Köşe Yazıları

Melih Erol, “Güneş Yanığı Nedir?”

Güneş Yanığı Nedir?

Güneş yanığı cildin güneş ışığından veya güneş lambası gibi yapay kaynaklardan gelen ultraviyole, yani kısaca UV, ışığa çok fazla maruz kalmasından dolayı geçici olarak iltihaplanmasına verilen isimdir.

Ciltte ağrıya, normalden sıcak, ve kızarmış bir görünüme neden olur. Daha hafif vakalarda çeşitli ev ilaçları güneş yanığının rahatlamasını bir kaç saat içinde sağlayabilir, ancak ancak güneş yanığının bütünüyle solması günler sürebilir.

Tekrar tekrar güneş yanığına neden olacak seviyede yoğun UV ışığına maruz kalmak, bireyde koyu lekeler, ve kuru veya kırışık cilt gibi diğer cilt hasarların oluşması riskini artırır. Bu durum aynı zamanda örneğin melanom gibi cilt kanseri türlerinin oluşması riskini artırabilir.

Bireylerin ciltlerini güneşin zararlı ışınlarından koruyarak güneş yanıklarını ve ilgili rahatsızlıkları önlemeleri mümkündür. Bu koruma yöntemlerine serin veya bulutlu günlerde bile başvurmak cilt sağlığı için önemlidir.

Güneş Yanığı Neden Olur?

Ultraviyole ışığa çok fazla maruz kalmak güneş yanığına neden olur. Bu UV ışığı doğal olarak güneş ışığından veya güneş lambası ve bronzlaşma yatakları gibi yapay kaynaklardan ortaya çıkabilir.

Melanin, bireyin cildinin dış tabakasına normal rengini veren koyu renkli bir pigmenttir. Vücut UV ışığına maruz kaldığınızda daha hızlı melanin üreterek kendini korumaya başlar. Bu fazladan melanin ten renginin koyulaşmasına ve bronzlaşmaya yol açar. Bu bronzlaşma ise, vücudun güneş yanıklarını önlemek için UV ışınlarını engellemek için kullandığı asli yöntemdir.  yoludur. Ancak bu koruma belirli bir dereceye kadar etkili olabilir. Çok fazla UV ışığı cildin yanmasına neden olur.

Serin veya bulutlu günlerde de güneş yanığı olmak mümkündür. Kar, kum, su ve diğer açık veya parlak yüzeyler de cildin yanmasına neden olan UV ışınlarını yansıtabilir ve güneş yanığına neden olabilir.

Açık tenli, mavi gözlü ve kırmızı veya sarı saçlı olmak vücutta melanin seviyelerinin doğal olarak düşük olduğuna işaret eder ve güneş yanığından etkilenme riskini artırır. Güneşli, sıcak ortamlarda veya çok yüksek irtifada, atmosferin daha az koruma sağladığı, daha az gölgeli yerlerde yerlerde yaşamak veya tatil yapmak, ve açık havada çalışmak yine güneş yanığı riskini artırır.

Nemli ve ıslak cilt, kuru cilde göre daha fazla yanma eğilimi gösterdiği için cilde su püskürtmek, cildi yıkamak veya yüzmek yanma riskini artırır.

Açık havada vakit geçirirken aynı zamanda alkol kullanmak, bireyi ışığa duyarlı hale getirecek ilaçları kullanmak yanık olasılığını artırır.

Cildi koruma kullanmadan düzenli olarak güneş lambası veya bronzlaşma yatağı gibi yapay UV kaynaklarına maruz bırakmak ciltte güneş yanığı ihtimaline yol açar.

Güneş Yanığı İle Ortaya Çıkabilecek Komplikasyonlar Nelerdir?

Sürekli güneş yanığı ile sonuçlanacak şekilde güneşe maruz kalmak bireyin diğer cilt hasarı durumlarını ve bazı hastalıkları geliştirmesi riskini artırır. Bu diğer durumlar arasında cildin erken yaşlanması yani foto yaşlanma, prekanseröz cilt lezyonları ve cilt kanseri bulunur.

