Ankara’ya liman başkanı olarak atandınız
Karasu’da Liman Başkanı olarak görev yapan Ahmet Akalan ani bir kararla Ankara’ya alındı. Hem de öyle bir alınma ki evlere şenlik. Adamın olumsuz bir yanı yok. Kimseye karşı bir yamuğu yok, görevi ihmali ya da hakkında açılmış bir soruşturma yok. Kendisinin tayin talebi yok. Zaten Ankara’da liman da yok.
Adamı Ankara’ya aldıklarında kendisine bir süre Liman Başkanı maaşı ödenmeye devam edilecek. Ardından ne mi olacak? Maaşı da düşecek.
Tüm bunlar gözümüzün önünde olurken biz ne mi yaptık? Gelen yeni Liman Başkanı’nın göreve başladığı bilgisini edindik.
İnsanların kendi rızaları dışında yapılan atamalara sürgün denir. Sürgünlerin gerekçeleri de vardır. Kişi sürülüyorsa en azından hangi gerekçe sürüldüğünü bilmelidir. Cem Yılmaz’ın Organize İşler’deki repliğinde söylediği gibi, “Biz bu dayağı neden yedik…”
Adam neden sürgüne gittiğini bilmiyorsa kendisinden sonra gelene de ibret olamaz, yeni gelen başkan da kendinden emin davranamaz.
Atama gerçekleştikten pardon Ahmet Akalan Karasu’dan sürüldükten hemen sonra ilişiği kesilmiş. Olur da birilerine ulaşır ve tayini durdurur diye düşündüler sanırım. Daha bitmedi. Yerine atanan liman başkanına da “Hemen git göreve başla” talimatı veriliyor.
Biz mi?
Dedim ya biz gidene ağam gelene paşam demeye alıştık zaten.
Sürülen biz olmadığımız sürece bir sıkıntı yok…
GEMİLER NEDEN PLAJIN TAM KARŞISINDA DURUYOR
Karasu plajının karşısında yük gemileri bekliyor. Zaman zaman bekleme yapanların sayısı artabiliyor.
Bekleme yapan gemilerden sızıntı olma ihtimali ve olası plajın kirlenmesi konusunda bazı vatandaşların endişeli olduğunu gördük. Hatta bize ulaşanlardan bazıları gemilerin orada olmasından rahatsızlık duyduklarını da söyledi. “Bu gemiler neden İhsaniye tarafına çekilmiyor” diyenler de oldu.
Bunu yetkililerle konuştuk. Edindiğimiz bilgiyi paylaşalım:
Birincisi gemilerin demirlemesi için belirlenen alan plajın karşısında kalan yer. Yani mevcut yer. Bunun tespiti bilimsel verilere göre yapılmış ve kimsenin de bunda bir dahli söz konusu değil. Yani gemiler teknik sebeplerden ötürü orada durmak durumunda.
Gemilerden pislik atılma ya da yağ, mazot gibi sızıntı olma ihtimali ya da kasten atık bırakılması durumuna gelince…
Gelişen teknoloji sayesinde gemilerin kimyasal atıklarını kasten salmaları mümkün değil. Bu mantıklı değil. Zira gemi Karasu’ya ya da başka limana girdiğinde atığını bıraksa da bırakmasa da atık bedelini ödüyor.
Yani denize bırakmak için ancak psikopat olması lazım. Diyelim ki psikopat. Geminin hangi limandan hareket edip hangi limana girdiği belgelerle tespit ediliyor. Her liman girişinde liman görevlileri atığı soruyor ve az atık tespit ederse gerekçe soruluyor. Eğer gemiden sızıntı olduğu veya atığı denize boşalttığı tespit edilirse milyon dolara varan cezalar kesiliyor.
Onun için endişeye gerek yok.
Peki Karasu’da daha önce gemilerden sızındı oldu mu? Oldu! Sızıntı olduğu anında tespit edildi. Bu sızıntıya müdahale edildi ve altı saat gibi bir sürede detaylı temizlik yapıldı. Gemiye de yüklü bir fatura çıkarıldı. Kirlilik olmadığı onaylandıktan sonra geminin Karasu’yu terk etmesine müsaade edildi.
Kirliliğe yeltenen bedelini en ağır şekilde ödüyor. Endişeye mahal yok yani…
BU SENE BİR PALAMUT VAR
Su Ürünleri Kooperatifi eski Başkanı Ali Sezer ile her dönem başında haber yapardık. Sezer de söze, “Bu sene aldığımız işaretlere göre çok palamut olacak” derdi. Ertesi sene yaptığı basın açıklamasında da “Geçen sene çok palamut olmadı ama bu sene çok palamut olacak” diye girerdi söze.
Bu sene de benzer işaretler var.
Hatta olta ile balık tutanlar bol bol çingene palamudu tutuyor. İstavrit oltasına vuran palamut olduğu da konuşuluyordu. Yani karadan oltayı atanlar istavrit umarken palamut yakalamış.
Önümüzdeki sezon balık fazla çıkacak gibi.
Bu arada tabi cezalar da kesilmiyor değil.
Ceza kesildikçe biz de yeni kuralları öğrenmiş oluyoruz. Mesela önceki hafta amatör balıkçıların çaparisinde 10 palamut kancasından fazlasının bulunamayacağını öğrendik. Eğer fazla olursa bin liranın üstünde bir para cezası ödendiği bilgisini de edinmiş olduk.
Hayırlısı olsun bakalım.
TAM TERSİNE Mİ DÖNECEK
Karasu’daki Cumhuriyet Caddesi’nin (Terminal’den başlayıp Belediye Binası’nın önünden geçen cadde) tek yön olması cadde esnafının tepkisine neden oluyordu.
Geride kalan hafta Karasu Belediye Başkanı İshak Sarı’ya bir ziyaret yapılmış.
Caddenin sonundaki esnaf minibüs caddesinden sonra (617 sokak) tek yön uygulaması ile yeni tanışan esnaf mağduriyetini dile getirmiş.
İshak Başkan da dinlemiş ve sonunda minibüs caddesinin tersine akıtılması ile sorunun çözülebileceğini ve bunu da gündeme getireceğini söylemiş.
Sorunun bu şekilde çözülüp çözülmeyeceğini, bu konunun gündeme gelip gelmeyeceğini yeni ve nur topu gibi sorunlarımızın olup olmayacağını zaman gösterecek.
Ancak hali hazırda yolun kenarındaki bisiklet yollarından feragat edip trafiği çift yönlü yapma gündemde yok.
Araç parkının kaldırıp trafiği çift yönlü yapmak da gündemde yok.
Trafiği düz akıttık olmadı bir de tersine akıtalım bakalım ne olacak.
Hayırlısı olacak ne olacaktı başka…