Köşe Yazıları

Hayvan istismarı şiddet ve İslam

 

Hayvanların yaşam hakkına saygı göstermek, kişinin insani ve ahlaki sorumluluğudur. Hayvanları dövmek, onlara güç getiremeyecekleri işleri yaptırmak, hayvanları aç ve susuz bırakmak, hayvanlara karşı şiddet uygulamak, Allah’a ve varlık alemine karşı işlenen büyük bir suç niteliğindedir. Hayvanlara ve canlılara karşı işlenen suçlar, aslında Allah’a karşı işlenen bir suç ve günah niteliğindedir. Allah,  insanı canlılar aleminin yaşam hakkına saygı göstermeye davet etmektedir. Allah’ın yeryüzünde halifesi konumunda ve sorumluluğunda olan insan, hayvanların hayat hakkını ve doğal yaşam alanlarını korumakla ve geliştirmekle yükümlüdür. Hayvanlar dahil bütün canlı varlıkların hayat hakkının kaynağı, Allah’tır. Hayvanlara karşı vahşet boyutunda işlenen her türlü keyfi, vahşi ve azgın davranış, aslında Allah’a karşı işlenen büyük bir azgınlık ve sapıklık anlamına gelmektedir.

Kur’anı Kerim’de bazı sureler çeşitli hayvan isimleriyle isimlendirilmiş (Mesela, Bakara (inek), Nahl (arı), Ankebut (örümcek), Neml (karınca) sureleri gibi), bir ayeti kerimede (Nahl) bazı hayvanların doğal görevleri belirtilmekte ve esasen hayvanların insanların yararı için yaratıldıkları ifade edilmektedir. Tıpkı insanlar gibi öteki canlıların da Allah’a ibadet ettiğini bildiren Kur’an, kuşların da bir dilinin, bir ibadet ve tesbihinin bulunduğunu belirtilmektedir. Hadislerde hayvan hakları konusunda ısrarlı bir şekilde vurgulanan husus, onların yaşama haklarıdır. Hz. Peygamber’in tavsiye, emir ve uygulamalarında belli başlı zararlılar hariç, hayvanların faydasız ve keyfi bir şekilde öldürülmesi yasaklanmış, hayvanlara merhametli davranılması gereğine işaret edilmiştir. Müslümanın kalbi, insanlara ve diğer canlılara karşı sevgi ve şefkat duyguları ile doludur. Kimseyi incitmez. İhtiyaç sahiplerine yardımda bulunur. Böyle olan kimseye Allah (c.c) da merhamet eder. Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor: “Merhamet edenlere Allah da merhamet eder. Siz yerdekilere merhamet ediniz ki göktekiler de size merhamet etsinler.” “Merhamet etmeyene merhamet olunmaz.” Hayvanları güçleri yetmeyen işlere koşarak yormak, dövmek, yüzlerine vurmak, işkence etmek ve aç, susuz bırakmak merhamet ölçüleri ile bağdaşmaz. Böyle bir davranış, derdini anlatamayan canlılara zulümdür. Allah’tan başka koruyucusu olmayan bu canlılara karşı merhametsiz ve acımasız davranmanın ise cezası çok ağırdır.

Müslüman sadece insanlara değil, diğer canlılara da merhametle davranır, hayvanlara şefkatle muamele eder. Allah (c.c) yarattığı canlılara acıyanları bağışlar, günahlarını affeder. Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor: “Bir adam yolda yürürken çok susadı, nihayet bir kuyu buldu, oraya inerek su içip çıktı. O sırada bir köpek dilini çıkarıp soluyor ve susuzluktan nemli toprağı yalıyordu. Bunun üzerine o adam, “Bu köpek de benim gibi susamıştır” dedi ve kuyuya inerek mestine su doldurdu, onu ağzı ile tutarak kuyudan çıktı ve köpeğe su içirdi. Onun bu davranışından Allah razı oldu ve onu affetti. Ashab: – “Ya Rasulallah, hayvanlarda da bizim için sevap var mıdır” dediler. Her canlıda bizim için sevap vardır” buyurdu. Dinimiz sadece insanların değil, hayvanların hakkına da riayet edilmesini, onlara şefkat ve merhamet gösterilmesini emreder. Hayvanlar, insanların faydalanması için yaratılmıştır. Her hayvandan yaratılışının gayesine uygun olarak yararlanmalı, onları bunun dışındaki işlerde kullanmamalıdır. Ehil hayvanların vaktinde yedirilip içirilmesine dikkat etmeli, onları aç, susuz bırakmamalıdır. Hayvanların pek çoğu bizim yararlanmamız için yaratılmıştır. Ancak yararlanmak maksadıyla olmadıkça hayvanları öldürmek doğru değildir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor:

“Kim gereksiz yere bir serçe kuşunu öldürürse, o hayvan cağız kıyamet gününde:

– “Ya Rabbi, falanca beni faydalanmak için değil de keyfi için öldürdü, diye Allah’a şikayet edecektir.”

Her hayvan allah’ın eseri olarak kıymetlidir

“Bu değer, kainatın Allah Teala tarafından yaratılmış ve tasarlanmış olmasından kaynaklanır. Yaratılmışların en değerlisi olan insan ise yeryüzünün şerefli halifesi olarak kainatın dengesini ve düzenini korumakla yükümlü olan varlıktır. Yüce Yaratıcı, insandan, değerine uygun davranmasını, kendisine verilen nimetlerin değerini bilmesini ve değerleri yaşatmasını ister. İslam dinine göre, hayvan haklarının çok daha derin bir anlamı, hayvanlara iyi davranmanın çok daha hassas bir temeli vardır. O da hayvanların, diğer bütün canlılar gibi, varlığıyla Yüce Yaratıcının varlığına delil olan ve öz değer taşıyan nitelikleridir. En küçüğünden en büyüğüne kadar her hayvan, Allah’ın eseri olarak kıymetlidir ve O’nun tarafından insana emanet edilmiştir. Dolayısıyla insanın hayvanlarla sürdürdüğü ilişkiyi faydacı bir anlayıştan daha zengin ve daha olgun bir bakışla ele almak şarttır.”