Güneşe sürekli maruz kalma ve tekrarlanan güneş yanığı, ciltte süregelen doğal yaşlanma sürecini hızlandırır ve bireyin olduğundan daha yaşlı görünmesini sağlar. UV ışığından kaynaklanan bu tür cilt değişikliklerine foto yaşlanma adı verilir.

Foto yaşlanmanın sonuçları arasında bağ dokularının zayıflaması nedeniyle cildin direncinin ve elastikiyetinin azalması, derin kırışıklıklar, kuru ve pürüzlü bir cilt, yanaklarda, burunda ve kulaklarda ince kırmızı damarlar, çoğunlukla yüzde ve omuzlarda çiller, ile deri yüzeyinde, özellikle yüzde, ellerde, kollarda, göğüste ve sırtın üst kısmında başka hiçbir değişiklik yapmadan oluşan koyu veya renksiz lekeler olan maküllerin ortaya çıkması bulunmaktadır.

Prekanseröz deri lezyonları ise güneşten zarar gören bölgelerde pürüzlü ve pullu lekeler olarak gözlemlenmektedir. Genellikle açık tenli insanlarda görülen bu anormal hücre gelişimleri çoğunlukla baş, yüz, boyun ve ellerinin güneşe maruz kalan bölgelerinde ortaya çıkarlar. Bu lezyonlar zaman içerisinde cilt kanserine dönüşebilirler. Prekanseröz deri lezyonlarına aynı zamanda aktinik keratoz veya solar keratoz olarak ta isimlendirilmektedir.

Güneş yanığının ortaya çıkmadığı vakalarda bile aşırı güneş ışığına maruz kalmak, melanom gibi cilt kanseri türlerinin gelişmesi riskini artırır. Yoğun ultraviyole ışık deri hücrelerinin DNA yapısına zarar verebilir. Özellikle çocukluk ve ergenlik döneminde gerçekleşen güneş yanığı, bireyin hayatının ilerleyen dönemlerinde melanom gelişmetirme riskini artıracaktır.

Cilt kanseri, yüz, dudaklar, kulaklar, kafa derisi, boyun, ense, göğüs, kollar, eller, bacaklar ve sırt dahil olmak üzere vücudun en çok güneş ışığına maruz kalan bölgelerinde gelişme eğilimi gösterir. Bazı cilt kanseri türleri, küçük bir şişlik veya kolayca kanayan, kabuklanan, iyileşen ve tekrar açılan bir yara gibi ortaya çıkar.

Melanom mevcut bir benin şeklinin değişmesine veya yeni, şüpheli görünen bir benin ortaya çıkmasına neden olabilir. Uzun süreli güneşe maruz kalan bölgelerde ise lentigo maligna adı verilen bir melanom tipi gelişebilir. Bu tip melanom ise ten rengi, düz bir nokta olarak başlar ve yavaşça koyulaşarak genişleme eğilimi gösterir. Bu sebeplerden dolayı ciltlerinde ani bir büyüme, rahatsız edici bir değişiklik, iyileşmeyen bir yara, ya da benlerde bir değişiklik ya da yeni bir ben farkeden bireylerin doktora görünmeleri tavsiye edilir.

Güneş gözlerde de güneş yanığına neden olabilir. Çok fazla UV ışığı retinaya, merceğe veya korneaya zarar verebilir. Lens üzerinde gerçekleşen güneş hasarı lensin bulanıklaşmasına yani katarakta yol açabilir. Güneş yanığına maruz kalmış gözler ağrılı ya da çapaklı bir görünüme sahip olabilir. Bunların yanı sıra kornea üzerinde meydana gelen yanığa aynı zamanda kar körlüğü ya da fotokeratitis adı verilir.

Güneş Yanığı Nasıl Önlenir?

Serin, bulutlu veya puslu günlerde bile meydana gelebilen güneş yanıklarını önlemek için çeşitli yöntemler mevcuttur. Etrafta su, kar ve kum gibi açık renkli ya da benzeri yansıtıcı yüzeylerin yaygın olduğu yerlerde güneş yanığına karşı özellikle dikkatli olmak gereklidir.

