Münir Ali Kara, “Ahmet Acar’ın 4. Dönemi olur mu”

Ahmet Acar’ın 4. Dönemi olur mu
Ahmet Acar, Kocaali’de belediye başkan adayı olduğunda yıllardan 2009, aylardan ocaktı. Kocaali’de Ak Parti 2004 seçimlerinden 5. Parti olarak çıkmış yeni seçimler öncesinde de mevcut belediye başkanı Zeynel Dal, Ak Parti’ye transfer olmuştu. Hem Kocaali’de sıkıntı vardı hem de Ak Parti içinde.
Üstelik Ahmet Acar, Kocaali dışında görev yapmış ve tanıdıklarında seyrelme olmuştu.
Ancak 2009 yılındaki seçimde Ahmet Acar, o zamana kadar alınan en yüksek oy oranlarından birine (yüzde 44.3) ulaştı ve 3 bin 300 civarında oy aldı.
Ardından, Has Parti ile Ak Parti birleşti ve 2014 seçimleri öncesinde iki parti kurmayları görüşmeler yaptı. Ahmet Acar buradan da yüzde 57’lik bir oy oranı ile çıkmayı başardı.
2019 Yerel Seçimleri geldiğinde Ahmet Acar üçüncü dönem için yetki istedi. MHP ile Ak Parti’nin ittifak adayı olarak sahaya çıkan Ahmet Acar bu kez de yüzde 58.2 oy aldı.
Girdiği ilk seçimden son seçime kadar her dönem oyunu artıran Ahmet Acar, 2019 Yerel Seçimleri sonrasında kendini sahaya attı. Herkes “Nasılsa son dönemi, iş yapmasına gerek yok” derken, Acar, “Ben son güne kadar en iyi şekilde hizmet etmek istiyorum” dedi ve bu felsefeye yönelik hizmet etti.
Acar, hem sahadan çekilmedi hem de hizmetten geri kalmadı. Sonunda milletvekili adayı olması gündeme geldi. Acar vekil adaylığı başvurusunda da bulunmadı.
Şimdi gelinen süreçte, Ak Parti’nin üç dönem aynı görevde kalınmasına ilişkin prensip kararı ile karşı karşıya kalındı. Acar’ın yeniden Kocaali Belediye Başkan Adayı olmasına ilişkin bir beklentinin olduğunu söyleyebiliriz. Bu sır değil. Geçtiğimiz Cuma akşamı 264 TV’de bir canlı yayına katılan Ali İhsan Yavuz, dördüncü dönem aday olunabileceğinin işaretini verdi.
Acar’ın başvuruda bulunmamış olması da önem arz etmiyor. Zira belediye başkanlığında görevde olan isimler doğal başvuru yapmış kabul ediliyor.
Tüm bu göstergeler ışığında Kocaali Ak Parti’de Ahmet Acar’ın yeni dönemde aday gösterilmesi sürpriz olmaz.
Muhalefet masası neden dağıldı
Karasu’da Millet İttifakı’na mensup partiler bir araya geldi ve yeni bir ittifak için ortak hareket etme kararı aldı. İlk toplantıda “Biz Altılı Masa gibi olmayalım” dediler, sonuç Altılı Masa’dan kötü oldu. Altılı Masa işin sonunda bir ortak aday çıkarmayı başarmıştı, en azından.
Karasu’daki görüşmelerin en başında eksik olan yönlerini ve fazla olan kısımlarını konuşabiliriz, şimdi.
Birincisi masaya oturan arkadaşlar tam yetkili değildi. Yani il teşkilatları ve genel merkezleri tarafından tam yetki ile yetkilendirilmemişlerdi. Yani masadan ne çıkarsa çıksın sonuçta genel merkez ve il teşkilatlarından yapılacak bir müdahale alınan tüm kararları hiç edebilecekti. Bunun önüne geçmek için ilk toplantıda bir prensip kararı alındı ve masadakiler, yukarıdan gelecek tepkilere kapılarını kapatabilecek güçte olduklarını söyledi. Hatta bir iddiaya göre “Yukarıdan masanın söylediklerine uyulmaması talimatı gelirse ilçe başkanlığı görevinden ayrılırım” diyenler de oldu.
Sonraki adımda ortak hareket edilmesi gerektiği ile ilgili prensip kararı pekiştirildi ve muhalefetin tek aday ve tek liste ile belediye seçimlerine girmesi konusunda uzlaşı sağlandı. Sonrasında aday önerileri için isimler alındı. Bu isimlerle ilgili saha anketleri gerçekleştirildi. Anketler sonunda Melih Erol’un aday yapılması konusunda da bir fikir birliği sağlandı. Erol’a ittifakın ortak adayı olması teklifi ile gidildi. Ancak parti konusunda net bir şey söylenemedi.
İşte sıkıntı tam da bu aşamada başladı. Melih Erol ile birden fazla parti temsilcisi irtibat kurdu. Bu partilerden bazıları Erol’un hangi partiden aday olması gerektiği yönünde fikir beyan ederken bazıları da kendi partilerine ilişkin taleplerini iletti. Sonuçta İyi Parti bombayı patlattı ve “Bizden aday olmazsa biz yokuz” demiş oldu.
CHP de diğer partileri toparlayamadı ama, kendi partisinden aday çıkması durumunda diğer partilerin toparlanacağını ileri sürdü. Burada başka bir ayrıntı daha var… CHP’den ilçe başkanının yanı sıra pek çok farklı isim de Erol ile irtibat kurdu. Görüşmeler son güne hatta son saatlere kadar devam etti. Ancak devlet memurluğundan istifa etmenin son günü olan 1 Aralık’ta mesai sona ererken Melih Erol istifa etmemişti. Bu şekilde Erol’un adaylık konusu da kapanmış oldu.
Şimdi muhalefet partileri yeniden bir araya gelebilir mi? Bu kadar yol kat edilmişken birlik olamayan partilerin aynı motivasyonu yakalaması bence mümkün değil. Bundan sonra enerjilerini ittifaka değil, kendi adaylarını belirleme ve listelerini oluşturmaya harcamalılar. Yoksa bu dağınık halleri ile seçmene güven vermeleri de mümkün olmayacak.
CHP süre uzatması isteyecek
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi ilçe örgütlerine “5 Aralık’a kadar adayınızı tespit edin. Aday çıkmazsa ilçe başkanları istifa etmiş ve aday olmuş kabul edilecek” demişti. Karasu’da ittifak ile seçime girilmesine kesin gözü ile bakıldığı için başka bir isim ile görüşme yapılmamıştı.
1 Aralık’ta Melih Erol’un istifa etmemesinin ardından teşkilat yeni isimlerle görüşmek durumunda kaldı. Seçime iddialı bir şekilde girmek isteyen CHP Örgütü, Karasu’da Taşkın Ekşi ile görüşmelerine başladı. Sürecin tamamlanması da biraz zaman alacak gibi.
Bunun için de CHP’de aday belirlenmesi için süre uzatılması isteneceğine kesin gözü ile bakıyoruz.
HECATİ: Karaktere estetik yaptırmak mümkün değil. Aklında bulunsun…