Hak yolunda bir ömür
“Asıl marifet yük altında ve hizmet esnasında sadık ve sağlam kalabilmektir. Yoksa çay sohbetlerinde ve edebiyat kürsülerinde kahramanlık satmak kolaydır” dedi ve yine güzel bir sözü “Bana bak Müslümanlık namaz kılmak, Kur’an okumak, tesbih çekmekten ibaret olsaydı Ebu Eyyüp el Ensari’nin İstanbul’da ne işi var” demişti Rahmetli Sn. Erbakan Hocam.
İyi günler, iyi haftalar…
Yaşadığı süre boyunca ülke ve dünya olarak iyiliğin yayılması, kapitalist düzenin son bulması, adil paylaşımın çoğalması için birçok hususta hayatı boyunca mücadele etti. Bismillah diyerek iki kişi başladığı mücadele kısa bir sürede dalga dalga büyüdü ve iktidara geldi. Sonrasında 28 Şubat süreçleri ve hatıralarımızda kalan kurgu ve senaryolar ile yıkılan hükümet kaldı. Yıllar geçti hocam Rahmetli oldu ve şimdi istisnasız yaşadığı dönemde karşısında olan dahil meğer “Hoca adammış” diyerek “onun değerini anlayamadık” gibi serzenişler ile çokça karşı karşıya kalabiliyorum. Mutlaka sizlerde buna şahit oluyorsunuzdur. Milli Görüş hareketini kurarak, Türk siyasetine yeni bir anlayış yerleştirerek, kendi ideolojisini ekonomi, kültür gibi önemli alanlarda yaşatılmasına vesile olmuştur. Üstün zekası ve başarısı Alman ordusu için araştırma yapan DVL Araştırma Merkezinde biri doktora olmak üzere üç tez hazırlayan Türk mühendis Erbakan, bu tezleriyle Alman ekonomi bakanlığının dikkatini çekti. Motorların daha az yakıt harcaması konusunda kendisinden istenilen raporu hazırlayan Erbakan, doçentlik tezini de Dizel motorlarda püskürtülen yakıtın nasıl tutuştuğunun matematiksel izahı konusu üzerine hazırladı. Erbakan, çalışmalarıyla Leopard tanklarının üretiminin yapıldığı Almanya’nın en büyük motor fabrikasına davet edilmesinin ardından burada başmühendis olarak söz konusu tankların motorları üzerinde çalışmalar yaptı. Türkiye’de başlattığı ağır sanayi hamlelerini Almanya’da kaldığı sürede tecrübe eden Erbakan, bunu da Milli Görüş’ün önemli hedeflerinden birisi olarak belirledi. 12 Ekim 1969’deki milletvekili seçimine giderken o dönem güçlü bir siyasi parti olan Adalet Partisi’nden (AP) milletvekili olmak istedi, ancak kabul edilmedi. Erbakan, kendisine büyük hoşgörü ve sevgi besleyen Konya’dan, bağımsız aday olarak seçime girdi ve üç milletvekili seçilebilecek oyu alarak Meclis’te yerini aldı. Erbakan, Konya’daki milletvekilliği çalışmaları sırasında kendisine yöneltilen, “İyi de, bir çiçekle bahar olmaz ki” yorumları üzerine, “Evet, bir çiçekle bahar olmaz ama her bahar bir çiçekle başlar” ifadesini kullanmıştı. Erbakan’ın ağır sanayi hamlesi adına attığı adımları ve sonraki çabaları hiç de kolay olmadı. Konya milletvekili Erbakan, çok geçmeden, 24 Ocak 1970’te, 17 arkadaşıyla Milli Görüş Hareketi’nin ortaya çıkmasını sağlayacak ilk parti olan Milli Nizam Partisini kurdu. Parti kurulduğunda ilk üyenin kim olacağı konusunda karar vermek üzere yönetim toplandı, Erbakan’ın ilk üye olması istendi. Erbakan ise bu teklif üzerine tebessümle arkadaşlarının yüzüne bakarak, “Ecdadımız Anadolu’ya, Malazgirt Meydan Muharebesiyle Muş Malazgirt’ten girmişti. O ilimizdeki bir caminin imamı bizim birinci kurucu üyemiz olacak” dedi. Genel Başkan Erbakan, partisinin kuruluşundan sonra kapitalizm ve batıcılık karşıtı bir siyaset yürüttü. Erbakan’ın siyasetinde Siyonizmle mücadele ön planda yer aldı. Erbakan ile birlikte Türk siyasetinde ve kamuoyunda Filistin davası konusunda hassasiyet oluşmasına vesile oldu.
Selam ve dua ile…