MS Hastalığı (Multipl Skleroz) Nedir?
MS Hastalığı (Multipl Skleroz) Nedir?
Multipl Skleroz (MS) hastalığı, etkisini merkezi sinir sisteminde gösteren ve ataklarla kendini belli eden kronik sinir sistemi hastalığıdır.
Bağışıklık sistemi vücudu dışarıya karşı korurken kendi hücrelerini tanır. Ancak bilinmeyen nedenden dolayı sistem bozulduğunda, bağışıklık sistemi kendi hücrelerine özellikle de sinir iletimini sağlayan beyin ve omurilikteki hücrelere karşı saldırı düzenler.
Beynin vücuda gönderdiği elektrik sinyalleri sayesinde hareket ve koordinasyon sağlanır. Sinir hücrelerini koruyan ve görevlerini yerine getirmelerine yardımcı olan, sinir hücrelerinin etrafındaki örtü gibi kılıflara miyelin adı verilir. Bağışıklık sistemi miyelin kılıflarına saldırdığında ‘plak’ adı verilen hasarlı bölgeler oluşur. Bunun sonucunda yürüme, konuşma, görme gibi eylemlerde bozulmalar olabilir, bunlara MS atakları denir.
Ancak miyelin tabakası kendini tekrar yeniler ve hastalar günlük yaşamına geri döner. Ataklar 1 hafta, 3 ay, 1 yıl gibi farklı zamanlarda olabilir. Her MS hastası için atak süreleri farklıdır. Günümüzde ilaçlar, fizik tedavi ve diğer yöntemlerle ataklar önlenebilmekte, sayısı ve şiddeti azaltılabilmektedir.
MS hayatı tehdit eden bir hastalık değildir. Bazı hastalarda ileriki yaşlarda hareket ve bazı bilişsel kayıplara rastlanabilir. Hastalığın kesin tedavisi olmasa da günümüzde tıptaki gelişmeler, erken tanı ve doktor kontrolünde alınacak önlemler, yaşanan sıkıntıları azaltmaktadır.
MS Hastalığı (Multipl Skleroz) Nasıl Bir Seyir İzler?
Multiple Skleroz yani MS merkezi bir sinir sistemi hastalığıdır. Merkezi sinir sistemi beyin, beyincik, beyin sapı ve omurilikten oluşur. Bu hastalığın adı beynin birden çok yerinde görülmesinden dolayı çoklu yani multiple, hasar gören dokularında sertleşmesinden dolayı sklerozdan gelmektedir.
Merkezi sinir sisteminde yer alan sinir hücreleri tüm uyarıları elektriksel olarak üretmektedir. Sinir hücrelerinin bu sinyalleri ileten ince uzun koluna akson, siniri çevreleyen ve koruyan dokuya ise miyelin adı verilir. Miyelin sadece sinir hücrelerini korumaz, aynı zamanda hücrelerin görevlerini yerine getirmelerine de yardımcı olur.
MS hastalarında akson ve miyelin tabakası beynin farklı yerlerinde hasar görebilir ve sinirsel uyarıları düzgün iletemez. Sinir sisteminde meydana gelen hasara bağlı olarak duyularda, konuşmada, görmede, dengede ve yürümede sorunlar meydana gelebilir.
MS hastalığı daha çok 20 ila 40 yaşlar arasındaki yetişkinlerde görülmektedir. Daha erken veya daha ileri yaşlarda görülme olasılığı oldukça azalmaktadır.
MS Hastalığı (Multipl Skleroz) ataksız veya ataklar şeklinde seyredebilen bir hastalıktır. Ataklar hastaların %85’inde ataklı olarak algılanabilir. Bunlar; daha kişide var olmayan kol veya bacaklarda güçsüzlük, görmede bozukluk veya denge gibi sorunların 24 saat boyunca devam etmesine denir.
Önceden MS atağı geçirmiş bir kişinin atakları düzeldikten sonra çok sıcak su ile duş alması, sıcak havaya maruz kalması ya da ateşli bir hastalık geçirmesi sonucunda atakları yeniden belirebilir. Bu durumda gerçekleşen ataklar yalancı atak olarak adlandırılmaktadır.
