Köşe Yazıları

Bu şehrin en büyük markası

Bu şehrin en büyük markası

Karasuspor bu şehrin tartışmasız en büyük markasıdır. Şehir kulüpleri için bu geçerlidir. Askere ya da okula gittiğinizde genel olarak bulunduğunuz ilin sonuna “spor” eklenir ve size öyle seslenirler.

Sakarya’nın en bilindik markası şüphesiz Sakaryaspor’dur.

En başında bu mantıkta olmak lazım.

Bir işi sevmemek için bir sürü bahaneniz de olabilir. Yönetimi sevmezsiniz, taraftarı sevmezsiniz, oyuncuyu sevmezsiniz, hocayı sevmezsiniz…

Sevmezsiniz de…

Renkleri de mi sevmezsiniz!

Şehri de mi sevmezsiniz!

Bir şehri sevmek o şehrin takımını sevmekle başlar. Şehirler takımlarla anılır.

Karasuspor yeniden Bölgesel Amatör Lig’e yükseldi. Bu Karasu’nun da lig atlaması demektir. Umudumuz o yöndedir ki, bu kez BAL’da kalıcı olalım. Sonra yükselir miyiz bilmiyorum, ama en azından düşmemek lazım.

 

Listelerden memnun musunuz

Pazar günü listelerin YSK’ya teslim edilmesinin ardından herkes birbirine listeleri nasıl bulduğunu soruyor.

Her partinin listesine yakından bakmak gerekirse…

Ak Parti, listesi en çok merak edilen parti konumundaydı. Lütfi Bayraktar aday adaylığını ilk açıklayan isim olmuştu. Hatırlarsanız Fiskobirlik ile ilgili bir toplantıda, Bayraktar’a yeniden aday adayı olup olmayacağı sorulmuş, Bayraktar da, “Geçen dönem listede yer almış birinin aday adayı olması kadar doğal bir şeyin olmadığını” söylemişti. Bu söylem basına “Bayraktar aday adaylığını açıklayan ilk isim oldu” şeklinde yansımıştı.

Lütfi Bayraktar’ın Ali İhsan Yavuz ile sıkı görüştüğü, Yavuz’un da her koşulda Bayraktar’ın arkasında duracağı konuşuluyordu. Biz listenin en başında olmasa da seçilecek yerde Lütfi Bayraktar’ı bekliyorduk. Bayraktar, Ak Parti İlçe Başkanlığı ve Fiskobirlik’te yaptığı görevle aslında milletvekilliğini de çoktan hak etmiş bir isim.

Yine Çiğdem Erdoğan, Ali İhsan Yavuz’in ilçe ve ilde görev aldığı süreçten geliyor. Atabek, teşkilatlar ile sıkı bağ kuran bir isim. Ak Partili Sakarya milletvekilleri arasında en fazla karşılığı olan vekil olduğunu da teşkilat mensupları seslendiriyordu. Dolayısıyla Atabek’in listede olacağını düşünüyorduk.

Yine 7 Haziran seçimlerinde milletvekili seçilip,  3 Kasım’da listenin dışında kalan Ali İnci, listenin üçüncü sırasında yer aldı. İnci de hem aktif hem parti içinde bilindik bir isim. Halkta da karşılığı var, teşkilatlarda da. Maddi imkanı da yeterli ve bu konuda harcama yapmışlığı da var. Açık söylemek gerekirse İnci’nin daha alt sıralarda yer almasını bekliyordum. Murat Kaya’nın listede yer almasına kesin gözü ile bakıyordum. Daha önceden de ifade etmiştim, “Kuzey’den Ahmet Acar, Güney’den Murat Kaya aday olur” demiştim. Yüzde elli başarı elde ettim. Kaya’nın sırası 5. Bu da “Çalış vekil ol” demek.

Cumhuriyet Halk Partisi listesinin ilk iki sırası çok etkili. Ayça Taşkent, teşkilatlar tarafından, Ecevit Keleş ise seçmen tarafından benimseniyor. Taşkent’i Karasu’da parti ile alakası olmayan kişiler tanımasa da Ecevit Keleş o açığı kapatacak gibi.

Kamil Özkan gibi deneyimli bir ismin listede yer alması da güç katacaktır. Daha önce belediye başkan yardımcılığı, milletvekili adaylığı ve belediye başkan adaylığı gibi saha görevleri yapan Özkan’ın listeye değer katacağını düşünüyorum.

