Köşe Yazıları

Münir Ali Kara, “Vekiller kendi derdini bırakmalı artık”

Vekiller kendi derdini bırakmalı artık
Ben milliyetçi yapıda bir adamım. Bir yere kendim gelmekten ziyade benim görüşümdeki kişilerin gelmesini önemserim. Bunun için belki de bir yerlere gelme imkanlarını reddettim, kendi yerime isimler önerdim.
Beni layık gördükleri yerlere başka isimler önerdiğim çok oldu. Buna değdi mi? Değenler de oldu beni yanıltanlar da…
Ama her zaman bizim gibi olanları bir yerlerde görmenin hazzı, o mevkilerde olmaya üstün geldi bende.
Sözü nereye getireceğim…
Geçtiğimiz günlerde bir başka ilden (Muğla’dan) bir arkadaşım aradı. Milletvekilleri ile aramın nasıl olduğunu sordu. Ben de fena olmadığını söyledim. Çocuğu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde işe girecekmiş. TBMM’ye 500 civarında personel alımı olacakmış. Kendi çocuğuna referans olacak vekil olup olmadığını sordu.
Sakarya Milletvekillerinden ona yardımcı olanın olup olmayacağını sordu.
TBMM’ye 500 civarında personel alınacak. Aranızda haberi olan var mı?
Ankara’ya gittiğimizde bizi bir tane TBMM görevlisi karşılasa fena mı olur? TBMM’de görev yapabilecek kapasitede bir tane bile Sakaryalı yok mu? Bu işlerde Sakarya Milletvekilleri buradaki gençleri haberdar etmiş midir?
Sakarya Milletvekilleri yakın döneme kadar partilerinin üst kadrolarında yer alıyordu. Halen en etkili yerlerde Sakaryalılar var. Peki biz milletvekillerini partilerine hizmet etsinler diye mi yoksa partileri aracılığı ile bizim dertlerimizle hemhal olsunlar diye mi seçiyoruz?
Etkili ve de yetkili makamlarda olanların geldikleri unutmamaları gerek.

CHP’de süre daralıyor
Cumhuriyet Halk Partisi’nde genel başkan değişikliği yaşanmasının ardından bir oy artışı planlanıyor. Yeni Genel Başkan Özgür Özel’in açılım sürecini andıran tavırları partinin çizgisini değiştirmeye yönelik bir adım mı, yoksa seçimlerde doğudan oy almaya yönelik bir hamle mi bunu zaman gösterecek.
Öte yaklaşan yerel seçimler öncesinde aday adaylık takvimi de genel merkez tarafından işletilmeye başlandı. Bu hesaba göre 5 Aralık’ta CHP’nin adayları belli olmuş olacak.
Karasu için CHP’de konuşulan iki isim var. Birincisi geçen dönem de aday olan Kerem Erksoy. Kerem Bey, sağlığını bahane ederek seçime girmek istemediğini yakın çevresine beyan etmiş. Kendisi ile görüşmedim. Ancak sağlam kaynaklardan edindiğim bilgiler Erksoy’un kesinlikle aday olmayacağı yönünde.
Geriye kalıyor Melih Erol.
Erol’un da şartı Millet İttifakı’nın ortak adayı olarak çıkmak. Bu durumda İyi Parti’nin ikna edilmesi gerekiyor. Tüm bu işlerin de 1 Aralık’a kadar tamamlanması lazım.
Eğer belediye başkan adayları tespit edilemezse ilçe başkanlarının görevlerinden ayrılarak belediye başkan adayı olmaları gündeme gelecek.
Sonuç olarak önümüzdeki Salı günü CHP’nin adaylarının belirlenmiş olması gerekiyor. Bundan dolayı CHP’de parti örgütleri hummalı çalışma içinde.
Çalışmalarının sonuç verip vermeyeceğinin işaretini 1 Aralık’ta görmüş olacağız. 1 Aralık’ta Kerem Erksoy ve/veya Melih Erol görevinden istifa etmemiş olursa CHP İlçe Başkanlarının aday olmasına tanıklık edeceğiz.

