Köşe Yazıları

Kocaali’den helallik alın

 

Toplumların geleceğinin şekillendirilmesindeki en büyük etken ve dayanak noktalarının başında istatistiki veriler gelir. Sosyoekonomik gelişim veya gerilemenin somut şekilde depolanması ve istenildiğinde ulaşılabilir hale getirilmesi ve her alanda kullanılabilir şekilde hazır tutulması oldukça önemlidir.  Zira özellikle kurumsal anlamdaki yatırımların ve devlet yatırımlarının tamamı bu veriler doğrultusunda şekillenir. Altyapı ve ulaşım yatırımlarından tutun da sağlık, eğitim, hukuk ve benzeri tüm yatırımlar bu istatistiki veriler doğrultusunda şekillenir. Yapılacak her şey bölgedeki nüfusun ve ekonominin hareketliliğine göre, kısa, orta ve uzun vadeli olarak planlanır. Türkiye’de de istatistik kurumu ölçeğimizdeki gelişmekte olan ülkeler statüsüne göre işini en iyi ve en hassas yapan kurumların arasında ilk sıralarda geliyor. Doğru ve isabetli tetkiklerle gerek sosyal anlamda gerek ekonomik anlamda gerekse kültürel anlamda olsun birçok sayısal veriyi ulaşılabilir hale getirerek kurumların ve vatandaşların hizmetine sunuyor. Bunlardan biri de malumunuz olduğu üzere nüfus yoğunluğu ve hareketliliği. Geçtiğimiz günlerde de adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre il ve ilçeler bazında bir önceki yılın verileri açıklandı. Aslında ben geçtiğimiz hafta bunu ele almak istiyordum ama diğer konu daha güncel olduğu için bu haftaya bıraktım. İyi ki de öyle yapmışım çünkü biraz daha gözlem yapma şansı buldum.

Öncelikli olarak bu verilerin, dijital olarak kayıt altına alınmış doğru ve güncel veriler olduğunu hatırlatmak istiyorum. Tabi TÜİK bu verileri açıkladığında her kes kendine ait olan bilgileri alıp gerek basın organlarında gerekse sosyal medyada kullandı. Herkes kendi bakış açısına göre çeşitli yorumlar yaptı. Sakarya geneline gelecek olursak, genel anlamda nüfus yoğunluğumuz beklenen düzeyde artış gösteriyor. Kocaali ise civardaki diğer ilçelere nazaran daha düşük oranda ama yine de azar azar da olsa nüfus anlamında yükseliş gösteriyor. Tabi bunu sadece görmek isteyen görüyor. Görmek istemeyen veya farklı amaçla kullanmak isteyen, araştırma yapma gereği dahi duymadan fikir beyan edebiliyor. Bu konuda nüfus verileri açıklandıktan sonra sosyal medyada, yayın yapan haber sitlerinde hatta basında kullanılan bazı başlıklara dikkat çekmek istiyorum. Zira kısa süre önce Kocaali’deki göçün durdurulamadığı ilçenin günden güne geriye gittiği, her geçen gün biraz daha battığı gibi yoruma dayalı haber ve paylaşımlar yapıldı. Ve daha fazla kişiye ulaşması için sosyal medya mecralarından paylaşıldı. İstenildiği gibi de oldu. Binlerce kişi tarafından okundu ve bolca yorumlandı. Hal böyle olunca yorumların nereye kadar gittiğini tahmin edersiniz mutlaka. Okuldan fabrikadan tutun da başkanlarından amirlerine memurlarına kadar her yere gitti. İlimizin saygın basın organları bile “Kocaali’den göç durdurulamıyor” başlığıyla haber yapıp yayınladı. Açıkçası bu basın işini nasıl yaptıklarına hayret ediyor hiç araştırma yapmadan sırf torba doldurmak için yayınladıkları bu haberden dolayı kendilerini ve bu habere emek verenleri şiddetle kınıyorum. Benim kanaatimce Kocaali’ye yapılabilecek ilçenin itibarına leke sürecek en vahim davranışlardan biri budur. Bunu yazarken üzülüyorum ama eminim ki o habere vesile olanlar kendileri ile gurur duyuyor iyi bir şey yaptıklarını bile düşünüyorlardır.

