Çare sensin
Kovid vakaları arttıkça buna bağlı vefatlar da artıyor. Özellikle kronik rahatsızlıkları bulunan vatandaşların kovid-19 tespitinde geç kalınmışlığın da gerekçesiyle durumunun ağırlaşması ve hastanelerde tedavinin yetersiz kalması bu vatandaşların hayatlarının kaybetmesine yol açıyor. Bu nedenle kovid-19 hastalığının erken teşhisi çok önem arz ediyor. Ancak, burada bilinçli olan da var olmayan da, olanakları olan da var olmayan da, sahipli olan da var olmayan da…
Şunu demek istiyorum:
Eğer bu pandemiyle mücadele edilecekse ciddiyetle üzerine gidilmeli. Teşhisi yapılan hasta kaderine terk edilmemeli. Bunu neden söylüyorum; bakınız alınan bilgiler birçok ailenin kovid vakası nedeniyle teşhisi yapılmış olmasına rağmen ellerine ilaç sıkıştırılıyor ve bir daha ne durumda olduğunu soran da yok, arayan da. Tedavi sadece bu ilaçları kullanmakla bitmiyor. O hastanın iyi bir beslenme gereğini zorunlu kılıyor.
***
Koronavirüs’ün Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü 11 Mart 2020 tarihinden itibaren yılsonuna kadar 20 bin 881 kişi hayatını kaybetti. 2021 yılında daha ne kadar vatandaşın hayatını kaybedeceği bilinmiyor. Yeni yılın ilk gününde de 212 kişiyle devam eden vefat sayısı 26 bini geçti. Test sayıları arttıkça vaka sayıları da buna bağlı artıyor. Bugüne kadar 30 milyon civarında test yapılmış. 11 aylık sürede test sayılarının bu seviyede kalması mücadelenin yeterli olmadığını gösteriyor. Buna bağlı 2,5 milyon civarında vaka tespit edilmiş. Sayılar şu sıralar biraz azalsa da tamamen sona ermesi aşıların miktarına ve etkisine bağlı olacak. Aşıların toplumun büyük çoğunluğuna enjekte edilmesine kadar bu sayının artması muhtemel. Bu konuda da çok geç kalmış bulunuyoruz.
***
Şimdi de başta İngiltere olmak üzere bazı Avrupa ülkelerinde mutasyona uğramış yeni mutant virüs vakaları giderek yayılıyor. Yeni yıl öncesi İngiltere’den gelen uçak yolcularından 15 kişide mutant virüs tespit edilince uçuş izinleri iptal edildi ve izolasyona alındı. Diyarbakır Lice ilçesi Dernek Köyü’nde ilk kez bir vatandaşta görülen mutant virüs nedeniyle köy karantinaya alındı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın geçtiğimiz cuma günü yaptığı açıklamasına göre 17 şehirde İngiltere varyantlı mutant virüs bulaşan vatandaş sayısının 128 olduğunu söylemesi ve aşılanma sürecine olumsuz etki yapacak olması işin ciddiyetini ortaya koyuyor. Bu sayının gerçek veriler olduğu konusunda da şüpheler duyuluyor. Yaygınlaşması halinde işimiz Allah’a kaldı.
***
Sağlık bilimciler, “Toplumsal bağışıklık oluşabilmesi için nüfusun yüzde 70’inin (56 milyon civarında) vatandaşın aşılanması gerektiğini öne sürüyor.
Çin’den sipariş edilen aşıların 3 milyon doz olan ilk partisi 30 Aralık 2020’de Türkiye’ye gelmiş ve 14 Ocak’ta sağlık çalışanları aşılanmaya başlamıştı. İnaktif aşıların 10 milyon doz olan ikinci sevkiyatının 6.5 milyon dozluk ilk bölümü de 25 Ocak Pazartesi sabahı Türkiye’ye getirilmişti. İkinci bölümü olan 3,5 milyon doz aşı da 29 Ocak tarihi itibariyle Türkiye’ye getirildi. Böylece toplamda 13 milyon doz aşı alınmış oldu. Ancak, Sağlık Bakanı 2020 yılı bitmeden Aralık’ta 20 milyon, 2021 Ocak ayında 20 milyon, Şubat ayında 10 milyon olmak üzere toplamda 50 milyon aşı geleceğini söylemişti. Gele gele Ocak ayında üç parti halinde 13 milyon doz aşı geldi. 13 milyon doz aşıyla ancak 6,5 milyon vatandaş aşılanmış olacak. İlk parti 2 milyon doz aşının süratli bir şekilde aşılanması olumlu görülebilir.
Peki, bu yeterli mi? Elbette değil.
Sağlık uzmanları “Kış bitmeden en az 100 milyon doz aşı gerekiyor ki, 50 milyon kişinin aşılanması sağlansın” diyor.
***
İşin bir yönü de sadece Çin Sinovac aşısına bağlı olan bir toplum olmak, gelişmiş olduğu iddia edilen ülkemize yakışmıyor.
Görülen odur ki; aşıların temin edilmesi noktasında zafiyet yaşanıyor. Burada aşıları beklerken yapılacak olan kendimizi bu virüse karşı koruyacak tedbirleri almaktır. En iyi tedbir maske, mesafe, hijyen olduğunu biliyoruz. Başka yerden çareyi beklemek yerine kendimiz bunu yapmak zorundayız. Çünkü öncelikle çare sensin!