
Karot aldırmak lazım
Biz doktora gittiğimizde “Ama bana kötü bir şey söyleme” deriz. Ama atalarımız “Korkunun ecele faydası yok” demişler. Hatta eklemişler “Korkulu rüya görmektense uyanık durmak iyidir” derler.Karasu’da tüm binaların sıradan elden geçirilmesi gerçekten büyük önem taşıyor. Doktorun bize kötü bir şey söylemesi endişesi ile ömür boyu yaşayamayız. Binalarımızın riskli yapı çıkması endişesi ile hayatımızı diken üstünde sürdüremeyiz. Bunun için binalarımızın riskli yapı incelemesine tabi tutulmasından endişe etmeyelim. Kaba tabirle binalarımızdan karot aldırmak zorundayız. “Maddi durumumum çok uygun değil. Yapı riskli çıkarsa yeniden yaptırmak zorunda kalırım” endişesi taşıyanlar ve maddi durumunun uygun olmadığını düşünenler hayatlarını tehlikeye attığının farkında olmalıdır. Para mı önemli hayatta kalmak mı diye düşünmek lazım. Onun için riskli yapı testini bir an önce yaptırmak ve sonucunda da gereğini yapmak lazım.
Güçlendirme mi yenileme mi
Kahramanmaraş’ta yaşanan deprem sonrasında kentsel dönüşüm meselesi önem kazanmaya başladı. Bu çerçevede binaların riskli çıkması durumunda yenilenmesi mi yoksa güçlendirilmesi mi konusu kafaları kurcalıyor.Babaannem “Eskiye rağbet olsaydı bitpazarına nur yağardı” derdi. Bu tabirden hareketle bile aslında binaların yenilenmesi gerektiği ortaya çıkıyor. Son iki haftadır görüştüğüm tüm kişiler de güçlendirmenin güvenilirliğinin tartışmalı olduğunu söylüyor. Üstelik de güçlendirme maliyeti ile yeninde yapım maliyeti arasında neredeyse hiç fark yok.Süre açısından da benzer durum söz konusu. Söylediğim şey “Bekara eş boşamak kolaydır” minvalinde değil yani. Görüştüğüm kişilerin yönlendirmesi doğrultusunda söylüyorum. Binalarınız riskli ise güçlendirme yerine kentsel dönüşüme sokmanız daha kalıcı bir çözü olacak.
Neden geri dönmeliler
Depremzedelerin büyük bir kısmı illerini terk ederek Türkiye’deki çeşitli yerlere gittiler. Suriyelilerin o bölgede kalmasına gayret ediliyor. Bu durumda da bölgenin demografik yapısından değişim meydana gelecek. Özellikle Türkiye’ye sonradan katılan Hatay bu aşamada stratejik bir öneme sahip. Bunun için bu ilimizden gelen vatandaşlarımızın o bölgedeki varlıklarını sürdürmesi gerekiyor. Bu nedenle de özellikle Hatay’dan gelen depremzedelerin yeniden bu ile gitmesi ve oradaki nüfus değişiminin önüne geçmesi büyük önem taşıyor.
Seyircisiz oynanma meselesi
Sosyal medyada istediğiniz eleştiride bulunabilirsiniz. Gazetenizde yazar, televizyonunuzda, radyonuzda çalarsınız. Ama insanların yüzüne söylerseniz bir yanıt almanız hatta mukavemet görmeniz normaldir. Son olarak Beşiktaş-Antalyaspor karşılaşması sonrasında maçların seyircisiz oynanması gündeme geldi. Televizyonlar ve sosyal medyada taraftarın hükümet aleyhine attığı sloganları gösterdi ama birçok taraftarın da tepki gösterenlere tepki gösterdiğini öğrendik. Hükümete tepki göstermek için gidenler organize olmuş olarak oradaydılar. Tepkiye tepki koyanlar ise bireysel olarak… Yarın bu iki kesim, örgütlenerek karşı karşıya gelirse olabilecekleri düşünebiliyor musunuz?İnsanların karşı karıya gelmesi sonucunda bir kişinin bile burnu kanarsa bunun vebali siyasilerin ve bu işi engelleme şansı olanların üstünde kalır. Seçimleri kim kazanırsa kazansın. Yeter ki kimsenin burnu kanamasın. Yeter ki kimsenin canı yanması.
Dalgakıranlar ihmal edilmemeli
Deprem dışında da hayatın devam ettiği gerçeğini kabul etmek lazım. Bu noktada Karasu’nun sorunlarının da ihmal edilmemesi gerekiyor. Karasu’da denizin gelmesi ile ilgili bir sıkıntı yaşanıyor. Yıllardan bu yana insanların binaları ve dahası Karasu’nun sahili yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. Dalgakıranların bu işi çözüp çözmediğini bilmiyoruz. Ama en azından bir önlem almış oluyoruz. İçimiz rahat ediyor. Karasu için şimdilik önerilen yöntem bu. Rüzgar denizden karaya doğru estiğinde deniz geliyor. Denizden gelen rüzgarı engelleme şansımız olmayacağına göre, bilim de bize dalgakıran önerdiğine göre… Bir an önce bu tahkimatların sayısının kaç olacağına ilişkin değerlendirmesi gerekir. Tahkimatlarda yakın zamanda bir yenileme çalışması yapılıyor. Özetle dalgakıran meselesi Karasu için hayati önem taşıyor. Sadece sahil değil, Karasu Belediyesi’nin en büyük yatırımlarından biri olan Sahil Projesi de bu kapsamda risk altında kalabilir. Bilimin ışığında, bürokrasinin takibinde bu işin kalıcı bir çözüme kavuşturulması gerekiyor.
Seçim kararı 10 Mart’ta alınacak
Deprem olur olmaz birileri çıkıp seçimlerin ertelenmesini tartışmaya başladı. Eski Meclis Başkanı ve hukukçu Bülent Arınç çıkıp, Anayasa değişikliği olması halinde seçimlerin ertelenebileceğini söylüyor.Anayasa değişikliği olması için nitelikli çoğunluk gerekiyor. Bunun için 400 milletvekili oy verecek. Bu mümkün mü? Kesinlikle değil! O zaman bu tartışmayı gündeme taşımanın nedeni ne? Seçim zamanında ya da bir ay önce yapılacak. Bunun kararını da göreceksiniz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan alacak. Seçim 14 Mayıs’ta yapılacak. Bunla ilgili kararı da Cumhurbaşkanı 10 Mart’ta alacak. Kimsenin de boş yapmasına gerek kalmayacak.
HECATİ: Düşmanınızın bilmesinden çekindiğiniz şeyi dostunuzun da bilmesine gerek yok…