CHP’nin bizim bölgemiz açısından eksikliği, bu bölgeden aday çıkarmamış olması, bence. Onu da teşkilatlar ve Ecevit Keleş’in gayreti ile halletmeye çalışacaklar.

İyi Parti’ye gelince… Kimseye sürpriz olmayacak bir liste yayınladı İyi Parti. Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dikbayır, listenin başında yer alırken, 5 yıldan bu yana İl Başkanlığı görevini yürüten Selçuk Kılıçaslan ikinci sırada yer aldı.

Yani bir Güney’den bir Kuzey’den isim yer almış oldu İyi Parti’nin listesinde.

Ümit Dikbayır İyi Parti içinde etkin bir isim. Görevinden de bu anlaşılıyor. Meral Akşener’e yakınlığı da sır değil.

Burada bütün iş Selçuk Kılıçaslan’a düşüyor. Muhtemelen seçim çalışmaları esnasında da Ümit Dikbayır’ı görmek pek mümkün olmayacak. Selçuk Kılıçaslan il başkanlığından elde ettiği deneyimi, Rahmetli Babasından aldığı siyasi tecrübe ile harmanlayıp sahadaki yerini alacaktır.

Milliyetçi Hareket Partisi’nin de aday adaylık başvurularının tamamlanmasının ardından sürpriz olmayan bir liste yaptığını söylemek mümkün.

Listenin başında Muhammed Levent Bülbül’ün olacağını herkes biliyordu. İl Başkanı Ahmet Ziya Akar’ın görevinden ayrılmasının ardından ikinci sırada yer almasına da kimsenin diyeceği bir şey kalmamıştı. Listenin üçüncü sırası Recep Ali Küçük’e rezerve edilmişti. Burada da daha Recep Ali Küçük ile istişare edilerek bu sırada yer almak isteyip istemediğine ilişkin görüşü alındı. Küçük de yerini yine babadan oğula siyasetin içinde olan Kocaali eski Belediye Başkanı Hamza Ekşi’nin oğlu, Hüseyin Ekşi’yi işaret etti.

Ekşi’nin aday adaylık sürecinde gösterdiği performans da göz doldurdu. Bu koşullar altında oluşan liste sahaya çıktı. Parti içlerinde ufak tefek rahatsızlıklar olsa da büyük kırgınlık ve ayrılık yaşanmasını beklemiyorum.

Umarım sonuç ülkemiz ve bölgemiz açısından hayırlı sonuçlar verir.

 

SP, Deva, Gelecek partilerinin durumu

Milletvekili aday listelerinin açıklanmasının ardından saha çalışmaları başlayacak. Her dönem kendi adayları ile sahada olan Saadet Partisi bu dönem Cumhuriyet Halk Partisi listesinden seçime girme kararı aldı. Ancak Sakarya özelinden bakarsak, Saadet Partisi’nin adayı seçilecek noktadan uzak görünüyor.

Deva ve Gelecek Partilerinin ise listede adayı yok.

Deva’dan Mehmet Erdoğan’ın, Gelecek’ten ise Ayhan Sefer Üstün’ün listede yer almasını bekliyorduk. Gerçi biz CHP listesinde Ender Serbes’i de bekliyorduk ya neyse…

31 Mart Yerel seçimlerinde belediye meclis listeleri birleşmişti. Ben de MHP’nin ilçe başkanlığını yapıyorum, biliyorsunuz.

O durumda listede ortak adaylarımız olmasına rağmen kendi aramızda tartışmalar çıkmıştı.

Millet İttifakı’nda ise o dönemin İyi Parti ilçe başkanı CHP listesinde belediye meclis üye adayları bulunmasına rağmen seçim çalışmalarına katılmamıştı. Hatta farklı bir adayın kazanmasını temenni ettiğini de ifade etmişti.

Şimdi Saadet Partisi’nden arka sıralarda bir aday varken, Deva ve Gelecek Partisi’nden listede aday dahi yokken sahada olmalarını beklemek çok uygun olmaz.

Bu partilerin teşkilatları, sahadan görecekleri tepkileri yaşamaktansa seçim çalışmalarını parti teşkilatlarından çıkmadan yapmaya gayret eder gibi geliyor.

Bu durumda da CHP’lilerin o teşkilatları ziyaret edip, gönüllerini almaları zorunlu hale geliyor.

Mutlaka bu kısmını da düşünmüşlerdir ama “Deva, Gelecek ve Saadet Partisi’ni bu dönem sahada daha az göreceğiz” demek yanlış olmaz.