Köşe Yazıları

Münir Ali Kara, “Aday kriterleri neler”

Aday kriterleri neler

Ak Parti’den aday adayı olanların kendilerini değerlendirmelerine imkan tanıyacak bir beyin jimnastiği yapalım.

Kafanızı kaldırdığınızda kendinizi herkesten uzun hissetmeniz normal de bir de kendinize dışarıdan bakın.

Aday adayı olduğunuzda sizi değerlendiren kişilerin hangi kriterleri göz önüne alıyor diye düşünebilirsiniz. Gelin kendinizi aday adaylarını değerlendiren komisyon üyeleri yerine koyun.

Sıralamasını önemsemeden şu ayrıntılara bakılacağını düşünüyorum.

Öncelikle kişinin geçmişine bakılır. Zira siyaset birikim işidir. Kişi aday olduğu bölgede mi doğmuş, orada mı büyümüş, orada mı yaşamış… Yöneteceği yeri ne kadar tanıyor.

Sonra bu kişi yaşadığı yerde nasıl bir aileye sahip? Ailesi geniş mi yoksa sınırlı mı? O bölgede geniş aileler mi yoksa sınırlı aileler mi kabul görüyor? Ailesinin toplum nezdindeki karşılığı nedir?

Aday olacak kişinin aile eğitimi ve aile yaşantısı nedir?

Aday olmayı planlayan kişinin teşkilat bağı ve teşkilattaki karşılığı nedir? Bazı insanlar sürekli teşkilata gider gelir ama bu gidiş geliş teşkilat üyelerini memnun etmeyebilir.

Kişinin sosyal medya geçmişi nasıl?

Kişi memursa bağlı bulunduğu sendika hangisi?

Kişinin mali durumu nasıl? Adaylık sürecinde harcanacak bütçeyi kaldırabilecek mi?

Kişinin diksiyonu nasıl? Kendini ifade edebilecek yetide mi?

Kişinin giyim tarzı ve fiziği toplum tarafından kabul görmeyecek bir ayrıntı içeriyor mu?

Kişinin yaşı ve deneyimi, talip olduğu mevkiye uygun bulunuyor mu?

Seçim kazanıldığında bu kişiler teşkilat bağını korur mu yoksa köprüyü geçene kadar partiyi bir araç olarak mı kullanır?

Bu kriterlerde benzer çıkar adaylar arasında tercih yapmaya sıra geldiğinde kişinin referansları arasında kimlerin yer aldığına da bakılıyor muhtemelen.

Toplum genelinde yapılan anketler ve parti içinde yapılan temayül yoklaması da bu kriterler arasında yer alıyor.

Şimdi aday adayı olan arkadaşlar bu kriterlerin tamamından değerlendirmeye tabi tutulacaklarını düşünmeden şöyle ifadeler kullanıyor: “Ben anketlerden birinci çıktığımı öğrendim ama aday olamadım…” “Temayülden ben çıktım ama temayülü dikkate almıyorlar…” “Falanca adam bana referans oldu ama tercih edilmedim. Demek ki onun da sözü geçmiyor…”

Sevgili aday adayı olan arkadaşlar. Ak Parti, siyaseti bilimsel doğrultuda yapan ve araştırmaları detaylandıran ve sonuçları öngörebilen bir parti. Seçim elbette sahada kazanılır da… Seçime hazırlık konusunda en iyi partinin Ak Parti olduğunu ve değerlendirme yapılırken tek kritere bağlı kalınmadığını göz önünde bulundurmak lazım.

Başkası olma kendin ol, böyle çok daha güzelsin

Karasu’da seçim kazanmak için ittifak yapılması gerektiğine ilişkin bir görüş hakim. Muhalefet partileri özellikle iktidar adayının karşısına tek adayla çıkma konusunda karar birliğine varmış gibi.

Sosyal bilimlerde mutlak doğru yoktur da… Ben muhalefetin tek aday çıkarması durumunda iktidar adayının elinin güçleneceğini iddia ediyorum.