Gerçek ataklar genellikle 24 saat boyunca hastalığın bulguları gözlemlenmektedir. Eğer tedavi edilmezse atak süreleri 4 hafta ile 2 ay süresinde değişebiliyor. Hastalar daha önce bu tarz ataklarla karşılaşmadılarsa eğer ve bu ataklar 24 saat ve üzerinde sürüyorsa mutlaka en kısa sürede bir doktora görünmeleri önerilmektedir.
Nedenleri
Multipl Skleroz’un oluşumunda çevresel etkenler (iklim, yaşanan bölge vb.) ve geçirilmiş viral enfeksiyonların yanı sıra, genetik yatkınlık da önemli rol oynuyor. Ms Hastalığı, genetik ve çevresel nedenlerin bir araya gelmesi sonucunda da meydana gelebilir.
Multipl Skleroz (MS) hastalığı, özellikle 20-40 yaş arasında ve çoğunlukla kadınlarda görülüyor ancak bu farkın nedeni bilinmiyor.
MS’in kuzey ülkelerinde görülme sıklığı ekvatora yakın ülkelere göre 3 kat fazlayken bunun nedeni konusunda araştırmalar sürüyor. Kuzey ülkelerinde güneşli gün sayısının ekvatoral bölgelere kıyasla azlığından yola çıkan kimi araştırmalar, D vitamini eksikliğinin MS için bir risk faktörü olabileceğinin üstünde duruyor.
Hastalık her kişide farklı olarak seyreder. Hastaların hepsinde sinirler zarar görür ancak ortaya çıkan belirtiler farklı olabilir.
MS’in tanımlanan başlıca dört tipi bulunur.
Atak ve iyileşmeler ile giden MS: Ataklar ile ortaya çıkar. Ataklar tam veya kısmen geri dönüşlüdür. MS’li hastaların çoğu başlangıçta atak ve iyileşmeler ile giden seyir gösterir. Atakların ne sıklıkta geleceğini tahmin etmek ise mümkün değildir. Ataklar bazen yılda birkaç kez, bazen 2-3 yılda bir, bazı hastalarda ise ancak yıllar sonra tekrar ortaya çıkabilir.
Sekonder ilerleyici MS: Atak ve iyileşmeler ile giden MS hastalarının bir kısmında daha sonra ataklar azalır ya da görülmezken, örneğin yürüme güçlüğü ve konuşma ve denge bozukluğu ya da bilişsel engellilikte devamlı bir ilerleme olur.
Primer ilerleyici MS: Hastalık sinsi başlıyor ve yıllar içinde gittikçe artan engellilik ortaya çıkıyor. İlerleme hızı değişken olmakla birlikte genellikle yavaş seyirli oluyor. Bu gruptaki hastalar MS’li olguların daha az bir bölümünü oluşturuyor.
Ataklarla ilerleyici MS: Başlangıçtan itibaren sinsi ve ilerleyici seyretmekle beraber arada ataklar da görülebiliyor.
MS Hastalığı (Multipl Skleroz) Belirtileri Nelerdir?
MS belirtileri, rahatsızlığın erken evrelerinde geçici ataklar şeklinde ortaya çıkarken, tedavide geç kalındığında ilerleyen yıllarda görme kaybı, denge ya da yürüme bozukluğu ve peltek konuşma gibi bazı belirtiler kalıcı olarak yerleşebilir.
Bu nedenle MS belirtilerini iyi tanımak ve zamanında hekime başvurmak çok önemlidir. Ayrıca ataklar geçtiğinde “nasıl olsa düzeldim” düşüncesiyle tedaviyi kesinlikle bırakmamak gerekiyor.
MS’de yorgunluk, halsizlik, uyuşmalar ve vücutta elektriklenmeler gibi belirtiler gün içinde aralıklarla gelişebileceği gibi günlerce, haftalarca da sürebilir.
MS atakları belirtiler ise;
- Yorgunluk
- Vücudun değişik bölgelerinde özellikle gövdede, yüzde, kollar ya da bacaklarda uyuşukluk, karıncalanma, güçsüzlük
- Denge ya da yürüme bozukluğu
- Dilde peltekleşme gibi konuşma bozuklukları
- Mesane ve bağırsak problemleri
- Baş dönmesi
- Görmede bulanıklık
- Düşünme, bellek ya da konsantrasyonda zorluk yaşama
- Depresyon
MS Hastalığı Nasıl Teşhis Edilir?