Neymiş efendim Sakarya da gerileyen tek ilçe Kocaali’ymiş. Peki neye göre? 2018, 2019 ve 2020’ye göre. Haberde özellikle bu yıllar seçilmiş ve öncesi yok. Ben şimdi size bu işin gerçek yüzünü göstereceğim. İnşallah araştırma yapmadan bir ilçenin itibarına leke sürecek haberi yapmaya cüretiniz olduğu kadar araştırma yapana da saygınız vardır. Ben sizin gibi nüfus meselesini 2018 den başlatmayacağım. 14 yıl öncesinden başlayacağız.

2007, 2008, 2009 yıllarına kadar 24 binin üzerinde seyreden Kocaali nüfusu 2010 yılında 22983, 2011’de 22203, 2012’de 21387 olarak kayıtlara geçti. 2013’te yaklaşık 1300 kişi artışla 22666 oldu. (Burayı aklınızda tutun) İlçenin nüfusu 2014’te 21800, 2015’te 21050, 2016’da 20878, 2017’de 20858 iken 2018’de 25497 oldu. (Burayı da aklınızda tutun) son iki yılda ise 2019’da 22938 olan Kocaali nüfusu geçtiğimiz günlerde açıklanan 2020 verilerine göre 22845 olarak kayıtlara işledi.

Şimdi, TÜİK’in açıkladığı tüm resmi veriler gün gibi ortadayken ve tablo bu şekildeyken Kocaali’den göç durmuyor diyen de ve bunun ağızlara sakız yapılsın diye malzeme olarak verilmesine vesile olan da art niyetlidir. Bu kişiler Kocaali’nin hakkını yemiş, itibarına leke sürmüş, siyasi ve ticari geleceğimize darbe vurmuştur. Bu kişilerin tüm Kocaali halkından almaları gereken bir helallik doğmuştur.

Şimdi araştırmayı beceremeden geliştirmeci olmaya çalışan ve laf olsun diye habercilik yapan arkadaşlara ve fırsatını bulduğunda yaşadığı, ekmeğini yediği yerin itibarını ayaklar altına almayı muhalefet ve eleştiri sayan kıymetli vatandaş yorumcuların gözlerine soka soka bu tabloyu anlatmak istiyorum.