Gözümüzün önünde yakın geçmişte yaşanan iki seçimi de size örnek vermek isterim. Birincisi 2009 Yerel Seçimleri. Ahmet Genç’in en güçlü olduğu seçim süreci öncesinde muhalefet partileri (neredeyse bugün olduğu gibi) bir araya geliyor ve tek aday ile seçime girme hesabına giriliyor. Klasik mantık ile teke tek mücadelede kazanacaklarını öngörüyorlar. Ve bu konuda da aralarında bir görüş birliği var. Neticede Ahmet Genç’in karşısına bir değil iki değil üç aday çıkıyor ve seçimi muhalefet adayı kazanıyor. Ki… Eğer seçime dördüncü aday olarak Recep Özdemir katılmasa Ahmet Genç seçimi de kaybetmiyor.

Benzer durumda Karasu Esnaf ve Sanatkarlar Odası seçimi var. Yıllardan bu yana devam eden İlyas Balcı başkanlığının ancak karşısına tek aday çıkması durumunda yıkılabileceği düşünülüyor ve bu dillendiriliyordu. Balcı’nın karşısına Cihan Emre’den üçüncü aday olarak çıkan Hüseyin Can’ın muhalefeti böleceği iddiaları da yüksek sesle konuşuluyordu. Neticede ne oldu? Hüseyin Can aday çıkmasaydı muhtemelen Cihan Emre seçimi kazanamayacaktı.

1999 seçiminde sol tandanslı olduğundan şüphe edilmeyen Rahmetli Selahattin Tatlı, Doğruyol Partisi’nden, 2009’da da DYP İlçe Başkanı olarak CHP’den aday olan Bekir Sarıoğlu CHP’den belediye başkan adayı oldular. İkisi de başarı elde edemedi. Hatta partilerin oylarında ciddi azalmaya neden oldu.

Ama CHP geçen seçimde İyi Parti’den aday olması önerilen Kerem Bey’in “Ben sağ bir partiden aday olursam bunu eşime ve çocuklarıma anlatamam” sözüne rağmen son zamanların kendi açısından rekor oyuna ulaştı…

Bu hesaba göre siz milliyetçi bir adayı muhafazakar bir partiden aday gösterirseniz seçmen size tavır alıyor. Sosyal demokrat bir adayı sağ görüşlü partiden aday gösterirseniz seçmene bunu anlatamıyorsunuz.

Onun için Tarkan’a kulak verin: Başkası olma kendin ol böyle çok daha güzelsin…

12 Kasım’ı hatırlıyor musunuz

17 Ağustos Depremi yaşanmış, havalar yavaştan soğumaya başlamıştı. Kendimizi inandırıp, “Yıldırım bir düştüğü yere bir daha düşmez” diye mantık üretiyorduk.

Hem dışarıda yaşamanın bıkkınlığı hem de havaların soğuması bizi evlere girmeye zorlamıştı. Sonra…

Çoğumuz akşam yemeği yemeye hazırlanırken bir ciddi sarsıntı daha yaşandı. Bu kez merkez üssü Düzce’ydi ve ciddi can kayıpları vardı.

Ve hatırlarsanız o kış pek azımız dışında hepimiz barakalarda-çadırlarda kaldık. Eve girenler tedirgin oldu…

Peki ya sonra…

Sonra yaz geldi. Fındık işleri falan. Evimizi güçlendirme gereği duymadık. Aynı evlere girdik yaşadık. Pek çoğumuz da o evlerde yaşamaya devam ediyor.

Bölgemizde ortalama 30 yılda bir büyük deprem oluyor. Bu hesaba göre en iyi ihtimalle 6 yılımız var. Biz halen kentsel dönüşümün devlet eliyle mi müteahhit marifetiyle mi yapılacağını tartışıyoruz.

17 Ağustos’u yine bir şekilde hatırlamıştık. 12 Kasım’da sosyal medyadan paylaşım yapan kişi sayısı bir elin parmaklarını geçmedi.

Yaşadığımız acılar hatıraya dönüştü. Yaralarımız kabuk bağladı…

O zaman barakada yaşayanlarımız bugün sağlamlığından emin olmadığımız evlere doğalgaz bağlattık. Huzur içinde oturuyoruz. “İnşallah” demek dışında bir şeyler de yapmak lazım, en azından unutmamak lazım ama yine de siz bilirsiniz tabi.