Bir de bu açıdan bakalım
Bir de bu açıdan bakalım
Geçtiğimiz hafta “Seçim sonuçlarına göre herkes kazandı” yazmıştık. Bu hafta da kaybedilişini yazalım.
Geçtiğimiz hafta “bardağın yarısı dolu” demiştik. Bu hafta da boş tarafına bakalım.
Ak Parti seçimde oy oranını düşürdü. İlk turda cumhurbaşkanı seçtirmeyi başaramadı. Bunun nedenini iyi araştırmalı. İkinci tura iş bitse bile alınan milletvekili sayısındaki düşüş, yeni nesil seçmenden alınan oydaki oran eksikliği iyi irdelenmeli.
Cumhuriyet Halk Partisi, Sakarya özelinde oylarını artırdı. Rekor bir oy aldı ama kendi rekoru bile Ak Parti’nin neredeyse üçte biri kadar. CHP 119 bin oy almış Ak Parti 344 bin. Buradan bakılınca CHP’nin çok daha detaylı bir hesap yapmasının gereği ortaya çıkıyor.
Milliyetçi Hareket Partisi artan seçmen sayısına rağmen Sakarya’da oy sayısında düşüş yaşadı. 2018’de kendisine oy veren bazı seçmenlerin partilerinden vazgeçtikleri gerçeği sandığa yansıdı. Bu açıdan değerlendirildiğinde MHP’nin oy oranındaki ve sayısındaki düşüşü iyi irdelemesi gerekiyor.
İyi Parti için de benzer durum söz konusu. Anketlerde önde görünmelerine karşın seçmeni sandığa taşıyamamış olmalarının nedeni masaya yatırılmalı. Selçuk Kılıçaslan’ın gayreti dışında sahada pek yer alamayan, Kuzey bölgesi kadar aktif sahada yer alamayan parti geçen seçimden sadece 1 puan yüksek almış durumda. İki hatta üç vekil hayali kuran İyi Parti’de şimdi daha gerçekçi hesap yapma vakti.
Saadet Partisi her seçim kendi adayları ile sandığa gitmekle övünüyordu. Bu seçimde CHP listesinden seçime girdiler. Seçilmesi neredeyse mucize olan bir sırada yer alan Saadet Partisi adayı CHP’ye ne kazandırdı? Saadet Partisi’ne ne katkı sağladı? Yedinci sırada birinin olması mı olmaması mı daha faydalı olurdu? Bunun değerlendirmesinin yapılacağını düşünüyoruz.
Büyük Birlik Partisi, yerel seçimlerde ciddi bir oy almıştı. Karasu’da Mehmet İspiroğlu, Hendek’te Turgut Babaoğlu partinin oy sayısını yükselten isimler olmuştu. Dört yıl önce yerel seçimlerde BBP’ye oy veren seçmenin bu seçimde sandıkta aynı tercihi göstermemesi dikkat çekici. Demek ki yerelde aday olan kişilerin şahsi oyları partileri yanıltabiliyor.
Yeniden Refah Partisi, hızlı bir yükseliş yaşasa da milletvekili çıkaracak sayıya erişemedi. Aslında oy sayısındaki artış büyük bir başarı. Ancak ittifak içinde ve güvencesinde olan bir partinin milletvekili çıkarmayı hedeflemesi de hayal değil. Bundan sonra Yeniden Refah yönetimi de milletvekili çıkarmak için neyin gerekli olduğunu tartışacaktır.
Siyasiler her seçimden zaferle çıkarlar. Geçtiğimiz hafta yazdığımız “Herkes kazandı” yazısından sonra siyasiler “Doğru açıdan bakmışsın” yollu tebrikte bulundu.
Bu yazıdan sonra muhtemelen “Bir yerden sonra yazıların okunmuyor” diyecekler.
Ama dost acı söyler…
Günler kaynadı
Türkiye’nin seçim sürecinde olması bazı özel günlerin hak ettiği gibi kutlanamamasına da neden oldu. Bu günler arasında bizi yakından ilgilendiren çiftçiler günü vardı.
Çoğunluğu çiftçi olan bir memlekette çiftçiler gününün daha fazla etkinlikle kutlanması gerekir, bence.
Bu seneki çiftçiler günü tam da seçim gününe denk geldi. Ama bundan sonraki yıllarda hak ettiği gibi kutlanan çiftçiler günü diliyorum.
Ziraat Odası Başkanı Selami Arık’a “günü kimler kutladı” diye sorduğumuzda, sadece Karasu Ziraat Bankası Müdürü’nün kutladığını öğrendik.
Gündem erken yerele döndü
Borsa gibiyiz maşallah. Hemen geleceği satın alıyoruz. Henüz cumhurbaşkanı seçimini tamamlamadık ama insanlar şimdiden yerel seçimi konuşmaya başladı.
Hadi partili seçime girecek olanları anlıyoruz da… Muhtar adayı olacaklar sosyal medyada paylaşıma başladı.
Son yıllarda ortalama bir buçuk yılda bir seçim oluyordu. Seçim olmasa referandum oluyordu. Son dört yıldan bu yana seçim olmaması vatandaşın seçim özlemini hemen görmek mümkün. Arada bir de referandum falan yapıp milletin gazını alsak daha iyi olacak sanki. Yoksa seçimler gergin geçiyor.
Seçimi kim alır
İkinci tura kalan seçim öncesi bizim bölgedeki herkeste bir kabullenişin söz konusu olduğunu görüyoruz. Bu durum pazara kadar değişiklik gösterir mi, bilinmez. Ama seçimde 14 Mayıs’takinden çok da farklı sonuç çıkmayacak gibi.
Kuzey’de sandığa gitmeyen kişi sayısı çok fazla değil. Bunun için bizim bölgede ciddi bir değişim olması büyük bir sürpriz olur.
Bu aşamada Millet İttifakı seçmeni, ülke genelinde değişim olmaması adına sandığa gidecektir.
Seçime 14 Mayıs’a oranla katılımın düşük olmasını bekliyorum. Pek çok seçmen sandığa gitmeyecektir. Ancak bu durumun oran olarak yüzde 10’u geçmeyeceği kanaatindeyim. Oyunun rengini değiştiren kişi sayısı çok fazla olmayacaktır.
Kuzey’den bakınca seçim sonucu bu şekilde görünüyor.
Ancak tabi ki bizim bölgemiz ülke geneline yön verici nitelikte değil. Ülke genelindeki değişimi değerlendirmek de bizim ilgi alanımız değil. Biz her şeyden önce haddimizi biliriz.
Özetle Kuzey’de sandığa giden sayısında bir miktar düşüş olur. Sandıklar açıldığında da 14 Mayıs’takinden çok farklı bir sonuç çıkmaz.
Bu kadar tahminde bulunma hakkımız da olmalı diye düşünüyorum.