Hitap diline dikkat çekildi
Hitap diline dikkat çekildi
Karasu İlçe Müftülüğü Şube Müdürü Murat Çetin, son zamanlarda toplumda kullanılan hitap diline dikkat çekti. Çetin, “Son zamanlarda toplumda öyle bir hitap dili kullanımı var ki, Ne desem bilemiyorum. Hastalık mı desem. Özenti mi desem. Modernlik mi desem” dedi.
Özenti mi modernlik mi
Son zamanlarda toplumda kullanılan hitap diline dikkat çeken Karasu İlçe Müftülüğü Şube Müdürü Murat Çetin, “Son zamanlarda toplumda öyle bir hitap dili kullanımı var ki, Ne desem bilemiyorum. Hastalık mı desem. Özenti mi desem. Modernlik mi desem. Mesela, duyuyorum anneler çocuklarına anneciğim, babalar babacığım, teyzeler yeğenlerine teyzeciğim, halalar halacığım, hatta dedeler torunlarına dedeciğim, erkek kardeş, kız kardeşine abiciğim, kız kardeş erkek kardeşine ablacığım diye hitap ediyor. Bir de ciğim, cığım şeklinde bu hitapların sonuna küçültme eki ekleyerek. Anneciğim yapma öyle, babacığım koş bana babana, (kim, kimin babası) ağlama annem hatta ve hatta lokantada bayan müşteri erkek garsona bakar mısın ablacım diye seslendiğine bile şahit oldum” şeklinde konuştu.
Çetin: Sağlıksız buluyorum
Konuşmasına devam eden Şube Müdürü Çetin, “Bir annenin, erkek çocuğuna anneciğim, bir babanın, kız çocuğuna babacığım şeklinde hitabı çok sağlıksız ve yakışıksız olduğunu düşünüyorum. Ben psikolog değilim ama bu hitapların muhatap tarafından çocuk yaştayken olmasa bile ileri yaşlarda çocukların gelişimine zarar vereceğini düşünüyorum. Çocuk, ileri yaşlarda ben neden annemin annesiyim, babamın babasıyım, dedemin dedesiyim, halamın halasıyım, teyzemin teyzesiyim diye illaki düşünecek. Mümkün değil düşünmemesi. Ve bir de çocuğa cinsiyetinin aksi bir hitapta bulunduğunuzda ve bu hitabın sonuna cık, cik ekini ekleyerek yaptığınızda, muhatabın içine düşeceği psikolojik hatta fizyolojik durumu ben düşünemiyorum bile” ifadelerini kullandı.
Hitap ederken düşünelim
Çetin, “Bir annenin erkek çocuğuna anneciğim diye hitabı veya bir babanın kız çocuğuna babacığım şeklindeki hitabının ne kadar anlamsız ve yakışıksız olduğu çok açık.
Ve yine ebeveynlerin çocuklarına başka bir hitap şekli, yumoşum, bebişim, aşkım. Ne olur bir daha düşünelim çocuklarımıza hitap ederken. Kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma hadisi şerifi rehberliğinde düşünelim şimdi. Çocuk annesine yavrucuğum diye hitap etse çok garip olmaz mı? Kim ister çocuğunun böyle hitap etmesini. İletişim hitapla başlar ve kişinin rolüne göre hitap edilmelidir. Hiç kimseye, hele de çocuklarımıza olmayan rolleri üzerinden hitap edilmemelidir. Yavrucuğum, oğulcuğum, evladım gibi hitaplar ne güzel değil mi?” diye konuştu.
İsim hakkına girmeyelim
Karasu İlçe Müftülüğü Şube Müdürü Murat Çetin, “Diğer bir konu isimlerde yaptığımız kısaltmalarla ismin hakkına girmeyelim. Mesela, Hasan’a haso, Zeynep’e zeyno, İbrahim’e İbo gibi kısaltmalar. Hak ve hukuk sadece insanlar arasında değil, bütün yaratılanlarla aramızda vardır. Dolayısıyla kullandığımız ve konuştuğumuz dilimizin de üzerimizde hakkı vardır. Verilen isimleri konuşurken değiştirmenin ne mantığı vardır. Daha mı modern oluyoruz böyle yaparak? İnançlarımızın, kültürümüzün velhasıl dilimizin hakkını verelim lütfen. Bir düşünür der ki, dili bir kelime daha fakir kılmak, bir ulusun düşüncesini bir kavramdan yoksun kılmak demektir. Peyami Safa der ki, dilini kaybeden bir millet, her şeyini kaybetmiş demektir. O halde bizler dilimizi güzel kullanarak aklımızın, sözümüzü güzel ifade ederek dilimizin güzelliğini yansıtalım muhataplarımıza. Ne güzel demiş Yusuf Has Hacip, Aklın güzelliği dil ile dilin güzelliği söz ile sözün güzelliği yüz ile yüzün güzelliği göz ile olur” ifadelerini kullandı.