Erman Cinasoğlu, “Sağ gösterip sol vurmak”

Sağ gösterip sol vurmak
Neredeyse üç ay süren meraklı bekleyişin ardından nihayet düğüm çözüldü. Geçtiğimiz hafta içi Ak Parti adaylarının açıklanmasıyla birlikte biz dahil herkes rahat bir nefes aldı. Rahat nefes aldı diyorum çünkü zamanın iyice daralmış olması hem teşkilatlar hem aday adayları hem de seçmen üzerinde, özellikle de mahalle birimleri üzerinde ciddi bir baskı oluşturmuştu. Hatta son dönemde seçmen artık konuyu es geçme havasına kadar gelmişti. Teşkilatla bağlantılı birine “Adayınız kim?” diye sorulduğunda yutkunarak cevap vermesi, bir isim telaffuz edememesi, takdir edersiniz ki kolay bir durum değil. Hele ki seçime iki aydan kısa bir süre kalmışken hiç değil. Adayların netleşmesinin ardından çok kısa sürede bir toparlanma oldu ve sokak yavaş yavaş eski heyecanına kavuşmaya başladı. Bu arada iki ay gibi kısa bir süre deyince içinizde “Neresi kısa? Koskoca iki ay” diyenler olacaktır mutlaka ama iki ay bu işler için gerçekten çok kısa ve yetersiz bir süre.
Kocaali’de süre bakımından en rahat olan taraf, üç aydır sahada olan Yeniden Refah Adayı Recep Erdoğan. Ardından yaklaşık bir buçuk aydır sahada olan Kemal Din geliyor. Yine geçtiğimiz Cuma günü aday tanıtım toplantısı gerçekleştiren CHP Adayı Mithat Sarı ve Ak Parti Adayı Turan Yüzücü zaman bakımından oldukça sıkıntı çekecek gibiye benziyor. Zira yerelde bu iş öyle genelde olduğu gibi basit değil. Genel seçimde afiş, broşür, bayrak, flama gibi gerekli ne varsa il teşkilatı gönderir ilçe teşkilatı sadece dağıtımını yapar. Ama yerelde görsellerin hazırlanması, beyanname ve seçim vaatlerini içeren broşür ve kitapçıkların basılması teslimatı bütünüyle ilçe teşkilatının işi. Ve bunların tamamlanması bile hemen hemen on gün sürüyor. Seçime şu gün itibariyle zaten 50 gün kaldı. Yani adayların tam teçhizat sahaya inmesi için en az on gün daha var. Kaldı geriye 40 gün. Kocaali’de 36 mahalle var. Aday her gün bir mahalleye gitse (ki bu mümkün değil) geriye fazladan dört gün kalır. Dolayısı ile hem Mithat başkanı hem de Turan Yüzücü’yü oldukça yoğun bir dönem bekliyor. Sadece bu değil tabi. Kocaali’de BTP Adayı Refik Alemdar ve Bağımsız Aday Bahadır Muslu da son on gündür sahayı iyiden iyiye yoklamaya başladı ama onlar da ciddi anlamda geç kaldı. Onlar da bu elli günlük süreyi kayıpsız kullanmak durumunda.
Gelelim işin diğer boyutuna. Az önce de dediğimiz gibi her yerde olduğu gibi Kocaali’de de en fazla merak edilen konu Ak Parti’nin adayının kim olacağıydı. Son dönemde en çok konuşulan iki isim, Mehmet Abay ve Turan Yüzücü’den birinin gelmesi bekleniyordu. Mehmet Abay belediyecilik bilgi ve birikimi açısından oldukça donanımlı güçlü olmasına karşın sahada yeni tanınan bir isimdi. Turan Yüzücü ise Kocaali’de çok tanınan, özellikle de Karasu’da ikamet eden Kocaalililerin birçok derdine deva olmayı başarmış ve ilçede toplumun her kesimi ile diyalog kurabilecek mütevazi ve bir o kadar da samimi bir kişilik. Ak Parti tercihini Yüzücü’den yana kullanarak stratejik bir hamle yapmış oldu. Tabiri caiz ise ‘Sağ gösterip sol vurdu’ diyebiliriz.
Zira daha önce de çok kez yazdık. Kocaali’de sokakta Turan Yüzücü dediğiniz zaman ciddi bir teveccüh aldığını net olarak görebiliyorsunuz. Özellikle sol eğilimli seçmen kitlesinin Yüzücü’ye karşı ciddi anlamda bir iyi niyet göstergesi var. İşte Ak Parti’nin stratejik hamlesi tam da bu noktada ortaya çıkıyor. Zira Recep Erdoğan zaten üç aydır nokta atışı olarak Ak Parti seçmeni başta olmak üzere sağ seçmen üzerinde çalışıyor. Şu ana dek ciddi bir potansiyel yakaladığı da tartışılmaz. On beş yıldır Kocaali’de seçim takip eden biri olarak benim görüşüm Erdoğan’ın (rakam belirtmiyorum) alacağı oyun yüzde altmışa yakını Ak Parti ve Cumhur İttifakı seçmeninden olacak. Geri kalanı Saadet ve İyi Parti seçmeninden, özellikle köylerde CHP seçmeninden de oy alacak.