MS’de nörolojik muayene, elektrofizyolojik (sinir iletimini ölçen testler), beyin omurilik sıvısı incelemesi ve MR yardımı ile tanı konur.
MS’in tanısında hastada ortaya çıkan belirtilerin doktora çok iyi anlatılması gerekir. Ayrıntılı öykü almak ve detaylı bir nörolojik muayene yapmak en önemli kural olarak kabul edilir.
Bu konuda deneyimli bir doktor, ayrıntılı öykü ve muayene ile klinik olarak MS’in ön tanısını koyabilir.
Tanıyı kesinleştirmede diğer önemli kural ise MS ile karışabilecek diğer hastalıkların dışlanmasıdır. Bu nedenle beyin ve omuriliğin MR görüntüleme ile değerlendirilmesi önem taşır. Kimi hastalarda kesin tanı için beyin omurilik sıvısının incelenmesi, kan testleri ve elektrofizyolojik çalışmalar da gerekebilir.
MS Hastalığı (Multipl Skleroz) Tedavisi
MS’in temel olarak 3 tip tedavisi var; belirtilere yönelik tedavi, atak tedavisi ve atakları önleme tedavisi.
Bağışıklık sistemini düzenleyen, baskılayan ve/veya atak sırasında uygulanan bu tedaviler MS hastalarına yardımcı oluyor.
Günümüzde MS tedavisinde çok sayıda ilaç seçeneği bulunuyor. Hastanın atakları ve hastalığın şiddetine göre hangi ilaca başlayacağına karar veriliyor. Ataklar erken dönemde kontrol altına alındığında, bu atakların yaratacağı hasar da engellenmiş oluyor.
MS’i tamamen durduracak kesin tedavi henüz olmasa da, bazı türlerinde erken tanı ve tedaviyle atakların sıklığı ile şiddeti de belirgin olarak azalıyor.
Bunun sonucunda hastaların atak döneminde yaşadıkları görme bozukluğu, konuşma güçlüğü, denge sağlama ve idrar tutamama gibi nörolojik bulgulara bağlı sıkıntılardan az etkileniyor. Ayrıca hastaların atak nedeniyle sık aralarla yüksek doz kortizon almaktan kurtulmaları yaşam kaliteleri açısından oldukça önem taşıyor.
Ayrıca erken dönemde tedavi başlanan hastalarda başta zihinsel işlevler olmak üzere yürüme ve denge gibi merkezi sinir sistemi etkilenmesine bağlı olarak özürlülüğe neden olan bozuklukların da daha geç ya da daha az geliştiği görülüyor.
Bugün hem MS hastalığının daha kötüye gitmesine engel olacak, hem de alevlenmeleri yatıştıracak birçok ilaç tedavide kullanılıyor. Bununla birlikte, fizik tedavi gibi farklı rehabilitasyon türleri de kişinin ev ve iş hayatında yardımcı olabiliyor.
MS, kronik bir hastalık olduğundan hem kaliteli uzun bir yaşam, hem de atakların önüne geçebilmek için egzersiz de önem taşıyor. Egzersiz, zayıf kasların neden olduğu problemleri önleyebiliyor, mesane ve bağırsak problemlerinin çözümüne de destek sağlıyor.
Yaygın bilinen aksine hastalığın cinsel isteği etkileme ihtimali bulunuyor ve bu durumda ilaç ve terapi yoluna gidilebiliyor. Ancak olası cinsel sorunlara karşın MS hastalığı çocuk sahibi olabilme yeteneğini etkilemiyor.
Her kronik hastalıkta olduğu gibi MS’de de kişinin ve çevresinin doğru bilgilere sahip olması tedavinin etkinliği, kaliteli bir yaşam ve hastalıkla savaşacak gücü bulması için önem taşıyor. Türkiye’de MS konusunda çalışan dernekler ve farkındalık kampanyaları bulunuyor.
MS hastalığı hamileliğe engel değildir ve çocukta herhangi bir gelişim bozukluğuna neden olmaz. Hamilelik ve doğum süreci, MS hastası olmayan kadınlarla aynıdır. Hamileliğiniz planlarken doktorunuza MS hastası olduğunu söyleyerek hamileliğiniz esnasındaki tedavi sürecini doktorunuz ile beraber düzenleyebilirsiniz.