Münir Ali Kara, “Satarsa iyidir”
Satarsa iyidir
Seçim dönemi yaklaşıyor. Herkesin aklında benzer sorular var. İktidar partisinin adayı kim olacak?
Bir belediye başkanı aday adayı ile konuşuyoruz. Aday olduğu ilçe ile ilgili fikirlerinden bahsediyor, planlarını anlatıyor. “Bunları haber yapalım” dedim. “Neden” dedi. “Vatandaş bilirse daha iyi olur. Sana oy verir” dedim. “Vatandaş kim kardeşim! Beni vatandaş mı seçecek sanıyorsun? Beni genel merkez takdir etsin yeter” dedi.
Acı ama gerçek…
Bu duruma “ironik” deniyor. Yani insan gülse mi ağlasa mı bilemiyor.
Dikkat ederseniz Ak Partili kimse seçmenle ilgilenmiyor. Yerel yönetimlerde görev alacak adam, halka “cepte” gözü ile bakıyor. İşin enteresanı halk da cepte…
Üniversitedeyken reklamcılık dersimiz var. Reklamın ana ilkeleri anlatılırken 24 tane tuğla gibi madde ezberlettiler.
Dönemin dekanı Ahmet Bülent Göksel geliyor dersimize. Reklamcılıkta kullanılacak dilden, oluşturulacak algıya kadar, kültürle örtüşmesinden, ihtiyaç oluşturulmasına değin… her şeyi anlatıyor.
Bilimsel çalışma işte.
Sınavda da soruldu. Bu maddeleri doğru yazamayan geçer not alamadı. Sınav sonrasında Ahmet Hoca geldi ve “Çocuklar. Hepiniz tüm maddeleri ezberlemişsiniz. Aferin. Ama asıl önemli olan bu maddeler değil. Son bir madde daha var” dedi.
Reklamcılığın ana ilkelerini ezberlemiş ve kendini iyi reklamcı sanan bizler hayal kırıklığı ve bir o kadar merak içinde bekledik.
Ahmet Hoca son maddeyi şöyle açıkladı: Satarsa iyidir…
Aday belirlenirken hangi kriterlerin gözetildiğini bilmiyorum. Ama ne olursa olsun Ak Parti adayını sahada iyi tanıtıyor. Kaba tabirle iyi pazarlıyor.
Biz sıradan vatandaşlar aday belirlenirken reklamcılığın ilk 24 maddesini dikkate alıyoruz. Aday halktan olmalı, ihtiyaçlarını bilmeli, çok tanınmalı, dürüst olmalı, ağzı laf yapmalı, yakışıklı olmalı, sülalesi geniş olmalı, paraya ihtiyacı olmamalı, eğitimli olmalı…
Ama ana kriter çeyrek asra yakın hep son madde: Satarsa iyidir…
Genç ne yapacak
Ak Parti’ye ilk geçen belediye başkanlarından biri Ahmet Genç. Daha Ak Parti kurulmamışken Recep Tayyip Erdoğan ile iletişim kuran, parti kurulma aşamasında hapiste Erdoğan’ı ziyaret eden…
10 yıl belediye başkanlığı yaptıktan sonra kaybettiği rakibi kendi partisinden aday gösterildiğinde bile teşkilata küsmeyen Ahmet Genç.
Teşkilatta bir anlaşmazlık olduğunda “Acaba o ne diyor” diye merak edilen Ahmet Genç.
Her seçim döneminde “Bu dönem aday olur mu” diye göz ucu ile takip edilen Ahmet Genç.
Milletvekili aday adaylığı sürecinde iki kez elini taşın altına koyan ve aday gösterilmediğinde de aday gibi çalışan Ahmet Genç!
Görevden ayrılmasının üstünden 15 sene geçmiş olmasına ve bu süre zarfında hiçbir aktif görevde bulunmamasına rağmen halen siyasi gücünü koruyan Ahmet Genç…
Ak Parti’nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Birim Başkanının Yardımcısı Ali İnci’nin Karasu’da en fazla irtibat kurduğu isim olan Ahmet Genç…
Bu seçimde ne yapacak?
Bunca yıllık tecrübe ve siyasi gücü bu sene kullanacak mı?
Ahmet Genç, “Taş yerinde ağırdır” diyen ve yerinden ayrılmayan bir isim. Yukarıda yazdığım gibi, pek çok konuda sabretti. Sabrın sonu selamet mi? Onu yaşayıp göreceğiz.
Ahmet Genç ile ilgili kendi tahminlerim mevcut. Ama bunu paylaşmak için şimdilik erken. Sadece şunu söyleyebilirim. Ahmet Genç’e çevresinden ciddi bir baskı var. Sevenleri de ciddi bir beklenti içinde.