Ak Parti’nin Turan Yüzücü hamlesini, Recep Erdoğan’a gitmesi muhtemel oyun sol seçmenden telafi etmek için atılmış bir adım olarak görüyorum. Özellikle merkezde Hızar Mahalle, Ağalar Mahallesi, Yalı ve Karşı Mahalle ‘de bunun etkisini önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Benim burada asıl merak ettiğim, muhalif kanadın, Ak Parti’nin Yüzücü hamlesine karşın nasıl bir strateji izleyeceği. Zira rakamlar bir hamle yapılmasının şart olduğunu gösteriyor. Bakın 2019 seçimlerinde üçüncü dönem aday olan Ahmet Acar 10353 oy alırken, Millet İttifakı adayı Kemal Din, İyi Parti ve CHP’nin oylarını blok olarak almış, üzerine Saadet ve kişisel ilişkileri ile Cumhur İttifakı kanadından ekleme yapmış 6439 oy almıştı. Üç mahallede sandıktan birinci çıkmış birçok sandıkta da 1 ile 20 arasında oy farkla ikinci gelmişti. Tabi bu ittifak oylarıyla olmuştu. Şimdi aynı oya talip üç tane aday var. Ve muhalefet kanadının bu oyu koruması şiddetle elzem görünüyor. Şu şartlar altında merak ettiğim başlıkları sıralayıp noktalamak istiyorum. 1- Muhalif kanat tabanda yeni bir birliktelik için yeni bir adım atar mı? 2- DEVA ve Saadet cephesi AK Parti’nin karşısında olan herhangi bir tarafta yer alır mı? 3 – Kesin listelerin YSK’ya teslimi 20 Şubat’ta sona eriyor. O tarihe kadar aday isimlerde bir değişiklik olur mu? 4- Ak Parti meclis üyeliği kadrosunu hazırlarken tıpkı Turan Yüzücü ile olduğu gibi sol kesimden oy getirme potansiyeline sahip bir veya birkaç kişiyi listeye ekleyebilir mi? 5 – Adayların bu şekilde kesinleşmesi halinde CHP ve İYİ Parti, Ak Ak Parti’nin soldan da oy almak için yaptığı Yüzücü hamlesine karşılık, Ak Parti ve Yeniden Refah seçmeninden oy alabilecek sağa yakın isimlere meclisinde yer verir mi?
Bizim burada done olarak kullana bileceğimiz en gerçekçi veriler 2023 Milletvekilliği seçim sonuçları. Bakın orada yani 14 Mayıs’ta Ak Parti 7848, MHP 2945, CHP 2196, İyi Parti 1829 diğer partiler 1816 oy almıştı. 28 Mayıs’ta ise diğerlerinden Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı’na yaklaşık 300’er oy gelmiş, yine toplamda yaklaşık 2500 oy sandığa gitmemiş veya geçersiz sayılmıştı.
Şu iki tabloya baktığım zaman ittifak desteğini alan Turan Yüzücü’nün bir adım önde olmasına karşın göstereceği saha performansının oldukça etkili olduğu, sahaya aylar öncesinden inen ve şu günlerde proje tanıtım sunumları yapan Recep Erdoğan’ın potansiyelini koruması halinde ciddi bir denge bozucu rol oynayacağı, Mithat Sarı Başkan ve Kemal Din Başkan’ın ’in güçlü ve geniş yelpazeli bir meclis kadrosu çıkarmaları halinde mevcut potansiyellerinin üzerine ekleme yapabilecekleri, tepki oylarının Refik Alemdar ve Bahadır Muslu arasında muhtemelen eşit oranda dağılacağı bir seçim süreci görüyorum. Ancak çok daha net olan bir şey var. Daha önce de demiştim, bu seçimde Kocaali’de müthiş derecede geçişken bir seçmen profili var. Ve bu meclise yansıyacak. Adayların aldıkları oy ile meclis oyu arasında ciddi farklar olacak. Ve bu dönem meclis Ak Parti 9, MHP 2, CHP 2, İyi Parti 2 olmak üzere 4 partiden oluşuyordu. 1 Nisan’dan sonra bu sayılarda birer ikişer oynama ihtimalini ve Yeniden Refah’ın da dahil olmasıyla 5 parti gruplu bir meclis oluşmasını muhtemel sonuç olarak görüyorum. Sağlıkla kalın…