Köşe Yazıları

Önemli olan milletin iradesi

 

AKP ve MHP’nin TBMM Başkanlığı’na sunduğu ve seçim barajının yüzde 7’ye düşürülmesini de içeren 14 maddelik ‘Milletvekili Seçimi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi TBMM’nde kabul edildi. Yasa, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayının ardından yürürlüğe girecek.

Karar resmi gazetede yayınlanmasından itibaren 1 yıl geçmeden uygulanamıyor. Dolayısıyla sürekli tartışma konusu olan bu yılsonunda erken seçim senaryoları şimdilik rafa kalkmış oldu. Yine de “her an her şey olabilir” ihtimalini aklımızda tutalım.

Değişikliğin en dikkat çekici maddesi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne uyum bahanesiyle yapılan düzenlemeyle mevcut yasadaki, “Başbakan ve bakanlara ilişkin” seçim yasakları maddesinden “Başbakan” ibaresinin çıkarılması oldu. Yerine yeni sistemde yürütmenin başı olan “Cumhurbaşkanı” yazılmadı. Sadece ilgili bakanların seçim yasaklarına tabi olacağı hükme bağlanıyor.

Bu bir şekilde seçime gireceği belirtilen “Partili Cumhurbaşkanı”na diğer adaylara göre önemli avantaj sağlayacak. Ancak bu haksızlık ve adaletsizlik algısı yaratacağı için seçmen gözüyle ters etkiye de sebep olabilir.

***

İttifakı oluşturan partilerin çıkaracağı milletvekili sayısı “D’Hondt” sistemiyle belirlenecek.

D’Hondt, uzun yıllar Türkiye’de kullanılan, genellikle büyük siyasi partilerin yararına bir sistem olarak biliniyor. Ve temsilde adalet olgusunu ortadan kaldırıyor.

Tartışmaya yol açan diğer bir değişikliğe göre, “İl ve İlçe Seçim Kurulu başkanlığı için en kıdemli hakim yerine 1. sınıf 3 hakim arasından kura çekilmesine” yönelik düzenleme şüphe yaratıyor. Burada her halükarda AKP yanlısı bir hakimin seçilme olasılığı çok yüksek olduğu için oy pusulalarının sayımı konusunda tarafsız olunamayacağı ve manipülasyon yapılacağı algısını düşündürecek.

Önce 15 madde olarak komisyondan geçen sonra muhtarların seçimine yönelik maddenin yeniden düzenlenmek üzere çıkarılmasıyla TBMM’nde de kabul edilen 14 maddelik teklifin önemli bazı başlıkları şöyle:

– Seçim barajı yüzde 7 olacak.

– Seçime girme yeterliliğinde Meclis’te grup olma şartı kaldırılacak. Ancak partilerin seçimden 6 ay önce en az 41 ilde örgütlenmeyi tamamlamaları gerekecek.

– İl ve ilçe seçim kurulu başkan ve üyeleri, birinci sınıfa ayrılmış hakimler arasından kurayla belirlenecek.

– Sandık kurulu üyeliğine başka parti üyesi gösterilemeyecek.

– Seçimlere kısa bir süre kala seçmen kütüklerinin yer değiştirilmesi mümkün olmayacak.

– Siyasi partiler seçim çevresinde gerekli oy oranına ulaşmadan içinde bulunduğu ittifakın artık oylarından faydalanarak milletvekili çıkaramayacak.

– Seçime katılma yeterliliği elde eden parti, Siyasi Partiler Kanunu’nda öngörülen ve parti tüzüğünde belirtilen süreler içinde ilçe, il ve büyük kongrelerini üst üste iki defa yapmamışsa seçime katılma yeterliliğini kaybedecek.

***

Anket sonuçları genellikle AKP-MHP ittifakının, Millet ittifakına göre daha az oy alacağını gösteriyor. Muhtemelen bu değişikliklerin arkasında “daha az oy alsak bile, mecliste daha fazla sandalye alabilir miyiz?” hesabı yatıyor.

Bir diğer tartışma;  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden aday olup olmayacağı.

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Erdoğan’ın adaylığını açıklamasıyla başlayan tartışmalara göre mevcut anayasanın 101. maddesi 2.fıkrası uyarınca aday olamıyor. Ancak erken seçim kararı alınırsa durum değişir tabi ki…

Erdoğan, 2014 yılında halk oylaması ile seçildi.

Halk oylaması 2007 Referandumu ile kabul edilmişti.

“Cumhurbaşkanı 2 defadan fazla seçilemez” dendi.

2010’da yapılan Anayasa değişikliğinde de bu madde aynı şekilde kaldı.

2017 yılında Anayasa değişikliği yapıldı ve referandumdan aynen geçti.

Referandumdan geçen Anayasa değişikliğinde buna ilişkin bir madde veya düzenleme getirilmedi.

2017 yılında yapılan referandumdan sonra “Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi” getirildi.

Anayasa hiçbir şekilde tartışmaya mahal vermeyecek şekilde net ve açık.

“İki dönem cumhurbaşkanlığı yapmış kişi zamanında yapılacak bir seçimde tekrar aday olamaz” maddesi korundu.

O nedenle, Erdoğan’ın üçüncü kez aday olabilmesinin tek yolu, TBMM’nin erken seçim kararı alması durumudur. Elbette bu konuyla ilgili Yüksek Seçim Kurulu’na bir itiraz başvurusu yapılması ve kurulun da itirazı kabul etmesi gerekiyor. Bu olur mu? Valla hiç belli olmaz, son gelişmelere göre her sürpriz yaşanabilir.

“Bu tür manevralar İktidara avantaj sağlasa da çok da önemi yok. Hangi düzenleme getirilirse getirilsin sonuçta seçimi milletin iradesi kazanır. Milletin gönlüne girmeyen hiçbir iktidar gücünü devam ettiremez!”