Genç’in bu baskılara direndiğini de görüyorum. Ama… Bu direniş hatrı sayılır kişilerin baskısına dönüşürse işler değişebilir. Demedi demeyin.
CHP’de Küçüktekin sesleri
Cumhuriyet Halk Partisi seçim öncesinde kongreye gitti. Yeni bir yönetim oluştu. Seçim öncesinde yapılan kongreler hem avantaj hem de dezavantaj olabiliyor.
Yeni yönetim tecrübesiz kalabiliyor ya da enerjisini sahaya yansıtıp seçim sathında etkin olabiliyor. Bu ikisinden hangisinin yaşanacağını göreceğiz.
Açık konuşmak gerekirse ben yeni yönetimdeki gençlerin tecrübeli isimlerle temas kurmaları durumunda alışılagelmişin dışında bir başarı elde edeceklerini düşünüyorum.
Geride kalan süreçte yeni yönetim, nezaket ziyaretlerine ağırlık verdi. Bu arada seçim süreci de işliyor. Bundan geri kalınırsa her şey kontrol dışına çıkabilir.
Geçen seçimde CHP’nin adayı olan ve son yılların en yüksek oy oranına ulaşan Kerem Erksoy’un bu seçimde aday olmak istemediği konuşuluyor. Kerem Bey ile henüz görüşmedim. Ama samimi görüştüğü kişilerden edindiğimiz izlenim bu yönde. Kerem Bey iyi bir CHP’lidir. Bunun için partisi zorda kalırsa elini taşın altına koyar. Ancak aday olmanın kendi talebi olmadığını biliyorum. Biraz da sağlık sorunları yaşadığı için bu işlerden uzak durmayı tercih edecek gibi. Yoksa yeni yönetim ile sorunu olmadığının tanıkları arasındayım.
Öte yanda CHP’de yıllardan bu yana aday olması muhtemel isimler arasında yer alan Mehmet Küçüktekin var. Küçüktekin, Karasu’da hemen her kesim ile iletişim kurmuş, sivri çıkışların ötesinde, naif eleştirilerde bulunmuş, zekice noktalara değinmiş ve saygı görmüş bir isim.
Küçüktekin’in CHP içinde destek gördüğünü biliyoruz. Henüz bu konuda bir karar verilmedi. Ancak CHP’nin Küçüktekin’i aday yapması sürpriz olmaz. Küçüktekin aday olmasa da bir şekilde Karasu’nun gelecek 5 yılında yer alması gerektiğini düşünenlerdenim bu arada…
Kocaali’de sular ısındı
Seçim zamanı böyledir. Sular ısınsın diye beklediğiniz anda birden kazan kaynamaya başlar. Kocaali’de Ak Parti İlçe Başkanı Ersan Demir istifa etti. Bu ne demek, hepiniz biliyorsunuz.
Demir’in istifa zamanlaması manidar. Yerel Yönetimlerden Sorumlu Birim Başkan Yardımcısı Ali İnci’nin Kocaali’yi ziyaretinden hemen sonra…
Bu da ne demek hepiniz biliyorsunuz.
Diğer yandan Muhtarlar Derneği eski Başkanı Recep Erdoğan da sahadan hiç çekilmedi. Her platformda aday olacağını söyledi.
2009 Yerel Seçimleri öncesinde Ak Parti’ye geçen ve aday gösterilmeyen Zeynel Dal da aday olduğunu açıkladı. Dal, Ak Parti’ye geçerken şimdiki Milletvekili Lütfi Bayraktar Kocaali Ak Parti İlçe Başkanıydı ve transferde etkin rol oynamıştı. O gün Lütfi Bayraktar Zeynel Dal’dan adaylığın Ahmet Acar’a gitmesinin tanığıydı. Bugün 3 dönem görev yapan Acar’dan adaylığın yeniden Dal’a verilmesi noktasında nasıl bir yol izleyecek? Onu da bekleyip göreceğiz.
Yine Kocaali’de uzun yıllardan bu yana Ziraat Odası Başkanlığı yapan Tamer Tunca’nın da ismi geçiyor. Tunca’nın seçim tecrübelerinin işe yarayıp yaramayacağını da zaman gösterecek.
Geçtiğimiz dönem aday adaylığı için görevinden ayrılan Turan Yüzücü’nün de yine aday adayı olmak için gün saydığını biliyoruz. Tüm bu isimler kendi başlarına Kocaali’de çevresi ve karşılığı olan nitelikli kişiler. Bunlar arasında (veya dışında) nasıl bir değerlendirme yapılacağını ise yine bekleyip göreceğiz.