Temayül yok hükmünde mi
Ak Parti’de hafta sonu temayül heyecanı vardı. Önceki temayüllerin ciddiye alınmadığına ilişkin algı dolayısıyla bu yıl katılım daha azdı. Önceki yıllarda sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin de oy kullandığı olmuştu. Bu defa teşkilat içindeki daha önceden tespit edilen isimler online olarak oy kullandı.
Peki temayül gerçekten yok hükmünde mi? Aslında değil. Sadece ana belirleyici olarak temayülün değerlendirilmesi sağlıklı sonuç vermiyor.
Oy kullanmak için 50-70 kilometre yol giden isimler ana belirleyici olmak istiyor. Ancak bu yöntem suiistimal edilmeye son derece müsait. Ak Parti Teşkilatındaki insanlar toplumun tamamını temsil etmiyor.
Onun için temayül, aday belirlemede önemli bir kriter olmakla beraber, anket, referans, eğitim durumu, parti bağı gibi çeşitli kriterlerden sadece bir tanesi konumunda.
Özetin özeti, temayül her şey değil ama yok hükmünde de değil.

İyi Parti’de sular durulur mu
İyi Parti’de Genel Seçim sonrasında başlayan karmaşa alevlenerek devam ediyor. Olayların baş aktörü konumunda da Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır var. Dikbayır’ın partiden ihracı için Sakarya’daki ilçe başkanları ortak bir dilekçe imzaladı. İmzalamayan Adapazarı Teşkilatı ise görevden ayrıldı.
Ümit Dikbayır 264 TV’de katıldığı “Gazeteciler Soruyor” programında siyasi üslup dışına çıkacak söylemlerde bulundu. İmza atan ilçe başkanlarına yönelik olarak “adam gibi davranmama” ve “çakallarla hareket etme” türünden söylemlerde bulundu. Bu arada yerel seçimlere de 4 ay gibi bir süre kaldı.
Bu ortamda CHP de İyi Parti ile nasıl bir iletişim kuracağını, partinin hangi kanadı ile yol yürüyeceğini tespit etmekte güçlük çekiyor.
Yani İyi Parti’deki belirsizlik ve karmaşa Millet İttifakı’nın yol haritasını çizmesini de zorlaştırıyor.
Her şeyin bir hafta gibi kısa bir sürede sonlanması yönündeki kamuoyu baskısı ve CHP’nin aday sürecini şekillendirmek istemesi de işleri iyice zorlaştırıyor.
Bakalım önümüzdeki hafta hangi gelişmeler yaşanacak…

Cumhur İttifakı’nda durum
Diğer tarafta Cumhur İttifakı da süreci işletiyor. Sakarya için Taraklı’nın MHP’ye bırakılmasına kesin gözü ile bakılıyor. Ancak orada da mevcut Başkan İbrahim Pilavcı ile teşkilat üyelerinden bazıları arasında sıkıntı yaşanıyor. Hendek konusunda Ali İnci’nin ısrarı kırılmak üzere. Yani Hendek MHP’ye bırakılacak gibi. MHP’nin Serdivan ve Kocaali konusunda bir talebi var ancak bu talep pazarlık konusu yapılmıyor. Sadece talep olarak iletilmiş durumda. Ali İhsan Yavuz’un bu iki ilçe için tavrının ne olacağını henüz bilmiyoruz.
Tüm bu ortam içinde Karasu’nun  esamisi okunmuyor. Ancak MHP Karasu Teşkilatı’nın Karasu Belediye Başkanı İshak Sarı’nın aday olmaması yönünde görüş belirttiğini bilmeyen kalmadı sanırım.
Bu arada Ak Parti’nin adaylarını açıklaması 15 Aralık sonrasına kaldı. Bizim öngörümüz Sakarya adaylarının açıklanmasının yılbaşına doğru olacağı yönünde. Bekleyip göreceğiz…

HECATİ: Kimin derdi geçim, kiminin derdi seçim…