EBV olarak adlandırılan Epstein-Barr virüsünün neden olduğu bir hastalıktır. EBV, öncelikli olarak ağız, boğaz sıvıları ve vücut salgılarıyla yakın temas yoluyla kişiden kişiye bulaşır. En sık olarak tükürük yoluyla bulaşması sebebiyle öpücük hastalığı olarak da isimlendirilir. Genellikle ergenlerde sık olarak ortaya çıkar, ancak her yaştan insanda görülebilir. Birçok kişi 1 yaş civarında öpücük hastalığını geçirir. Fakat küçük çocuklarda hastalık genellikle belirti vermediğinden ya da çok hafif bulgularla seyrettiğinden çoğu durumda tanı konulamaz. Hastalık bir defa geçirildiğinde bağışıklık kazanıldığı için hayat boyu bir daha tekrarlamaz. Bununla birlikte, gelişmiş ülkelerdeki birçok çocuk bu enfeksiyonu ilk yıllarında geçirmez ve bu nedenle de ergenlerde daha sık görülür. Enfeksiyöz mononükleoz olan insanlarda genellikle yüksek ateş, şişmiş lenf bezleri ve boğaz ağrısı gibi belirtiler gözlemlenir. Bazı hastalarda dalak büyümesi ortaya çıkabilir. Vakaların çoğunluğu hafif seyreder ve minimal tedaviyle kolayca çözülür. Enfeksiyon genellikle ciddi bulgular göstermez ve bir ila iki ay içerisinde kendiliğinden kaybolur.

Öpücük hastalığı, enfeksiyöz mononükleoz veya kısaca mono hastalığı, Epstein-Barr virüsünün neden olduğu yaygın bir bulaşıcı hastalıktır. Fakat diğer bazı virüsler de nadir olarak hastalığa neden olabilir. Etken virüs, sıklıkla öpücük sırasında tükürük yoluyla yayılır ve bu yüzden öpücük hastalığı olarak adlandırılır. Mono en sık gençlerde ve genç erişkinlerde görülür. Bir kişinin hastalığa yakalanmış olup olmadığı bir kan testi ile gösterilebilir. Çoğu insan iki ila dört haftada kendisini daha iyi hissetmeye başlar. Ancak, birkaç ay sonra hala yorgunluk ve halsizlik görülmeye devam edebilir. Tedavi ağrı, ateş gibi şikâyetleri kontrol altına almaya odaklı olarak planlanır. Bu amaçla ılık tuzlu su gargaraları, bol miktarda sıvı alımı, yatak istirahati ve bazı ilaçlar önerilebilir.

Öpücük hastalığı neden olur? 

Öpücük hastalığına neden olan faktör EBV adı verilen bir virüstür. EBV, uçuğa neden olan virüsün de içinde bulunduğu herpes virüsü ailesinin bir üyesidir. EBV dünya çapında insanları enfekte eden en yaygın virüslerden biridir. Virüs, enfeksiyon kapmış bir kişinin ağız, kan gibi vücut sıvıları ile doğrudan temas yoluyla yayılır. Mononükleoz, cinsel temas ve organ nakli yoluyla da bulaşabilir. Öksürük, hapşırık, öpüşme veya hastalığı taşıyan biriyle yiyecek veya içecek paylaşmak virüsün kişiden kişiye bulaşmasına neden olabilir.

Öpücük hastalığı belirtileri nelerdir? 

Virüs vücuda alındıktan sonra belirtilerin ortaya çıkması arasında 4-8 hafta kadar bir süre bulunabilir. Etken virüsün vücuda girmesi ile belirtilerin gözlemlemeye başladığı süre arasındaki bu zaman dilimine kuluçka süresi denir. Hastalık, gençlerde ve erişkinlerde ortaya çıktığında vakaların yüzde 35 ila 50’sinde kuluçka süresi sonunda belirgin belirtilere neden olur. Çocuklarda ise genellikle herhangi bir belirtiye neden olmaz ve genellikle fark edilmeden iyileşir. EBV ile enfekte olan çocukların sadece %10’unda şikâyetlerin geliştiği tahmin edilmektedir. Muhtemelen önceden bu enfeksiyonu geçirmeleri sonucunda vücudun geliştirdiği bağışıklık nedeniyle, yetişkinlerde de hastalık nadirdir. Enfeksiyöz mononükleoz vakalarının çoğu 15-24 yaş grubunda görülür. Hastalık belirtileri tipik olarak bir ila iki ay sürer ve ilk belirtiler sıklıkla şunları içerir:

  • Genel bir enerji azlığı ve keyifsizlik
  • Yorgunluk
  • Halsizlik
  • İştahsızlık
  • Titreme

Bu ilk belirtiler, daha yoğun şikâyetlerin başlamasından önce bir ila üç gün arasında sürebilir. Hastalığın sonraki aşamalarında ise;

  • Dirençli ateş
  • Boğazda ağrı ve kızarıklık
  • Bademciklerde şişme
  • Koltuk altı ve boyunda şişmiş lenf bezleri
  • Baş ağrısı
  • Gece terlemesi gibi belirtiler görülür.

