Köşe Yazıları

Fiyatlar yapıştı

Son 1 aylık sürede döviz kurlarında yaşanan volatilitenin etkisiyle iğneden ipliğe günlük gelen fiyat ayarlamaları baş döndürücü bir seviyeye çıktı.

Ta ki hükümetin aldığı

Kur korumalı TL vadeli mevduat” adı verilen üstü örtülü Hazine garantili faiz sistemin açıklanmasına kadar.

Bu açıklama öncesine kadar

Dolar/TL korelasyonu 18 TL üzerine kadar çıktığında hemen hemen bütün ürünlere gelen zamlar TL’nin aynı hızla değer kazanmasına rağmen ürün fiyatları neden aynı hızla inmediği haklı olarak vatandaşlar tarafından çok sorgulanır oldu.

***

Bu yönde gelen tepkiler üzerine Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati “Jet hızıyla çıkardılar fiyatları, öyle yamaç paraşütüyle gezer gibi ortalıkta dolanmasınlar. Fiyatlar, aşağı hızlı bir şekilde inecek. Yoksa geliyor gelmekte olan…“diyerek devletin sopasını gösterdi.

Ticaret Bakanı Mehmet Muş sosyal medyadan yaptığı paylaşımda “Döviz kurlarındaki düşüşü, tedarik zincirinin her halkasında fiyatlara yansıtmayanlara hukuki çerçevede en ağır cezaları vereceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da “Kur yükselirken artan fiyatlar kur inerken de aynı hızla gerilemeli” açıklaması yaptı.

Bütün bu retorik sözlere rağmen, çıkarken otomatik yükselen fiyatlar ne var ki, inerken manuel şeklinde iniyor.

Peki açıklamalar yararlı oldu mu? Olmaz, çünkü kur stabil olmadığı sürece volatilite (oynaklık) sürdüğü müddetçe bu tehdit ve uyarıların verimli olması mümkün değildir.

Ha… Polisiye tedbirlerle bir gözdağı verilir belki ama o da bir yere kadar yararlı olur. Serbest piyasa düzeni içinde yeniden fırsat çeşitliliği ortaya çıkar.

***

Hatırlanacağı üzere, fiyatların artmaya başladığı süreçte Ticaret Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı İl ve İlçe Müdürlüğü ve belediye zabıta ekipleri koordinasyonu ile market market geziyordu. Bana göre sözde bu denetimler hiç yararlı olmadı. Bazı zincir marketlere güya yasal işlem yapılarak vatandaşa şirin görüntü verdiler o kadar.

Şimdi bakıyoruz da aynı hassasiyetin henüz uygulanmadığı görülüyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Nebati “kurumun gücünü ve sopasını” ne zaman gösterecek merak ediyoruz. Çünkü Dolar, TL karşısında değer kazandığında zincir marketler olsun, diğer ticari alanlar olsun her ürüne günde birkaç kez zam geldiği görüldü. Öyle ki bir zincir markette etiket değişimi yapan çalışan personele “Yine mi etiket değiştiriyorsunuz?” dediğimde “Amca etiket değiştirmekten biz de yorulduk” karşılığını vermişti.

Son bir hafta içinde TL, döviz kuru karşısında yüzde 30 değer kazanmasına rağmen market ve diğer ticari alanlarda düzeltmeler aynı hızla yapılmıyor.

***

Bir zincir market alışverişinde vatandaşın biri görevliyle tartışıyor:

Adam “Dolar artarken bu peynirin fiyatını artırdınız. Dolar şimdi önemli oranda geriledi, neden peynirin fiyatı inmedi?” sorusunu yöneltti.

Görevli eleman; “Beyefendi bunun alış fiyatı dolar, TL karşısında yüksek seviyede iken alındı. Fiyatı düşürülürse market zarar eder” şeklinde yanıt verdi.

İşte yukarıda açıkladığım gerekçeler aynen budur.

İster belediye zabıta müdürlüğü, ister ilgili bakanlıklar elemanları kim denetim yaparsa yapsın bu sorunun çözümü sadece göz boyamakla kalır. Kaldı ki devlet akaryakıt ve enerji fiyatlarını indirmediği sürece volatil olan kur nedeniyle piyasadaki ürünlerin çok da fazla ineceği beklenmesin.

Döviz karşısında TL yükseldi ama fiyatlar ya aynı kaldı ya da aynı hızla düşmedi.

Çünkü buna “Yapışkan ekonomi” diyorlar. Ve bu ekonomi maalesef vatandaşı çarpıyor!