Münir Ali Kara, “Sosyal medya kullanımı”
Sosyal medya kullanımı
Süleyman Demirel, “Gidemediğin yer senin değildir” diyordu. Bu cümle ülke yönetimi için sarf edilmiş olsa da aslında siyaseten de bu şekilde.
Gitmek sadece fiziki olarak gitmek de değil üstelik. Seçmene ulaşın da nasıl ulaşırsanız ulaşın.
Kitle iletişim yöntemleri, afiş, broşür, açık hava reklamları, araç giydirmeleri ve benzeri pek çok yöntem var. Fiziki ziyaretleri de miting şekline dönüştürürseniz sizin için kolaylık olur.
Tüm bunların yanında çok daha az maliyetli bir yöntem daha var: Sosyal medya. Karasu’daki adayların sosyal medya kullanımı konusunda başarılı olduğunu söylemek zor.
Sosyal medyada başarılı olmanın bazı ip uçları var. “Ban paylaştım, millet görür” diye bir şey yok. Sosyal medya uygulamaları belli algoritma ile çalışıyor. Paylaşım saatlerinizin düzenli olması, hedef kitlenizin sosyal medya kullandığı saat diliminde paylaşım yapmanız gibi ayrıntılar sizin emeklerinizin kurtarıcısı olabiliyor. Hatta fotoğrafın ışık kalitesinin güzelliği dahi sosyal medya gösterimlerinde etkili olabiliyor.
Sosyal medya kullanımı bedava ama belli kurallar içinde verim alabiliyorsunuz. “Bizim yeğen o işi yapıyor”diyemeyiz.
Dersek paylaşımlarımız az kişiye ulaşıyor ve dolayısıyla daha az beğeni alıyor diye hayıflanamayız.
Her işin bir ustası olduğu gibi sosyal medyada doğru kişilerle çalışmak gerekir.
Proje mi temenni mi
Adaylar artık sahada farklarını ortaya koymaya başlıyor. En büyük farklılığı da vizyon sayesinde sağlayacaklarını düşünüyorlar.
Ben de elimden geldiğince proje sunumlarını takip etmeye çalışıyorum. Ortaya konulan projelerin uygulanabilirliği var elbette.
Ancak projelerin, hayalden farklı değerlendirilmesi için finansman, uygulama süresi gibi ayrıntıların ortaya konulması gerekir.
Uygulanacak olan projenin detaylandırılması ve benimsenmesi de önemli konular arasında yer alır.
Bir de sizden önce bu projenin yapılmamış olmasının bir nedeni olmalı…
Toplum yararına olan proje eğer hayata geçirilmiyorsa bunun iki nedeni olabilir: Vizyonsuzluk veya maddi yetersizlik.
Eğer projeler ortaya konulduysa, bunların yeri, uygulama süresi ve maliyeti de hesap edilmeli. Hadi aday olanlar için kaynak sorulmaz da… Projelerin hayal olarak kalmaması için ayaklarının yere bastığına inanılması gerekiyor. Yoksa siz seçimi kazanıyorsunuz, birileri sizin vaatlerinizin olduğu broşürleri saklıyor ve beş yıl sonra size soruyor. Hayallerinizden ziyade projelerinizi ortaya koymanızı öneririm.
Kim haklı
Karasu’da bir süre önce sokak hayvanlarının saldırısına uğrayan hayvanlar telef olmuş. Olayı iki taraftan araştırdık. Birincisi bilgi doğru. Sokak hayvanları süt hayvanlarına saldırmış ve hayvanlar telef olmuş.
Bu durumda bir maddi zarar ortaya çıkmış. Hayvanları telef olan çiftçi bölgede sokak hayvanlarına belediye tarafından yiyecek verildiğini, bu nedenle o bölgede başıboş köpeklerin biriktiğini söylüyor. Ki doğru.
Belediye oraya yiyecek bırakmasa hayvanlar toplanmazdı.
Belediye çalışanları ile konuştuğumuzda ise olayın diğer tarafından bakıyoruz.
Diyorlar ki, “Biz gözden ırak bir alanda başıboş hayvanları besliyoruz. Bu şekilde insanların yaşadıkları alana gitmelerini engellemeye çalışıyoruz. Sokak hayvanlarını sahiplenmiş değiliz. Sadece düzenli aralıklarla besliyoruz. Beslediğimiz hayvanların mesuliyetinin bize yıkılmaması lazım…”
Bu konuda yasal süreç nasıl işleyecek veya ne karar verilecek bilmiyoruz. Ancak iki tarafın da açıklamaları bu şekilde.
Umarız bir daha bu şekilde talihsiz bir durum yaşanmaz da kimse karşı karşıya gelmez.
Bana mı tutuyorsun
Gazeteyi pazartesi günü hazırlıyoruz. Bu yıl ramazanın ilk günü pazartesiye denk geldi. Sokakta insanlar ramazanın ilk günü olması dolayısıyla biraz huysuz davranıyor.
Ramazan ayında hoşgörülü olmak gerekiyor. Biz orucumuzu huysuzluğumuza bahane ediyoruz.
Ramazan’da ekstra huysuzluk eden insanlara “Bana ne kardeşim bana mı tutuyorsun” diyesi geliyor insanın.
Seçimi kim kazanır
Bir yerde kazanan varsa en az bir tane kaybeden olur. Seçimde iki kesim var: Aday olanlar ve oy kullananlar. Aday olanlar kazanma iddiasında olduğunda göre… Kaybeden sizce kim olacak?
Yerel seçimlerin tarihi
Ülkemizde yerel seçimler 5 yılda bir yapılıyor. Mart ayının son haftasında seçim yapılıyor. Martın sonunda yapılmasının iki nedeni var. Birincisi ülkenin büyük çoğunluğu halen çiftçilikle geçim sağlıyor. Mart ayının son haftası ekin dönemlerine denk gelmiyor. Dolayısıyla seçim yapılabilir. İkincisi de tahmin ettiğiniz gibi iklim şartları. Mart ayının sonunda iklim seçim için elverişli oluyor. Diğer kış aylarında seçim güvenliği, ulaşım sorunundan dolayı tehlikeye girebiliyor.
Yerel seçimler şimdiye kadar hiç erkene alınmamış ve hiç ertelenmemiş. Yani erken yerel seçim diye bir şey yok. Ancak genel seçimler ile yerel seçimlerin aynı altı aylık dilime denk gelmesi durumunda ikisi aynı tarihte yapılıyor. O da yerel seçimin tarihine uyduruluyor.