Sabah 10.00 ile akşam 16.00 arasında güneşe uzun süreli maruz kalmaktan kaçınmak önemlidir. Güneş ışınları bu saatlerde en kuvvetli etkiyi gösterirler, Bu nedenle açık havada gerçekleştirilecek etkinlikleri diğer zamanlarda planlamak faydalı olabilir. Bunun mümkün olmadığı durumlarda doğrudan güneş altında geçirilen zaman sınırlanmalı, mümkünse gölgelik bir yerde durulmalıdır.

Önceden bronzlaşmak güneş yanığı riskini azaltmaz, bu yüzden yapay olarak bronzlaşmak  için güneş lambaları ya da güneş yataklarından kaçınmak önemlidir.

Dışarıdayken kollarını ve bacaklarını da koruyabilecek kadar geniş kenarlı bir şapka ile kendisini örten kıyafet kullanmak güneşin zararlı ışınlarına karşı faydalı olacaktır. Koyu renklerde kıyafetler ve sıkı dokunmuş kumaşlar daha fazla koruma sağlar. Kumaş etiketlerinde bir kumaşın güneş ışığını ne kadar iyi engellediğini gösteren ultraviyole koruma faktörü, yani UPF değerinin olup olmadığını kontrol ederek, yüksek UPF değerine sahip kıyafetleri tercih etmek daha sağlıklı olacaktır.

Güneşe çıkılacağı zaman güneş kremi, sık sık ve bol bol kullanılmalıdır. Hem ultraviyole A, yani UVA, hem de ultraviyole B, yani UVB, ışınlarına karşı 30 veya daha fazla koruma değerli, aynı zamanda geniş spektrum korumalı ve suya dayanıklı güneş kremi ile dudak balsamı uygulanması en etkili sonuçları verecektir.

Bireyler güneş koruyucusunu dışarıya çıkmadan yaklaşık 15 ila 30 dakika önce, cildin giysi ile korunamayan yüzeylerine bol miktarda uygulamalıdır. Her iki saatte bir, yüzdükten veya terledikten sonra güneş kremi tazelenmelidir. Eğer ayrıca böcek böcek kovucu sprey ya da yağ kullanılıyorsa, önce güneş kremi uygulanmalıdır.Her ikisini birleştiren ürünlerin etkinliği tıp uzmanları tarafından tartışmalı bir durumdadır. Güneşe karşı koruyucu kremlerin ömürleri ortalamada üç senedir.

Bebeklerin ve küçük çocukların güneşe karşı özellikle korunması gereklidir. 6 aydan küçük bebekler için sürekli gölgede bulunmak veya kıyafet ile örtülerek güneşten korunma tavsiye edilir. Bunun mümkün olmadığı durumlarda, yüze ve ellerin üstüne en az 15 faktörlü güneş kremi uygulamak gereklidir. 6 aydan daha küçük çocuklarda ise kremi kullanılması tavsiye edilmemektedir. Bebekler ve çocuklar her zaman güneşten uzakta, serin ve su kaybını önlemek üzere susuzluğu giderilmiş bir şekilde korunmalıdır. Özellikle çocuklarda, daha az cilt tahrişine neden olacağı için titanyum dioksit ya da çinko oksit gibi fiziksel engelleyiciler içeren ürünlerin tercih edilmesi önemlidir.

Açık havada özellikle UVA ve UVB korumalı güneş gözlüklerini kullanmak göz koruması için önemlidir. Alınan güneş gözlüklerinde etiketteki UV koruma derecesi kontrol edilmelidir. Daha koyu mercekler UV ışınlarını engellemede her zaman daha iyi değildir. Buna ek olarak bireyin yüzüne daha yakın duran ve daha geniş güneş gözlüğü çerçeveleri, bireyin korunmasına daha çok yardımcı olur.

Güneşe karşı duyarlılığı arttıran çok sayıda ilaç mevcuttur. Antibiyotikler gibi bazı reçeteli veya reçetesiz satılan çeşitli ilaçlar cildi güneş ışığına daha duyarlı hale getirebilir. Bu sebeple ilaçların yan etkileri hakkında doktor ile konuşmak, ve doktor tavsiyesi olmadan ilaç kullanmamak gereklidir.