Vakaların en az üçte birinde bademcikler beyazımsı bir zarla kaplanmıştır. Öpücük hastalığı bazen dalak veya karaciğerde şişme ile seyreden daha ağır bir tablo ile kendini gösterebilir. Karaciğerde büyüme hepatit nedeniyle ortaya çıkar. Bu durumda karaciğer fonksiyon testlerinde anormallikler tespit edilebilir. Bazı hastalarda vücutta kızamık döküntüsü ile aynı görünüme sahip lekeli döküntüler vardır. Hastalığın ilk birkaç gününü içeren erken dönemde her iki üst göz kapağında geçici bir şişme (ödem) ortaya çıkabilir.

Nadiren ölümcül olabilen hastalığı grip gibi diğer yaygın virüslerden ayırt etmek zordur. Bir-iki hafta istirahat, yeterli sıvı alma ve sağlıklı beslenme gibi evde yapılan tedaviden sonra belirtiler hafiflemezse doktora başvurmakta fayda vardır.

Öpücük hastalığı için risk faktörleri nelerdir? 

Öpücük hastalığı için risk grubunda bulunan bireyler şunlardır:

  • 15-30 yaş arası gençler ve öğrenciler
  • Tıp stajyerleri
  • Doktorlar
  • Hemşireler
  • Hasta bakıcılar
  • Kemoterapi ya da organ naklinden sonra kullanılan ilaçlar gibi bağışıklık sistemini baskılayan ilaç kullanan hastalar
  • HIVya da kanser gibi bağışıklık sistemini baskılayan hastalığı bulunanlar
  • Düzenli olarak çok sayıda kişiyle yakın temasta olan herkes.

Lise ve üniversite öğrencileri çok sayıda kişiyle temas halinde oldukları için sıklıkla enfekte olur.

Öpücük hastalığına bağlı görülebilen komplikasyonlar 

Öpücük hastalığı genel olarak ciddi sonuçlara neden olmaz. Fakat nadir durumlarda bademcik veya sinüs enfeksiyonları gibi ikincil enfeksiyonlar gelişebilir. Bazı hastalarda aşağıdaki komplikasyonlar görülebilir:

  • Dalakta büyüme
  • Hepatit (Karaciğer iltihabı)
  • Kalp dokularında iltihaplanma
  • Kansızlık
  • Menenjit(Beyni saran zarların iltihaplanması)

Öpücük hastalığı tanısı nasıl konulur? 

Öncelikle hastanın şikâyetlerine bağlı olarak doktor tarafından öpücük hastalığı varlığından şüphelenilir. Daha sonra detaylı bir fizik muayene yapılır ve tanıya yönelik kan testleri istenir. Hastalığın başlarında, kan testlerinde lenfosit adı verilen bir tür beyaz kan hücresi sayısında artış görülebilir. Bu artan lenfositlerin bazılarının, mikroskop altında incelenmesi ile sıra dışı bir görünüme sahip oldukları görülür. Bunlar atipik lenfositler olarak bilinir.

Monospot ve heterofil antikor testleri gibi daha spesifik bazı kan testleri, mononükleoz tanısını doğrulamak için tercih edilebilir. Bu testler, EBV’ye karşı vücut bağışıklık sistemi tarafından üretilen antikorların ölçümüne dayanır. Ancak bu antikorlar hastalığın ikinci veya üçüncü haftalarına kadar tespit edilemeyebilir.

Yapılan kan testi ile karaciğerdeki iltihaplanma ve anormallikler ortaya çıkarılabilir. Laboratuvarda yapılan tanısal testler benzer belirtiler veren diğer hastalıkları dışlamak için değerli olabilir.

Öpücük hastalığı tedavisi nasıl yapılır? 

Hastalık için özel bir tedavi seçeneği bulunmaz. Bununla birlikte, boğaz ağrısı, ateş ve bademcik şişmesini azaltmak için çeşitli ilaçlar reçete edilebilir. Tedavi genellikle aile hekimi ya da çocuk doktoru tarafından planlanır. Bununla birlikte belirtiler, hastaya herhangi bir tedavi verilmese bile genellikle bir ila iki ay içerisinde kendiliğinden düzelir. Komplikasyonların gelişmesi durumunda veya ciddi olgularda ise enfeksiyon hastalıkları uzmanı, hematolog, kardiyolog, gastroenterolog veya nörologlar gibi diğer tıbbi uzmanların devreye girmesi gerekebilir. Dalağın yırtılması gibi durumlarda ise bir cerrah, hastanın tedavisini üstlenir.

Tedavi sıklıkla belirtileri hafifletmeye yönelik olarak yapılır. Evde uygulanabilen aşağıdaki yöntemler iyileşmeyi hızlandırmaya yardım eder:

  • Yatak istirahati
  • Bol sıvı alımı
  • Bol bol sıcak tavuk çorbası tüketimi
  • Ateşi düşürmeye ve boğaz ağrısını hafifletmeye yönelik ilaçların kullanımı

Dalak büyümesi olan hastalarda dalağın yırtılmasını önlemek için hastalık ve iyileşme aşamasında kuvvetli temas gerektiren sporlardan kaçınmak gerekir. Mono hastalarının çoğu için uzun vadeli gidişat iyidir ve ciddi komplikasyonlar nadirdir.