2009 yılına kadar sürekli 24 Binin üzerinde seyreden nüfusun, 2010 ve 2011 yıllarında 22 Binlere, 2012’ de 21300’lere düşmesinin en büyük sebebi Büyük Melen Projesi nedeniyle kaldırılan Ortaköy Beldesi ve çevresindeki mahallelerdir. Bölge istimlak olma yoluna girince buradaki vatandaşlar da başka yerleri olmadığı için mecburen ilçe dışına gitmiş ve ikametlerini de oralara almışladır. Bu düşüş tamamen doğal ve makul bir düşüştür. Bir kere bunu göreceksiniz. 2013 yılında ise nüfus yaklaşık 1300 artışla 22666’ya yükseldi. Bunun sebebi ise 2014 Mart ayında yapılacak olan mahalli idare seçimleriydi. Muhtarların taşıdığı oylar toplam nüfusa 1300 kişi olarak yansıdı ve bu artışın tamamı seçmen. Yani o 1300 kişinin içinde okul çocukları vesaire yok. Sadece seçmenler geldi. Seçimlerden sonra herkes yerine dönünce nüfus 21 bin seviyesine yani olması gereken yere indi ve 2014, 2015, 2016 ve 2017 yılları yaklaşık 21 Bin nüfusla geçildi. Sonra birden Kocaali’de nüfus patlaması oldu ve 2018’de Kocaali’nin nüfusu bir anda 25497 oldu. Niye? Çünkü 2019 Mart’ta yerel seçim vardı. Muhtarlık daha ciddi bir iş haline gelince ve muhtar maaşları yükselip muhtarların özlük hakları konuşulmaya başlanınca kıyasıya yarış oldu. (Bu yazdıklarım hepsi için veya muhtarlarımızı zan altında bırakma amaçlı değil genel intiba üzerinedir)  Adaylar mahallelinin gönlünü fethetme yarışından ziyade oy taşıma yarışına girince ilçeye bir anda 4639 kişi, daha doğrusu 4639 seçmen geldi. Ben bunu seçim dönemindeki köşe yazılarımda da yazdım. İsteyen olursa bir nüsha hediye edebilirim. Seçimler bittikten sonra taşıma oylar geriye gitti ve ilçenin nüfusu 2019 sonunda 22938, 2020 sonu itibariyle de 22845 oldu. Şimdi tablo okuma becerisi olmayan arkadaşlara burayı dikkatle okumalarını tavsiye ediyorum. Ortaköy ve civar köyler tamamen kalktıktan sonra oluşan ortalama nüfus 20 Bin ile 21 bin aralığındadır. 2012 yılından 2018 yılına kadar da seçim için gelen taşıma seçmen nüfusları düşüldüğünde sayının yaklaşık olarak sabit kaldığı görülür. Yani 22 binin çok altında. Son iki yılda ise nüfusumuz 2019 için 22938, 2020 için 22845’dir. Yeniden 23 bin sınırına dayanmıştır. Bu tabloya göre Kocaali’nin nüfusu son iki yılda düşmemiş, aksine ortalamayı düşüren 2016 ve 2017 yıllarına göre yaklaşık 2 bin kişi artmıştır. Siz şayet 2019-2020 arasındaki 93 kişilik gerilemeyi Kocaali battı diye yorumluyorsanız bunun yargısını toplumun ve sizlerin vicdanına bırakıyorum. Salgın nedeniyle sosyoekonomik tüm hareketin durduğu ve her gün en az birkaç kişinin hayatını kaybettiği, ölüm oranının doğumun üzerine çıktığı 2020 yılında nüfusun 93 kişi eksilmesi sizin için ilçenin battığı anlamına geliyorsa bir şey diyemem. Sadece araştırmadan, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaya çalıştığınızı düşünürüm. Ama bildiğim bir gerçek var. Şayet ilçeye vurulmaya çalışılan bu lekeye ortak olduysanız Kocaali’nin vebalini aldınız ve nüfusu gerçek anlamda artan ilçeyi batıyor gibi göstererek hakkına girdiniz. Kocaali’den helallik almanız lazım. O haberleri okuyup Kocaali’ye gelmeyi reddedecek olan her doktor, her öğretmen, her amir memur, burada ticaret yapmaktan kaçan her yatırımcı.. o haberleri okuyup kısa süre hizmete giren Denizcilik Meslek Yüksek Okulunu tercih listesine almayacak olan her öğrenci, sizin gibi araştırma ve güncel yorumlama yeteneğinden mahrum, art niyetli ve şahsi hedefi uğruna ekmek yediği ilçeye hakareti iş olarak görenlerin Kocaali’ye vurduğu büyük bir tekmedir. Kocaali’de doğmadım ama 12 yıldır Kocaali’de yaşıyorum. Başka yerde yaşasam şimdiye köşe olmuştum. Kocaali’de yıllardır kıt kanaat geçiniyor hatta zaman zaman sosyal yardımlaşma vakfından destek aldığım bile oluyor. Tüm bu olumsuz ekonomik şartlara rağmen ben Cennet İlçem Kocaali’yi canım kadar seviyorum. Bütün hayatım kaysa tek kelime hakaret etmem bu kadim ilçeye saygısızlık yapmam. Kimsenin buraya hakaret etmesine dayanamıyorum, gururuma yediremiyorum. Lakin ne var biliyor musunuz? Musalla taşında yatarken imam efendi “Merhumu nasıl bilirdiniz? Dünyaya ve ahirete müteallik hakkınız helal ediyor musunuz?” diye sorduğunda, şöyle yutkunup birkaç saniye düşündükten sonra ağız ucuyla “İyi bilirdik” diyenler olacak. Muhtemelen onlardan biri de benim. Sağlıkla kalın…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir